'seven

190 26 36
                                    

"Okul çıkışında Sunoo'nun yanına gideceğiz. Konuşmanız gerekiyor. Hasta olduğu için gelemedi."

Jay, Heeseung'ı bulduğu bir yerde kenara çekip söyledi bunları. Niki de okulda olmadığı için Heeseung'a ulaşması kolay olmuştu. Kendisinden pek haz etmediği için kısa kesmişti.

Heeseung kafasını iki yana sallayıp "Niki'ye gideceğim." deyince Jay derin bir iç çekti.

"Önemli şeyler duyacaksın, Sunoo'dan."

"Sevgili olduğunuz yalanı gibi mi?"

Heeseung tek bir mimik oynatmadan karşısındakini zor duruma sokmayı çok iyi beceriyordu.

"Tam olarak öyle şeyler."

"Kabul. Kapının önünde buluşuruz."

|🚫|

Sunoo, çalan kapıyı açıp, Jay içeri geçtikten sonra Heeseung'ı da peşinden ilerletti. "İçecek ister misin? Portakal suyu ve bitki çayı var." Sorusu Heeseung'a yönelikti. Jay'in bitki çayı sevmediğini biliyordu.

"Portakal suyu."

Üç bardak portakal suyunu tepsiyle getirip ortadaki masanın üzerine bıraktığında herkes kendi bardağını eline aldı. Sunoo ve Jay yan yana, Heeseung karşılarında oturuyordu. İşini hızlı halletmek isteyen Heeseung "İstersen sırayla bildiğimiz şeyleri anlatalım, sonra soru cevap ilerleriz." dediğinde onayladılar onu. Daha az şey bildiği için Heeseung başladı konuşmaya.

"Seni ilk gün gördüğümde bir yerlerden tanıdık geliyordun zaten. Sonra Yeonjun'un bulduğu çocuğun sen olduğunu öğrendim, ve Jay'le sevgili olduğunu da öğrendik. Gerçi, inanmadım pek. Yeonjun ve Niki salaktı.

Üst köşedeki saat ile ekrandaki saat orantısızdı. Gerçekten yakındı saatler şansınıza, çok göze batmadı. Resim olduğunu anladım işte. Neden böyle bir şey yaptığını düşündüm. Bilerek zorbalık istemeyeceğin kesindi ama zorunda gibiydin. Kimliğimizi öğrenmek zorundaydın.

Sonra aklıma Yeonjun'un sana kedi suratlı dediği geldi. Jungwon'u hatırladım, Jungwon için öğrenmek istediğin ve bir sürü olasılığa tutundum çünkü belli bir benzerliğiniz yok. Jungwon eski sevgilin de olamazdı çünkü sevgilisinden ayrıldığını söylemişti.

Daha sonrasında, seni nereden gördüğümü hatırladım. Jungwon'un odasında beraber fotoğraflarınız vardı. 'Kardeşin mi?' diye sormuştum; evet demiş, resmi elimden çekip almıştı.

Asıl sonuca varmamı sağlayan şey ise ilk gün danışmanlıkta aradığınız Jungwon'un dosyası sayesinde oldu. İntiharından sonra sizin gibi dosyasına bakıyordum. J harfinde olmadığı için bulamadınız, saklamıştım atılmaması için. İkizi olduğunu yazmıştı, doğum tarihi de yazıyordu dosyada.

Senin cüzdanını kurcaladıkları vakit kimliğinden doğum tarihine bakmış olabilirim. Dün seni kurtardığımda ise dediğim gibi dejavu, Jungwon'dun gözümde. Endişem ondandı. Neden yumruk attığımı sorarsan tamamen karmaşık düşüncelerim arasından çıktı. Bu kadar."

Jay ağzı açık dinlerken Sunoo hafif hafif içeceğini yudumlamıştı. Sözü bitince Heeseung da içecekten koca bir yudum aldı. Bu sefer Sunoo başladı söze.

"Kardeşim öldükten sonra okula nakil olduk. Amacımız Jungwon'a zarar verenleri bulmaktı. Birisi bana oturduğum sırayla alakalı olabileceğini söyledi, bir de sevgilim olmasıyla. Jay'le sevgiliyiz dedim ve hedef olmak için sıramdan hiç ayrılmadım.

Sizi buldum sonra, siz beni buldunuz gerçi. Sizden bir şeyler öğrenmek istedim. Kendimi piranalı suya atıp hayatta kalmaya çalıştım ama piranalara da asla zarar vermedim. Yeonjun'un yakalanmasını gerçekten istemedim. Hatta haberi veren de Jay'di.

Jungwon'un katilleri siz misiniz, emin olmak adına iki koca ay dayandım. İntikam hırsı gözümü boyadı. Ama dediklerine göre siz değilsiniz. Sana güvenmiş ki evine almış."

"Jungwon kimseye güvenmedi. Jay'in senin yaralarını sardığı gibi birisi yoktu onun hayatında. Kimseye anlatmadı. Ben biliyordum. Ben sardım yaralarını her seferinde ama bana asla güvenmedi. Muhtaçtı bana. Ben de yardım ettim."

Jay bardağı sertçe masaya bıraktığında "Jungwon'un sevgilisi bendim." dedi. Heeseung gülümsedi bunun üzerine. "Yakışıyormuşsunuz." dediğinde ortamda kavga kokuları yayılmaya başladı. İkisi de sinirlerine hakim olabiliyordu şansa.

"Jungwon'un katilini biliyorsun yani?"

Sunoo'nun, Heeseung'ın gözlerine odaklı sorduğu soru dikkatleri üzerine çekerken Jay de yakalamış olacak ki Heeseung'a geri döndü.

"İntikam derken bahsettiğin şeyin ne olduğuna bağlı olarak. Belki biliyorumdur, belki bilmiyorumdur."

"Burada eğlenceli şeylerden bahsediyor gibi mi duruyoruz Heeseung? Söyle biliyorsan."

"İntikamın?"

"Ben de onu döverek öldüreceğim, tamam mı? Tek bir seferde Jungwon'un tüm acılarını yaşatacağım. Beğendin mi?"

"Nishimura Niki."

a thousand stolen psychological experiences.﹕enhypen ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin