Lix yanına birkaç kişi alıp diğer taraftan döndü fotoğraf çekeni gördü ama işin kötü tarafı oda onları gördü gördüğü gibide kaçmaya başladı digerleride peşine düştü herkes bir tarafa dağılıp köşeye sıkıştırmaya çalıştı ama buralara alışık oldugu yada daha önce kaçış rotası hazırladığı beliydi bi alt geçide girdiğinde huyunjinde pesinden atladı diğerleri geldiginde huyunjini yerde baygın buldular yanına geldiklerinde başının kanadığını gördüler ambulansa haber verdi lix ve yanındakiler ortalığı kontrol etiklerinde kimse yoktu belki kaçmıştı
Huyunjin gözlerini hastanede açtı yanında chan bin ve lix vardı ona neler olduğunu sordular
H; çok ani gelişti o atladığında bende atladım tam karşımdayadı tüm yüzü kapalı biriydi ama emin oldugum tek şey bana başkası vurdu o durduğunda üzerine yürüdüm aniden arkadan biri vurdu ve sonrası karanlık özür dilerim
Chan iç çekip konuştu
C; sen elinden geleni yaptın kendini suçlama zaten plansız okadar polisin olduğu bir yere gelmezlerdi
Kapı aniden çarparak açıldı açan kişi birden huyunjinin üstüne atladı
H;sakin ol sevgilim bir şeyim yok lütfen ağlama
J; ne demek ağlama nekadar aradım biliyormusun en son açan senin hastaneye kaldırıldığını söyledi ne kadar korktum biliyormusun
Huyunjin odadakilere bakarak konumaya başladı
H; şey bu benim sevgilim jeongin parise geliceğimi öğrenince peşime takıldı aşıklar sehrini gezmek istediğini söyleyince kıramadım
Herkes sorun olmadığını belirti chan aniden kafasina vurmasiyla(🤦) herkes ona döndü
C; ben seungmini unutum ne yapacağım çocuğu zorla getirdim üstüne sabahtan beridir ne aradım ne sordum
F;aferin huyung daha ne bekliyorsun çocuğun hem eli hem ayağı kırık koş hadi
____
🤦🤦🤦Affferin chan aferin gölge diye diye çocuğu unutun
Neyse yorum oy falan filan 👋👋👋👋👋👋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGELERİN PEŞİNDE
FanfictionLütfen okurken oy vermeyi unutmayın Dedektif chan uzun zamandır peşinde olduğu gölgeyi sıkıştırdığını düşünüyordu ama bu gölgenin bir oyunuydu onları başka bir yere çekip tamamen çapraz bir müzeyi soymuştu dedektifler oraya doğru hızla yola çıkarken...
