3'

7 1 1
                                    

Jimin gözlerini araladığında uçakta olmak yerine karanlık sadece tepeden ışık vuran küçük bir bölgeyi aydınlatan bir odada uyandı, ağzı kapalıydı. Bağlıydı, karanlıktan sesler geliyordu, gözleri dolmuştu, suratı belli olmayan 'yüzsüz' biri kahkaha atıyordu. Jimin ilk defa çaresizliği burda tatmıştı. Hayatı film şeriti gibi önünden geçerken nefesi kesilmişti, boğazında hissettiği eller ile, gözleri kapanıyordu. Uzaktan "Jimin!" Diye haykırışlar duyuyordu. Ama konuşamıyordu.

"Bay Jimin!"

"Bay Jimin!"

Derin nefes alarak kalkmıştı Jimin her tarafı ter içindeydi. Derin nefesler alıp veriyordu. Gözlerinden yaşlar gelmişti, Jungkook'un su uzatması ile Jimin elindeki suyu aldı, elindeki bardağa baktığında eli titriyordu ve bunu durduramıyordu. Sakin olması gerektiğini biliyordu ama olamıyordu, hostesler etrafında dolanıyordu. Korumalar desen zaten onlar çoktan annesine haber vermişlerdi. Suyu yavaşca içtikten sonra biraz daha iyi olmuştu. Kendini düzelttikten sonra otoriter bir şekilde konuştu, fakat içten içe hâlâ korkuyordu.

"Gördüğünüz gibi şuan iyiyim, gidin yerinize, Jungkook ne kadar kaldı varmamıza?"

"Efendim bende size haber vermek için gelmiştim, fakat sizi ter içinde kıvranırken görünce dayanamadım, 10 dakikadır sizi uyandırmaya çalışıyoruz. İyisinizdir umarım, yaklaşık 5-10 dakikamız kaldı."

Diyip diğer korumalar ile ordan ayrıldı.

Bir süre sonra uçak inmişti, Jimin oturduğu koltuktan kalkıp uçağın çıkış kapısına ilerledi, dışarıda bekleyen Kanadalı korumaları görünce inmesine yardım etmeleri için elini uzatmıştı, korumalarda uzatılan eli tutup destek vermişti. Diğer korumalar valizleri almış yanlarına geliyorlardı, hava limanının çıkışında onları bekleyen 2 araç vardı. Hızlıca yanına gittiler. 1 araçs Jungkook ve Jimin, diğer araca korumalar binicekti. Hızlıca yerleşip yola çıktılar, -trafik yüzünden- yaklaşık 46 dakika sonra varmışlardı. Acılan kapı ile Jimin arabadan indi, onu dışı gri boyalı müstakil geniş bahçeli. Bahçesinde süs ve yüzme olarak 2 tane havuz olan, etrafı küçük ağaçlarla çevreli. Sınır duvarları içeri göstermeyecek kadar uzun boyde bir evdi, korumalardan biri kapıyı açıp içeriye girmesini sağladı, içerdeki bahçe koltuk takımlarından birisine oturup telefonunu çıkardı. Korumalar işlerini yaparken o da biraz dinlenicekti.

Yoonleşti
Sen, sen iyi misin?

Jiminshi
Sanane?

Yoonleşti
Birilerinin iyice götleri kalkmış,
Yüz verdik diye hemen kendini bişi sanma
Ve evin çok güzelmiş
1 kişilik yer daha var mı?

Jiminshi
Burda yer yok ama sana ait yer var
Mesela hapishane!
Emin ol senin için oda çoktan hazırlanmıştır

Suga tarafından;

Bu çocuk beni deli ediyordu, ama sırıtmama sebep oluyordu.
Çevremdeki herkes benden korkarken bu akıllı bıdık bana kafa tutuyordu, telefonu yer fırlatıp yanımda duran alkollü içeceğimi elime aldım kafama dikip tekledim. Sert gelmişti,

Fakat ben sert severdim.🤙

Olduğum konumdan-yani evden- çıkıp biraz cocuğunç rahatsız edicektim. İlk defa kendim gidiyordum. Kendi adamlarımı değil kendimi gösterecektim.

Fakat farklı biri olarak.

Selam

Baya uzun süredir yazmıyorum

Bunun için üzgünüm

İyi okumalarrr
💗❤️‍🔥

në pafundësi~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin