BÖLÜM 1

3.6K 25 7
                                    

"Biliyorsun, ayrılmadan önce içki içmeni istemezdim, sende benim içmemi. Artık karşımda her içki içtiğinde sanki her yudumun benim olmadığını haykırarak canımın yanmasını ister gibi kalbimin üzerindeki boşluğa düşüyor, acımın üstüne acı basıyor. Ve şimdi,"
Önündeki bardağı kendime çektim.

"ben içiyorum, kalbimin sızısını hissedeceğini, artık birbirimize sahip olmadığımızı hatırlayacağını umarak."

Bardağı kafama diktiğimde biraz da olsa söylediklerime kulak asacağını ummuştum.

Bardaktaki biranın hepsini içemeyeceğime karar verdiğimde bardağı masaya bıraktım, yerinden hafifçe kalkıp bardağı aldı ve içmeye başladı. Bardağı masaya bıraktığında sahte bir merakla dikkatle gözlerime bakıyordu.

"Canın acıyor mu?"

Bu beklendik tepkisi karşısında birkaç dakika boyunca yüzüne andaval gibi bakmaktan başka bir şey yapmasam da kendime geldiğimde gözlerimi devirdim. Benimle dalga geçtiği bariz ortadaydı. Bildiği bir şeyi tekrar tekrar duymaktan hiç hoşlanmazdı, biliyordum.

"Aptalsın!"

Aptaldı, yaptıkları kendimi kötü hissetmemden başka bir işe yaramıyordu ondan nefret ediyordum belki etmiyordum, ama etmek istiyordum kesinlikle istiyordum.
Çantamı alıp dans pistindeki insanların arasına dalacaktım ama kolumdan tutup beni kendine çekti. Göğsüm göğsüne çarparken burnuma dolan kokusu beynimi uyuşturmuştu. Ondan nefret edemiyordum.

"Bunu her defasında aksini söylediğim halde hala yakamdan düşmeyen tam anlamıyla aptal bir kız mı söylüyor?"

Kaşlarımı çattım. Benimle böyle konuşmasına izin vermemeliydim.

"Bana hakaret etme."

"Canın mı yanıyor, gel o halde beraber yansın. Düştüğün, elini uzattığın her saniye bunu hatırla, söz veriyorum yanında olacağım."

"Olmuyorsun."

Bıkkınlıkla kafasını salladı ve şuan hiç bozmak istemediğim bir anın daha içine etti. Beni kollarının arasından itti ve tepkisizce yüzüme baktı.
Gözlerimi ondan ayırarak etrafı incelemeye başladım. Amacım incelemek değildi tabii, onunla göz göze kalmamaktı. Elini belime koyup beni kendine çekti.

"Peki o zaman, dans edelim"

İtiraz etmeden dediğini yaparak ona uyum sağladım. Aralarda şarkıyı fısıldadığını ve gülümsediğini hissediyordum.

*Spinning all around and around for a while baby*

*for a munite we were up, but the next we were falling down*

Bu çocuğun beni sevmediğini biliyordum hiçbir zaman sevmemişti, ama benimle ilgileniyordu. Hatta ilgilenmiyordu da o sadece canının istediğini yapıyordu, hissettiği şey buydu. Kendimi aptal gibi hissediyorum, kesinlikle aptalım. Ne olursa olsun hiçbir şey şuan onun kollarından ayrılmamı sağlayamıyordu. Ne beni sevmemesi ne de aptal olmam. Onu hissetmeyi seviyordum. Belkide benim hakkım buydu, sadece onun izin verdiklerini hissetmek.
Yorulmuştum ama ondan ayrılmak istemiyordum hatta saatlerce böyle kalabilirdim. Belki günlerce, aylarca, yıllarca. Parmak uçlarımın üstüne basarak biraz daha yükseldim ve kollarımı boynuna daha sıkı sardım. Bir elini belime giderken diğer eli saçlarımı okşuyordu. Bu bir babanın kızını sevmesi gibiydi. Burnunu saçlarıma sürttü ve derin bir nefes aldı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 13, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DUVARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin