Bell...

35 0 0
                                    

Güneşli bir gün,Eglantina uyandı.Katrianeyi hafifçe öperek uyandırdı.Robinetta kahvaltı hazırlıyor,Morell bilyeleriyle oynuyor,Bell gözlerini tavana dikmiş parmaklarını ısırıyordu.Eglantina hepsini tek tek öptü.Kalbinin derinlerinde onlara duyduğu derin sevgiyi hissetti.Robinetta onların ilk çocuğuydu,ilk hamileliği,ilk annelik duyguları, genç ve güzel bir kızdı Robi.Bu evde Eglantinaya en çok yardımcı olan Robiydi.İkinci çocuğu Morell,artık büyümüş koruma iç güdüsüne bürünmüştü.Evin erkeğiydi Morell.Katriane en deli dolu,sevimli kız çocuğuydu.Ve çok zekiydi.Kendine oyuncaklar yapması husunda önünde kimse duramazdı.Ve Bell...Minik bebek Bell...Babasız Bell...
Eglantina onların annesiydi,ama baba yokluğunu da asla aratmamıştı yavrularına.Şimdi bir Rivanın kızı Audraya bakıyordu bir de kendi yavrularına,bahtsızlar...
Eglantina çocuklarına yürüyüş yapma fikrini sundu.Çocuklar bu fikirden oldukça memnun olmuştu.Elbette olur yaban gülü dediler.
Kahvaltılarını yaptıktan sonra Eglantina çocuklarına dönüp "10 dakika sonra hepinizi kapıda görmek isiyorum" dedi çocuklar hazırlanmak üzere odaya gittiler.
Eglantina La Maraise gitme fikrini sununca çocuklar bir hayli mutlu oldu.Eglantinanın biriktirdiği biraz parası vardı.La Maraiste çocuklara pasta yedirecekti.Yılda bir veya iki defa para bulunca çocuklarına dondurmalı pasta yedirirdi.Bu onların en güzel hobisiydi.Çocuklar La Maraisi duyunca dondurmalı pasta diye bağırarak sevinç çığlıkları attılar.Pasta yiyecekleri yere geldiklerinde Eglantina çıkarıp parasını saydı.Aslında 5 kişiye yetecek parası yoktu.Ve kitap okumayı seven Eglantina bir kitap almak istiyordu.Ama boşverdi kendisi pasta yemeyecek, evin ihtiyaçları için para ayıracaktı.Robinetta annesine dönüp 'Yaban Gülü bende yemeyeceğim midem ağrıyor fakat onun yerine pasta parasını bana verirsen sevinirim" dedi.Eglantina pekala dedi parayı Robinettaya uzattı, masaya üç tane dondurmalı pasta söyledi.Çocuklar afiyetle pastasını yerken Katriane annesiyle Robinettaya da yedirmeyi ihmal etmedi.Eve dönerken Robinetta "Yaban Gülü siz gidin ben hemen geliyorum" dedi ve şarapçılar sokağı denilen sokağa yöneldi.Eglantina eve geldi, çok geçmeden Robinetta da içeri girdi elinde bir kitap vardı.Lã Missel...
Bu Eglantinanın çok istediği bir kitaptı, Robi annesine kitabı almak için çok sevdiği dondurmalı pastayı yememişti.Eglantina doya doya sarıldı kızına...
Saat öğlen saatleri olunca Katriane annesine parka gitme fikrini sundu.Eglantina da olur dedi.Minik Bell uyuyordu,Eglantina Robi ve Belli evde bırakacaktı Eglantina Robiye gereken uyarıları yapıp Katriane ve Morell'i aldı, evden çıktılar.Parka geldiklerinde Pamella ve Carol de ordaydı.Morell hiç zaman kaybetmeden Pamellanın yanına gitti, beraber gerçekten eğleniyorlardı.Katriane yoruldum diyene kadar burda duracaklarına şüphesi yoktu.
Katrianenin "Yoruldum yaban gülü" demesiyle Eglantina yerinden kalktı.Eve doğru ilerlediler.
Eve geldiklerinde evin kapısı yarım açıktı,Egg Robinin bir yere gitmiş olabileceğini düşündü.İçeri adımını attı ve 'Robi neredesin?' diye seslendi.
Oturma odasına girdiğinde Robi uyuyordu.Eve hırsız girmiş olabileceğini düşündü.Robiyi uyandırıp kapının neden açık olduğunu soruyordu ki Bell'i yattığı yerde bulamadı.Robiye dönüp Bell nerde Robi! diye sordu.Robi uykulu gözleriyle bilmiyorum Egg dedi.Eglantina çılgına dönmüştü.Biricik oğlu Bell yoktu.Her yerde aradı. Carol'e sordu ama yavrusunu bulamadı.Emanetine sahip çıkamamıştı.Yürümekte zorlanıyordu, gözleri karardı.Buranın güvenlik sorumlusu Jack'e gitti.Her yerde aradı bulamadı.Oğlunu kaçırmışlardı,kim yapardı böyle bir şeyi? Kimin bunu yapacak kadar kini olabilirdi? Kim ne istemişti yavrusundan?
Kızıl saçlarını topuz yaptı, başını ellerinin arasına aldı, ağlamaya başladı.Her yere haber verilmişti.
Öylece beklerken kapı çaldı, heyecanla kapıya koşan Eglantina karşısında Nicholü buldu.Aniden sarıldı ağlamaya başladı.Nichol durumu hekimlerden duymuş ondan gelmişti . Eglantina hiç bu kadar çaresiz kalmamıştı.Bebeğine kavuşmak için herşeyi yapabilirdi şu an.Haber verilmeyen insan kalmadı.
Robinetta duvarın köşesine sinmiş oturuyor,Bell için ağlıyordu.Eglantina kızının yanaklarına ellerini koydu.Kızını teselli etmeye çalışıyordu.Onlar bu haldeyken kapı çaldı.Gelen, çocukların babaannesi Caresse idi.Çantasını atıp ağlaya ağlaya bağırmaya başladı.

-Bir çocuğa sahip çıkamadınız bayan Eglantina!

+Ben 4 çocuk sahibi bir kadınım bayan Caresse!

-Bell'i yanına alsaydın!

+Uyuyordu!

-O çocukları senden almalıydım

+Buna ne haddiniz var bayan?

Bu arada Rivanın köşkünden telefon geldi.Rivanın hizmetçisi,Rivanın gazeteye ilan verdiğini iletti.
Eglantina bu duruma oldukça şaşırmıştı.Ama rivadan ilk defa iyilik görüyordu.

...

Eglantina sokağa adım attı Belli aramaya çıktı.Tüm sokaklara göz yaşları damlaya damlaya oğlunu aradı.Kapı kapı gezip fotoğrafını gösterdi.Aslında Eglantinada Bellin sadece bir tek fotoğrafı vardı.Lã es'in meşhur fotoğrafçısı Pãublo Bell çok küçük bir bebekken,Eglantianın kucağında bir fotoğrafını çekmişti.Gül yüzlü Eglantina,neler yaşıyorsun.Oysa ne masumdun bir matmazelken Damienin köşkünde Rivayla...Kalbin ne masumdu...Hak ediyor musun bunları? Kim senden ne istiyor? Pembe teni solmuş,sarıya çalan Eglantina.Gözlerin kan çanağı,neden acımadılar sana? Gül yüzüne, mis kokuna...Masum yavrunu anne koynundan ayırdılar.Sen onlar olmadan eksik kalırsın...Zoruna gidiyor değil mi Yaban Gülü, bu kadar çabalamışken ters tepiyor olması...
Eglantina bunları düşünürken biri kolunu tuttu,aslında iyi ki tuttu...Bayılmak üzereydi Eglantina.Kolunu tutan adamı tanımıyordu,güneşten kamaşan gözlerini kısarak sordu

-Siz kimsiniz

Ve sorar sormaz bayıldı Eglantina.Uyandığında hardal rengi boyanmış bir odada mor bir koltukta yatıyordu, üzerine gri bir polar örtülmüştü.Sendeleyerek gitti, ve birden yavrusunu Robinettanın kucağında buldu.Koştu, Robinin kucağından bebeğini aldı.Ona doya doya sarıldı,kokusunu doya doya içine çekti.Ve bir anda güvenlik görevlisinin Caresseyi kolundan tutup getirdiğini gördü, anlam veremedi.

-Robi,neler oluyor?

+Herşeyi Caresse yapmış Yaban Gülü

Caresse başını eğmiş yürüyordu.Eglantina yanına yürüdü

-Neden?

+Sen o çocukları haketmiyorsun!

-Fakat,benim.

Caresseyi götürdüler...

"Bazen,denkleşmiyor kelimeler zihninde,kifayetsiz kalıyor herşey.Ne olacağı bellidir oysa hayatta,kelimeleri de kaderine işlenmiştir,sen bulamazsın"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 22, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MatmazelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin