4'

8 0 0
                                    

Sonunda gelmişti, Suga Jimin'in evinin önüne, korumalar ev ile uğraştığı için bahçe kapısının önü boştu, fırsat bilip kapıyı açtı, bahçedeki puflarda oturan Jimin buraya bakınca ağzını açmıştı ama Jimin lafını böldü.

"Kimsiniz, ne işiniz var evimde?"

Suga biraz nazik olarak;

"İlk öncelikle iyi günler bayım, yeni taşınmışsınız yalnız olabileceğinizi düşündüm, sizinle tanışmak ve yerleşmenizden dolayı hayırlı olsuna geldim."

Cümlesini tamamladığında gülümsemişti, dışarıdan melek gibi görünüyordu ama amacı tamamen farklıydı. Arkasına sakladığı içi kurabiye dolu kabı çıkmıştı, yavaş adımlarla pudra oturan Jimin'e yaklaştı. Yanındaki pufa oturup kurabiye dolu kabı uzattı.

"Ben yaptım afiyet olsun."

Jimin adamın tavırlarından dolayı yumuşamıştı. 22 yaşında gözüküyordu en fazla, vücut yapısı, siyah saçları, ince parmakları, kalın ses tonu. Sert biriydi dış görünüş olarak fakat hareketleri tam tersiydi. Merak ederek yaşını sordu.

"Şey, acaba isminiz nedir veya kaç yaşındasınız?"

Suga duyduğu soru ile gülümsedi.

"28 yaşındayım, ismim Yoongi. Sen?

"Baya büyükmüşsünüz, ben 19'a girmek üzereyim.  Adım Jimin."
Cümlesinin sonunda elini uzattı kendisinden 10 yaş büyük olana.

Suga- yani Yoongi- uzatılan eli tutup karşılık verdi.
Jimin elindeki kurabiye kabını dayanamayıp açtı. İçinden 1 tane kurabiye çıkarıp ağzına attı ardından terbiyesizlik yaptığının farkına varıp 1 adet Yoongi'ye uzattı. Fakat Yoongi olumsuz almamda kafasını sallayınca elindeki kurabiyeyi yarı dolu olan ağzına tıktı. Jimin kalkıp ses tonunu ayarladı.

"Yoongi abi, sana evi gezdireyim mi? Hem vakit öldürmüş oluruz."

Yoongi kafasına allayıp oturduğu puftan ayaklandı. Jimin'e yaklaşıp -istemsizce- elini tuttu elinde bir sıcaklık hissedince elini refleks olarak geri çekti. Bir süre bakıştıktam sonra Yoongi elimi ensesine atarak konuştu:

"Üzgünüm, istemsizce oldu,iyi misin?"

Jimin adamın bu hoş davranışına tebessüm etti, ilerledi olumlu anlamda kafasını sallayarak.

Evi dolanırken Yoongi abi diye hitap eden Jimin'e karşı suratını büzüştürdü Yoongi.

"Hey Jimin! Bana abi diye hitap etmene gerek yok. aramızdaki yaş farkı çok değil."
Jimin kıkırdamıştı.

"Alt tarafı 10 yaş.." diye mırıldanmıştı.

Bu tatlı davranışına karşılık Yoongi ensesini kaşımıştı.

Teker teker odaları gezdirirken sohbet ediyorlardı. Yoongi Jimin'i sevmişti, iyi çocuktu sonuçta.
Kapısı kapalı olan odanın önüne gelince Jimin boğazını temizledi;

"Burası benim odam tam yerleşmedim, o yüzden kusura bakma lütfen hyung."

Hyung demesi Yoongi'nin hoşuna gitmişti. Tebessüm etmişti.

Kapıyı yavaşca açıp içeri girdiklerinde siyah-mavi temalı bir oda onları karşılamıştı. Duvarlar koyu gri yatak ve başlığı bebek mavisi rengindeydi. Dolap siyah ve bebek mavisiydi. Şirin bir odaydı, tabi ki Jimin'e göre, Yoongi'ye göre ise çok çocuksuydu ama bu çocuksu oda Jimin'e yakışıyordu.  Odaya biraz bakındıktan sonra bahçeye geri döndüler, biraz sohbetin ardından Yoongi ordan ayrıldı. Jimin biraz daha kalması için ısrar etse bile Yoongi onun dinlenmesi gerektiğini bildiği için kalktı.

Jimin Yoongi'nin gitmesiyle kendisini odasında bulması bir oldu, yatağa uzanıp bugün olanları düşündü, güzel anlara kıkırdayıp uykuya teslim oldu.

Uzun bi aradan sonra
Merhaba
Telefonum tamirde olduğu için yeni bölüm atamadım evet tam 1 aydır tamirde
😘

në pafundësi~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin