12 sene sonra
Chan 18
Minho 17Chan evden çıkmış, Minho'yu bekliyordu. Aynı okula gittikleri için her sabah beraber buluşup giderlerdi.
Minho evden çıkınca Chan hızlıca doğrulmuştu, ondan hoşlandığını kabul edeli seneler oluyordu. Minho'dan gerçekten çok hoşlanıyordu ancak Minho'nun bundan haberi bile yoktu.
"Günaydın hyung." gülümseyip Chan'e bakmıştı. Chan dışında pek fazla arkadaşı yoktu bir tek sınıf arkadaşı alfa Hyunjin vardı. Chan ise onun tam tersiydi, fazlaca arkadaşı vardı, okuldaki çoğu kişi Chan'i tanıyıp severdi.
"Günaydın." gülümseyip Minho'nun saçlarını karıştırmıştı, o böylesine tatlıyken onu nasıl sevmezdi ki?
Minho aniden gözlerini kısıp Chan'e korkunç bakışlarını atmıştı. Gerçi Chan bunu korkunç bulmaktan ziyade tatlı bir kediye benzetiyordu. Minho'nun haline kahkaha atınca Minho daha da sinirlenmişti.
"Gülmesene, gerçekten öldürebilirim seni hyung ayağını denk al." koluna hafifçe yumruk attıktan sonra dayanamayıp o da gülmüştü. Beraber sohbet ederek okula gelmişlerdi.
"Bakalım Hyunjin nerede?" Minho dudak büzerek etrafa bakmıştı.
"Bazen Hyunjin'i daha çok sevdiğini düşünüyorum, azıcık benimle ilgilen." Minho'nun yanaklarını hafifçe sıkınca Minho kaşlarını çatıp Chan'e bakmıştı.
"Hyung okuldayız ikimizin de şu an bütün mizacı çiziliyor. Ayrıca sen git son sınıf arkadaşlarınla takıl." Hyunjin'i görünce hemen yanına gitmişti. Chan Minho'nun bu hallerine alışmıştı. Sevgisini fazla dışarıdan göstermeyen birisi olsa da, Chan onu anlıyordu.
"Az bak çocuğa gerçekten kaçacak çocuk senden." Hyunjin'in hafifçe kafasına vurmuştu. Hyunjin birinci dönemin başından beri okula yeni gelen Jeongin'den hoşlanıyordu. Derslerde, teneffüslerde çocuğa duvar gibi bakıyordu.
"Ya sen bir sus ne anlarsın aşktan. Ayrıca baksana saçını pembe yapmış pamuk şeker gibi olmuş ağlayacağım şimdi."
Minho, Hyunjin'in sözleri ile gözlerini Jeongin'e çevirmişti. Gerçekten de saçını pastel bir pembe yapmış, tatlılığına tatlılık katmıştı. Minho da bazen saçını boyamayı düşünüyordu, belki o şekilde daha tatlı olabilirdi.
"Tatlı çocuk zaten ne yapsa yakışırdı." Bakışlarını çevirip Hyunjin'in elindeki çubuk krakerden bir tane almıştı.
Zil çalana kadar Hyunjin Jeongin'in tatlılığından bahsetmiş, Minho da bu aşk cümlelerinden dolayı baygınlık geçirmişti. Hyunjin ile Jeongin'in beraber olması için en çok dua eden kişi olabilirdi. Eğer beraber olurlarsa Minho da kurtulurdu.
Sınıfa giren ikili sıralarına geçmişti. Dersler sıkıcı ve monoton bir şekilde ilerliyordu. Teneffüste bahçeye çıkacakları zaman bir tane alfa çocuk önlerine geçmişti.
"Minho, konuşabilir miyiz acaba?" Minho şaşkınlıkla karşısındaki çocuğa bakmıştı, ilk defa gördüğü birisiydi. Kafasını sallayıp çocukla beraber ilerlemişti.
Çocuğa bakıp onu süzmüştü. "Ne için çağırmıştın?"
Çocuk Minho'ya baktıktan sonra derin bir nefes almıştı "Senden çok hoşlanıyorum çok güzelsin ve ilgimi çok çekiyorsun. Seninle sevgili olmak istiyorum."
Minho aldığı itiraf ile şaşkınlıkla alfaya bakmıştı, daha önce ona açılan birisi olmadığından çok tuhaf hissetmişti.
"Ben.. ne diyeceğimi bilemedim, seni ilk defa görüyorum." onu reddetmek istemişti ama çok çekiniyordu. Kelimelerini bile toparlayamıyordu. Alfa aniden ellerini tutunca şaşkınlıkla ona bakmıştı, yabancı birisi ile tensel temasta olmak onu çok rahatsız etmişti. Chan veya Hyunjin yapınca rahatsız olmazdı ama şu an aşırı derecede kendisini rahatsız hissediyordu. "Lütfen bir deneyelim hemen kesip atma."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
childhood | minchan
Fanfictioncocukluk arkadasina asik olan alfa Chan ve onun duygularindan hicbir sekilde haberi olmayan omega Minho minchan | duz yazi •hyunin ©yongboksbaby