{Sonum Geldi, Savaşı kaybettim}

367 19 5
                                    

Beni mağlup etmesi o kadarda kolay olmayacak. Tabi bunu ona kanıtlamalıyım. Ama nasıl? Bu hemen halledilebilecek bir konu değil. Zamanı geldiğinde kiminle uğraştığını anlayacağından eminim. Bu arada dışarıdan pis bir koku geliyor. Hemen Berna'ya dönüp "Sizde kötü bir koku alıyor musunuz?" dedim. Berna

"Evet hem de fazlasıyla kötü." Buse

"Büyük ihtimal senden geliyor olmalı." diye bana laf sokmaya çalıştı. Ama onun bu küçük yaş zekasıyla uğraşamam. Dışarı bakmak için kapıya yöneldim. Kapıyı açınca yerde bir koli gördüm. Berna "Koku bundan geliyor olmalı. "dedi. Koliyi çekerek içeri aldım. Ama Buse almamam için inat etti. Tabi ki de onu dinlemedim. Kolinin içinde ki her neyse kokuşmuş olduğu kesin. Koli sıkıca her yanından bantlanmıştı. Berna bir bıçak getirdi. Yavaşça üzerinden kestim. İçinden bir çuval çıktı. Ve koliyi açmamla koku daha da arttı. Bernayla Busenin burunları çok hassas olduğu için uzaklaşmayı tercih ettiler. Çuvalın ipini çözdüm ve gördüklerim karşısında şok oldum. Bernayla Buse sürekli bana" ne varmış. Söylesene, içindeki ne ? " diye soruyorlardı. Ama ben yüreğimin onlara cevap verebilecek kadar sağlam olduğunu düşünmüyorum. Göz yaşları hızla gözümden dökülüyordu. Çuvalın içindeki şeyin yanında bir de not vardı. Onu okudum. İçin daha da parçalandı çünkü bunun olmasının sebebi bendim. Hıçkırıklara boğuldum. Gözümdeki yaşlar sel olmuştu artık. Kısık bir sesle "Benim suçum, hepsi benim suçum." diyordum. Berna "Ne senin suçun, söylesene. Kapa şunu çok kötü kokuyor. Yaklaşamıyoruz bile. " dedi. "Özür dilerim. Her şey için çok özür dilerim." dedim. Artık koku falan umrumda değildi. Buse en sonunda hızla yanıma koştu ve gördükleri karşısında çok şaşırmıştı. Çığlık attı. Ve hecelemeye başladı. "H-ha-hakan" dedi. Evet çuvalın içindeki kafa hakandı. Notta ise

"Gerçek kurtu bize verin. Yoksa hepinizin sonu onun kisiyle aynı olur. " yazıyordu. Bu olay ve bu yazı beni derinden etkilemişti ama sadece beni değil Buse ve Bernayıda. Ve diğerlerini de etkileyecekti. Nefes almaya ihtiyacım vardı. Dışarı çıktım. İçeriden bağrış ve ağlama sesleri geliyordu. Bende onlardan farksızdım. Buse bir anda dışarı çıktı ve gözümün önünde kurta dönüştü. "Sen, hepsi senin suçun. Sen olmasan yaşıyor olacaktı. Onunla ne kadar anımız olduğu hakkında en ufak bir fikrin bile yok seni ucube. Sen sadece ona değil hepimize zarar veriyorsun. En başta da Atakan'a. "


"Ben böyle olmasını istememiştim. Gerçekten. "

"Neyi istemedin ya. Hayatımızı karartmayı mı? Cezasını çekeceksin." dedi ve boğazıma yapıştı. Zor nefes alıyordum. Beni birinin kurtarmasını diliyordum içimden, ama bir yandan da bunu hak etmiştim. Ayağımla karnına sert bir tekme attım. Bu onu pek etkilememişti ama boğazımı bırakmıştı. "Dur, lütfen dur. Cezası neyse çekmeye hazırım. Kimseye zarar gelmesini istemem, hele de Atakan'a "


"Hazırsın öyle mi? Cezası ne olursa olsun çekmeye hazırsın. Bakalım aşkın için gerçekten de bu cezayı çekecek misin? O zaman beni burada bekle. " dedi. Evet dediğini yaptım. Onu orada bekledim. İçeriden Berna ile Buse'nin konuşmaları geliyordu. Berna ona bunu yapmamasını söylemişti ama o bunu dinlemiyordu.


***

Buse hızla içeriden çıktı. Berna "Bunu yapma sana ne kadar kızacaklarını biliyor musun? Sakın ona zarar verme. " Buse

"Kes sesini !"

Kolumdan sıkıca tuttu ve beni sürüklemeye başladı. Canımı acıtıyordu. "Demek Atakan'ı çok seviyorsun. Ne kadar sevdiğini göreceğiz birazdan. Onun için bunu yapman göz yaşartıcı. Ama en önemlisi ne biliyor musun? Senden kurtuluyoruz."

Söyledikleri beni ağlatıyordu. Ağlamaktan halsiz düşüyordum. " Bin şuna " dedi. Ne yapacağını biliyordum. Ama artık kimseye zarar vermek istemediğim için onun dediklerini yapıyordum. Ve bunu yapmamın en önemli sebeplerinden biri de Atakan'a zarar vermemekti. Onu zor durumda bırakmak istemiyordum. "Artık gidiyoruz "dedi. Bizim gitmemizin ardından Atakan, Doruk ve diğerleri geri geldiler. Gördükleri karşısında hepsi şok olmuştu. Atakan notu okudu ve Berna'ya dönerek


"Mira nerede ?" diye sordu.

***


İşte benim hayatım bu. Ne zaman ne yaşayacağın belli olmuyor. Karşına çıkan her zorluğu ya yenmen ya da kucaklayıp ona teslim olman gerekiyor. Şu ana kadar hep savaştım ama bu saatten sonra hepsini kucaklayıp teslim olacağım. Ama benim hayatımda geçerli olan bir şey daha var. Benim hayatımda "Her Son Yeni Bir Başlangıçtır "

***

"Berna sana soruyorum Mira nerede? "


"Buse onu götürdü."


"Nereye götürdü?"


"Mirayı yani gerçek kurtu diğer kurtlara verip savaşa son vermeye gitti. "

YAZAN: ZEHRA KAVUNCU

MULTİMEDYA: BUSE

gerçek kurtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin