Siyah beyaz kutu

183 4 2
                                    

74 numaralı sokağın,bordo renkli tahta evinin duvarında asılı silik 90 numara gıcırdıyordu yine.Sessizliği bozuyordu bu gıcırtı,ıslak yerlerde çamur birikintileri, hafif yeşillenmiş toprak,toprak kokusu... Bordo evin içindeki manzara da bordoydu.Duvarlarda bir kaç vazo tablosu,tahta bir masa,yeşil koltuklar ve olabildiğince bordo boyanmış, boyaları akmış duvarlar. Annesinden türk kanı almış Eglantina çocuklarına yemek yedirmekle meşguldü.Ah Eglantina,yaban gülü...Evlenerek mükemmel bedenini, ay yüzünü harap etmiş Eglantina.Parisin Le Marais mahallesinden,asil bir soydan,Andreyle evlendirilerek ücra mahallelerde yaşamaya mecbur kalan Eglantina. 4 çocuğa hem annelik hem babalık görevini üstlendi Eglentina, çünkü 1976 yıllarında,Eglentina 4.çocuğu Bell'e hamileyken Andreyi bir trafik kazasında kaybetmişti. Sıradan, rutin bir hayat sürmekteydiler.Temizliğe gittiği, lüks villalar ona gençlik yıllarını hatırlatıyordu.O da böyle varlık içinde yetişmişken, babası Damienin, Andrenin babası Ray'a verdiği saçma bir sözden dolayı evlenmek zorunda kalmıştı.En çok acıtan ise kız kardeşi Rivaya verilen mükemmel yaşamdı. Eglantina; siyah gözlerinin ardında derin izler taşıyordu, kızıl omuzlarına düşen saçları, üzerinden eksik olmayan lavanta kokusu, ve derisinin üzerinde ufak bir doğum lekesi.Eglantianın 2 oğlan 2 kız çocuğu vardı.Bunlardan en büyüğü Robinetta idi.Kızıl saçlarını annesinden almıştı.Annesi ona adının anlamının kızıl gergedan olması nedeniyle Robinetta ismini koymuştu.Robinetta uysal bir çocuktu,annesiyle gündeliğe gittiği günlerde etrafa özenerek bakar,"bir gün bende böyle bir yaşama sahip olacağım" derdi. Diğer bir çocuğu,oğlu Morell'di.Esmer tenli oluşundan adını Morell koymuşlardı,Morell tıpkı Andreye benziyordu. Katriane aileye katılan üçüncü çocuktu,ona genelde kiraz derlerdi yanaklarının pembeliği tıpkı kiraz gibiydi. Ve Bell...talihsiz erkek çocuğu.Eglantinaya göre Andreyi görmemek Bell için onurdu, görülmeye değer bir yanı yoktu, ama yine de her çocuk gibi o da baba kokusunu almayı hak etmiyor muydu? Peki Eglantina neden Andreden bu kadar nefret ediyordu? Çünkü o yıllarca Nicholden başkasını sevmedi.Kalp pencereleri sadece ona açıkken Andreden nefret etmemesi mümkün değildi. Aralarında beyazlar olan kızıl saçlarını topuz yapmış, mum alevinin tenini aydınlatması eşliğinde pencerenin kenarına oturmuş çiseleyen yağmuru seyrediyordu.Bir yanında uyuyan Bell'e ninnisini mırıldanıyordu.O an içeri Katriane girdi;

-Anneciğim

+Tatlım,lütfen sessiz olur musun? Bell'i uyutuyorum.

Katriane ufak elini kapıya doğru koyarak iç çekti.

-Pekala,ben şey diyecektim.Yarın seninle gündeliğe gelmek istiyorum,bunu kabul eder misin?

+Minik katriem,elbette olabilir.Fakat orda uslu duracağına söz verebilir misin?

-Ah tabi...Sadece o soylu insanların evlerini merak ediyorum Robinetta hep bahsediyor da.

+Yarın 07:30da uyanmış ol o halde

...

Katriane sevinçle evlerindeki odalardan kendilerine ayrılmış olana girdi. Robinetta,Morell ve Katriane bu odada uyuyordu. Eglantina ve Bell ise diğer ufak odada.Katriane hemen yarın giyeceklerini çıkarmak üzere bakınmaya başladı. Üzerinde çamaşır suyu lekesi,yırtıklar olan tüm kıyafetlerini bir kenara atıp,koyu yeşil,özel bir gün olur diye sakladığı kazağını çıkardı,yerde duran ufak aynada kendine bakarak "bende yarın soylu gibi olacağım" dedi,ve uyumak üzere yatağına girdi.Elleriyle gözlerini kapatıp soylular! dedi ve uykuya daldı...

...

Gün ışığı bordo evin,hardal perdelerinden içeri sızıyordu.Yüzüne vuran güneşle uyanmıştı bayan Eglantina.Dışardan kuş sesleri geliyordu,belli ki Katriane uyanmamıştı.Annesinden önce uyandığı,böyle özel günlerde gelir annesinin yanına sokulup uykusuna devam ederdi.Ama şimdi belli ki uyanamamıştı. Eglantina herşeye rağmen çocuklarını çok seviyordu.
Aslında Andreden de gerçekten nefret etmiyordu,o da başkasını seviyordu Eglantinayla evlenirken.Hatta Andre çoğu zaman Eglantinayı teselli etmek ister,yanına gelip Nicholden konu açardı.Ama Eglantina onu hep kovardı yanından.Oysa ondan başka dertleşebileceği insan da yoktu.

MatmazelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin