Uzun zamandır bu rutubetli,kasvetli havası olan zindandaydık.
Taehyung ile parmaklıkların arasından el ele tutuşup birbirimize asla olmayacak hayallerimizi anlatırken zindanın girişinden adım sesleri gelmişti.
Taehyung hemen elime öpücük kondurup ellerimizi ayırdı ve diğer köşeye geçti.
Hayır.
Eski sevgilim Haneul gelmişti.
"Jungkook?Sevgilim seni kurtarmaya geldim."
"Ben senin sevgilin değilim Haneul."
Taehyung bir bana bir Haneul'a bakıyordu.
"Sen benimle ilklerini yaşadın Jungkook.Bunları hakettiğimi düşünmüyorum."
Yanlış anlaşılmaya fazla müsait olan bu sözü beni kızdırmıştı.
"Sen ne dediğini farkında mısın?"
Gözlerini kapatıp içine nefes çekti Taehyung.
"Senin Bu vampirle ne işin var güzelim?"
"Git burdan Haneul!"
Haneul kahkaha atıp,"gideceğim zaten ama seninle beraber."dedi.
"Kral Hector bizim cezamızı verecek beni buradan çıkartamazsın Haneul."
"Benim de yönetim kurulunda olduğumu unutuyorsun kook.Seni serbest bırakacağım,bu yarasaya da hakettiği cezayı vereceğim."
Haneul Ateş perisiydi ve oldukça sözü geçen biriydi.
"Sence bu vampire ne yapmalıyım kook?"
"B-bırak onu Haneul."
Gülümseyip benim kapımın kilidini açtı.
"Bırak beni Haneul!Seninle gelmeyeceğim"
"Hadi yürü Jungkook."
"Hayır dedim bırak!"
"Jungkook güzelim ben başımın çaresine bakarım lütfen git."
"Haneul sihrimi kullanmama izin verirsen seninle geleceğin."
"Ah tabi."deyip elini şıklattı.
"Beynimde çalan tek melodi sensin"deyip taehyung'a ellerimi savurdum.
"Geleceğim Taehyung,söz."Sihrim onu iyi hissettirecek koruyucu bir melodiydi.
Y.n;Jungkook müzik perisi ve Haneul ateş perisi.
Haneul sus artık deyip beni kendisine çekti.
"Gidelim güzelim."
Haneul bir daha elini şıklattı ve tae bayıldı.
"Sen ne yapıyorsun!"
"Senin güzel melodini sadece ben duyabilirim."
"Seninle gelmeyeceğim!"
Bir el şıklatması daha,
Ve bir çift kapanan gözler...