3

268 25 37
                                    

Minho ile Chan her zamanki gibi beraber okula gidiyorlardı. Chan, Minho'nun suskun olduğunu fark edince kolunu omzuna atıp saçlarını karıştırmıştı. Minho irkilince bu haline gülmüştü, "Korkutmak istemedim, biraz dalgın gibisin?"

Omuz silkip hafifçe Chan'a yaklaşmıştı "Yok hyung, dalmışım öyle." Aklı biraz dünde kalmıştı.

"Feromonların pek öyle demiyor, umarım canını saçma şeylere sıkmıyorsundur." Yanağını sıkmıştı.

"Ah şey farkında değilim, rahatsız olduysan özür dilerim." Geri çekilmeye çalışınca Chan aniden Minho'nun önünde durmuş, iki elini de tutmuştu. Endişeli bakışlarını Minho'nun kusursuz suratında gezdirmiş, sorunu anlamaya çalışmıştı.

"Gerçekten bir sorun var gibi, bana anlatabileceğini biliyorsun." Nazikçe çenesini kavramış, gözlerine bakmıştı. Minho bu aniden gelen ilgi ile ne yapacağını bilememiş, gözlerini kaçırmıştı. Minho ve Chan normal şartlarda bu kadar ciddi olmazdı. Burnunu kırıştırıp ellerini tutan hyungunun ellerini sıkmış ve sallamıştı. "Bir şeyim yok hyung iyiyim," Chan'ın içini rahatlatmak amacı ile şirince gülümsemişti "Hadi geç kalacağız devam edelim."

Sonunda okulun önüne gelince ikili sınıflarına gitmişti. Hızlıca sırasına geçince Hyunjin heyecanla Minho'ya bakmıştı. "Tahmin et ne oldu?"

Hyunjin'in suratını incelemiş ve dudağını büzmüştü "Jeongin sonunda senden olmayacağını olduğunu öğrendi ve bir alfa buldu?"

Hyunjin'in ağzından şaşkınlık nidası kaçmış, elini ağzına koymuştu "Çabuk iptal et hayır de olmasın öyle bir şey!" Kendi kendine öyle bir şey olmaması için dua etmeye başlamıştı. "Ayrıca bugün saçına iltifat ettim ve utandı." Hyunjin hatırladığı şeyler ile yeniden erimişti.

"Yerinde sayıklayacağına git de bir adım at, çocuğun suratına bakıp zar zor günaydın diyorsun. Bugün düzgünce konuşup saçına iltifat etmiş olman şaşırtıcı." Gözlerini devirmiş ve oflamıştı. Platonik arkadaş çekmek hiç de kolay değildi.

"Tabii senin kafan rahat, sevdiğin yok anlamıyorsun sen halimi. Geçen yanına gittiğimde iyi akşamlar demiştim." Hatırladığı anısı ile kafasını sıraya vurmuştu. Sonra alnı acıdığı için sızlanmıştı.

"Sakın bana bunu sabah dedim deme Hyun." Sorgularcasına arkadaşına bakmıştı, bu kadar salak olamazdı herhalde?

Hiçbir tepki gelmeyince arkadaşının salaklığı oflamıştı. Herhalde arkadaşı gerçekten de bu kadar salaktı. "Kendini çok kasıyorsun böyle olmaz." Kafasını sallamış ve önüne dönmüştü, bunların sevgili olmasını bırak, arkadaş bile olamazlardı.

Ders başlayınca Minho dikkatini derse vermiş, Hyunjin ise klasik olarak Jeongin'e aşk dolu gözler ile bakmıştı. Derste ara sıra Hyunjin'in kafasına vurup önüne dönmesini sağlasa da, arkadaşı iflah olmazdı.

Hoca ikili performans ödevi vereceğini, kişileri de kendisinin seçeceğini duyunca gözlerini devirmişti. Hocaların da şu hareketi onu o kadar sinir ediyordu ki.

"Hyunjin," Hoca sınıfa bakmış ve gözleri ile Hyunjin'in aramaya çalışmıştı. Minho, Hyunjin'in Jeongin'e daldığını görünce onu cimcirmişti. Hyunjin aniden acı ile kolunu ovuşturunce Minho'ya sorgularsacasına bakmıştı. "Geri zekalı hoca seslendi." Gözleri ile hocayı işaret etmişti.

Hızlıca sırasında düzelmiş, hocaya bakmıştı. "Hyunjin, sen Jeongin ile grup olacaksın."

"Şanslı şerefsiz, duaların kabul oluyor." Arkadaşının sevinçli sözlerini umursamamış ağzını kapamıştı. "Sus teneffüste konuşuruz ben hâlâ kiminle olduğumu öğrenmedim."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 16, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

childhood | minchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin