Wooho

7.Bölüm

~ Gaho ~

Dün Woo ile dans ettikten sonra eve geldim ve direkt uyudum. O gelmeden önce de dans ettiğim için vücudum çok fazla yorulmuştu... Bu huzurlu ve derin uykumdan çalan telefon sesiyle ve kapıya atılan yumrukların sesiyle uyandım.

"Aah. SİKTİR! Ne oluyo ln?" Çıplak olan üstüme bir şeyler aldım ve çalan telefonu kapattıktan sonra yavaş adımlarla kapıya doğru yaklaştım. "Sen kimsin?" Söylediğim anda kim olduğunu anlamıştım çünkü yaydığı kötü enerjiyi hissedebiliyordum. Min'nin sinir küpüne döndüğünü hissetmek hiç de zor değildi. "Benim amk. BEN!" Onun  küfür etmesi şuan için çok büyük bir soru işaretiydi ama önemli bi konu olduğunu anladığım için derin bir nefes alıp kapıyı açtım. "Min! Ne olu-" cümlemi bile bitirmemi beklemeden kapıyı hızlı bir şekilde kapattıktan sonra büyük adımlarla içeriye doğru gidiyor aynı zamanda da son ses bağırarak bir şeyler söylüyordü. "EN BAŞINDA BÖYLE OLUCAĞINI BİLİYORDUM. CİDDEN! AAAAH. ÇILDIRICAM! SANA COK DİKKATLİ OLMANI SÖYLEMİŞTİM! AYRICA ŞİRKETİN BUNDAN BİLE HABERİ YOKTU. NASIL! ANLAMIYORUM NASIL BÖYLE BİR HATA YAPABİLİRSİN?" Çok fazla hızlı konuşuyordu. Söylediği kelimeleri duyup anlamak benim için zordu. Onun şuan bu kadar sinirli olması çok saçmaydı, daha ben ne olduğunu bile bilmiyorum. "MİN! Önce sakin ol ve bana ne olduğunu söyle. Hiç bir şey bilmiyorum." Min sinirden nefes almayı bile unuttuğunu fark ettikten sonra koltuğa oturdu ve gözlerini kapatarak derin derin nefesler almaya çalışıyordu. Bana bu kadar sesini yükseltmesi hiç iyi değildi. Her ne yapmış olursam olayım benimle böyle davranması çok gereksiz ve saçmaydı...

Min biraz daha sakinleşince konuşmaya devam etti. " Dün neredeydin?" Sabah ona şirkete gidiceğimi söylemiştim. Bunu biliyordu ama neden soruyordu. "Sana söyledim. Şirkette prova yapıyordum." Yere doğru bakan gözlerini bi anda üstüme tuttu ve benimle göz teması kurup konuşmaya devam etti. "Gaho! Dün tek değildin. Seni Woo ile görmüşler..." uzun süre ne diyeceğimi bilmiyordum... "Nasıl? Bu-bu imkansız. Sadece dışarıda mı görmüşler? Eğer dışarıda gördüyseler arkadaşı diyebilirsiniz." Min'nin sinirinin yatıştığını düşünüyordum ama son söylediğim cümleden sonra tekrar önceki haline dönüp sinir küpüne dönüşmüştü. Bana sert bakışlarıyla bakarak üzerimde büyük bi baskı kuruyordu. Şu an ne yapmam gerek bilmiyordum. Bu olayı sadece Woo ile konuşmak istiyordum. Şuan ona ihtiyacım vardı.

"Gaho! Şuan ciddi olamazsın. Keşke sadece dışarıda görselerdi..." Uzun süre bir şey demeden bekledi ve telefonunu çıkartıp bi video gösterdi.

Sadece videoya odaklandım ve izlemeye başladım. Videoyu izledikten sonra ne olduğunu anlamıştım. O yüzden ağzımdan çıkan tek cümle buydu."Şimdi ne bok yicez?" Şirkette konuşmak daha mantıklı olduğu için hızlı bir şekilde hazırlandıktan sonra şirkete gitmek için arabaya bindik. İkimizde yol boyunca konuşmamıştık... Aslında bu zamana kadar Woo beni arardı ama aramadı işte. "Min. Ben Woo'yu aramak istiyorum. En azından onunla bi kez konuşmalıyım." Dediğimi duymuştu ama duymamazlıktan geliyordu ve hiç bir şekilde yüzüme bakmıyordu. Birini sevmek neden suç... Kafamdaki düşünceler çok daha fazla olmuştu. Başımı çatlıcağını hissediyordum.

Şirket bi açıklama yapmak zorundaydı ve bu açıklamayı Woo'nun menejeriyle ve şirketiyle konuşmadan yapamazdı o yüzden Woo'nun şirkette olabileceğini düşündüğüm için biraz rahatlamıştım...

2 saatlik  uzaklıkta olan şirkete gitmek için 5 saattir yoldaymışız gibi hissediyordum ve asla zaman geçmiyordu. Arabanın içinde ki uzun süren sessizliği Min bozdu. "Şirkete gittiğin de Woo ile olan ilişkinin olmadığını söyleyeceksin ve onunla bundan sonra iş haricinde görüşmeyeceksin." Cümlesini bitirdikten sonra kendi tarafinda ki camı açtı ve arabada artık rüzgarın uğultularıda duyuluyordu. Söylediği her kelime beynimde uçuşuyordu. Woo ile bida görüşmicek olmayı bile düşünemiyordum. Nasıl?! Nasıl böyle bir şey dememi bekler ve duygularımı yok sayar. Herkesin beni anlayacağını biliyorum. Düzgün bir şekilde açıklama lazım sadece.