Şakayık çiçeği

252 27 82
                                    

Oy ve yorum yapmayı unutmayın<3

"Bir varmış bir yokmuş."
Dedi yaşlı kadın gözleri dolduğu için parıldıyordu ancak küçük oğlu bunun sebebini şimdilik bilmiyordu.

" korenin en ihtişamlı sarayında kral lee , kraliçe lee ,kralın ikinci eşi prenses bang ve anneleri farklı ancak babaları aynı iki prens yaşarmış. Prens chan sakinliği ve zekiliği ile tanınırken veliaht prens minho
Kurnazlığı ve herşeyi elde edebilmesi ile tanınırmış.

Kraliçe Lee eşine olan aşkından ve kıskançlığından prenses bangı uzak ama büyük saray kadar ihtişamlı bir konağa sürgün etmiş. Ancak prens chanın babasını ve kardeşini görmesi için belirli zamanlarda gelmesine izin verilmiş.

Kraliçe abisi gitikten sonra oğlunun durgunluğunu fark etmiş. Eski halinden eser kalmamış. Bütün çalışanlara kötü davranır ve onları aşağlarmış. Bu artık o kadar çok olmuş olacak ki annesinin kız çocuklarına bakabilmesi için saraya satığı küçük cılız ama bir o kadar da yerinde duramayan erkek çocuğu gelmiş kraliçenin aklına. Veliaht prensin yeni hizmetçisi ve eğlencesi. Onunla ilgilenirse diğerlerine zamanı kalmayacağını düşünmüş.

Jisung yerinde duramayan yaramazlıkları ile ortalığı birbirine katan ancak herkesin sevdiği olarak sarayda ün kazanmış bir hizmetçi. Ağlayanları bile aniden güldürebildiği söylenirmiş.

Prens minho on beş yaşına geldiğinde artık dayanamamış ve kendini saraydan dışarı atmış. Tek başına gidebildiği tek yer olan ve küçük bir çocuğun uğraşları ile bir bahçeye dönen o toprak araziye gitmiş.

Lee hanedanlığının büyük çiçek bahçesinde görmüş veliaht prens minho, çiçeklerden bile güzel gelecekteki hizmetçisini ve hayatının tek anlamını. Belki de o gün ilk kez bir insana böyle duygular beslemiş."

Küçük çocuk annesinin sözünü kesti.
"Ama prenslerin prensesi olur. Prensleri değil."
Kadın gülümseyip konuştu.
"Bir insanın cinsiyeti onun konumunu belirlemez bebeğim. Bir prensle evlenen erkek prens, bir krala evlenen erkek ise kral olabilir.
Yada bir prenses ile evlenen kadın da bir prenses olabilir. Bu düşünceler çok eski zamanlarda kalan insanların düşünceleri.
Sevmek sadece kadın ve erkek arasında gerçekleşmez.
Anladın mı?"

Küçük çocuk başını salayıp annesinin devam etmesini istemişti.

" veliaht prens çiçeklerle konuşup sabahın dördü demeden koşarak uçsuz bucaksız tarlayı sulamaya çalışan küçüğüne tutulmuş. Gözlerini ondan alamamış terlemiş ve kızarmış tombul yanaklarını anlına yapışan kahve ve uzaktan bile beli ona yumuşak saçlarını aklından bir saniye bile çıkaramamış.
Aradan biraz zaman geçmiş. Prens minho hergün erken saatte küçük oğlanı görmeye gitmiş. Hiç beklemediği bir anda annesinin o küçük cılız çocuğu hizmetçisi olarak atayana kadar devam etmişti gizlice izlemeye. Zaman geçtikçe daha çok bağlanmıştı peşinde koşturan küçük çocuğa öyle ki kendisine anlatılan her büyük aşk destanında kendisini ve hizmetçisini düşünürmüş
Geleceklerinin bir destan olacağından habersiz.

Uzun zaman sonra birbirilerine iyice alışmış ikili. Ancak prens hizmetçisinin bazen kendisine çok uzak olduğunu düşünüyormuş. Bunun sebebini bilmiyormuş ancak artık on dokuz yaşına bastığında buna daha fazla dayanamamış ve hizmetçisine açılmış.

lavinia'm MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin