Oni:Sınırları Olmayan Şeytan

İlk Hediyeler Ve Eski Dost

Mugen yolculuk için dinlenmiş ve sabahın ilk ışıkları görünürken yola çıkacaktı.

Atına bindi ve son kez köye baktı belkide ama Bilge döneceğinden umutluydu ve Mugen'e bir hediye verdi. Bu hediye bir kolyeydi. Bu kolye onun ışığın olmadığı yerlerde görmesini sağlıyacak ve karanlık diyara yaklaştıkça parlıyacaktı. Ayrıca bu kolye Şeytanlarla İnsanları ayırt etmesini sağlayacaktı. Mugen Bilgeye baktı ve
Mugen: Teşekkür ederim bilge bu çok değerli hediye için.

Bilge: Önemli değil Mugen bu olmadan yolunu bulamazsın ayrıca sana bir şey daha söyliyeyim 3 Şeye asla güvenme

1.Yaratıklara hepsi seni öldürmek ister ve seninle beslenmek

2.Tüccarlara senin paranı ve değerli eşyalarını basit eşyalarla takas ederler ve bir şeyi beğendiğini anlarlarsa ruhunu senden alırlar o eşya karşısında

3.Kadınlara sakın güvenme güzellikleri onların büyüsüdür. Ne kadar yaklaşırsan o kadar köle olursun. Bir savaşçı için en büyük tabudur köle olmamak bu yüzden en çok buna dikkat et Mugen

Şimdi yoluna çık Mugen unutma Queen'i öldürmek çok riskli ama bir o kadarda gerekli olduğunu çok iyi biliyorsun o yüzden dikkatli ol ve görevini bir an bile unutma kalkanını bir an bile indirme Mugen

Mugen: Verdiğin bilgiler için teşekkür ederim ve dediğin gibi çok riskli gerekirse ruhumu bile veririm ama Queen'i öldürüm Ruhum üzerine yemin olsun.

Bunu söyledikten sonra yola çıktı ve 2 saatlik yürüyüşten sonra kolyesine baktı. Hiç bir parıltı yoktu sadece renk değişip duruyordu sonra yoluna devam etti Mugen

Karanlık diyar 4 günlük bir zaman aralığında ulaşılacak bir mesafedeydi ama bu mesafeyi uzatarak gitmek istiyordu Mugen çünkü karanlık diyarda karşısına çıkan şeylerle mücadele edeceğinden dolayı dinlenemeyecekti. Bu yüzden hava kararmadan avlanacak ve hava karardığında beslenip uyuyacak sabahın ilk ışıklarıyla yine yola koyulacaktı.Akşama kadar ormana yürüyecekti ve yola koyuldu

Ormana girerken çalıların arasından bir ses geldi ve Mugen bakmaya karar verdi. Kılıcını kınından çıkardı ve çalılara doğru yürüdü. Çalılara vardığında ise karşısına bir Dev bir çukur çıktı. Çukurun içinde bir kurt vardı Mugen bu kurtu tanıyordu. Çocukken eğitim arkadaşı olan Hikariydi. Hikari Beyaz kıllarının üzerinde altın sarısı ve kırmızı renkli kılların olduğu konuşan bir kurt türüydü.Mugen konuşmaya başladı.
Mugen: Hikari sen ne geziyorsun burda senin ailen seni götürmüştü Mistik dağlara senin ne işin var bu kadar uzakta

Hikari: Mugen ilk dostum ben koruma görevim için bir köy arıyordum ve doğduğum köye gelmek istedim hem seninle yeniden eğitim yapardık hemde görevimi yerine getirecektim ama bu çukura düştüm yanları ıslak olduğundan dolayı yukarı tırmanamadım.İyiki geldin dostum bu arada senin ne işin var bu ormanda köyden çok uzak yoksa sende beni mi görmeye geliyordun?

Mugen: Hayır dostum. Ben bir göreve çıktım ve yanıma kimseyi almamam gerekiyor gel seni çıkarayım bir şeyler yiyelim yemekten sonra konuşuruz

Hikari: Tamam Mugen

Mugen Hikariyi kuyudan çıkardıktan sonra avlandılar eskiden olduğu gibi.
Mugen yemeklerini pişirmek için ateş yakmaya çalışırken Hikaride odun toptuyordu etraftan.

Yemeğin ardından Mugen başladı hemen

Mugen: Hikari ben Queen'i öldürücem bana destek olur musun?
Hikari: Ne delirdin mi sen Mugen bu saçmalık o bizim yaratıcımız ne kadar kötü olursa olsun

Mugen: Bunu benden bilge istedi o insanlık için hep en iyisini ister o yüzden onu dinlemeliyim şimdi söyle bana görevini bir kenara bırakıp benimle gelir misin Hikari

Hikari: Dostum bak seni çok seviyorum görevimi bile senin köyüne istedim bundan emin misin? Geri dönüşü olmaz böyle bir şeyin

Mugen: Hikari eminim şimdi cevabını söyle

Hikari: Madem ölüme gideceksin bende senin için gelirim eski dostum

Mugen: Sağol dostum ama şunu unutma bu görevi kimse bilmemeli ve şimdi dinlenmeliyiz sabah erken gidicez Karanlık Diyara

Hikari: Ne sen ciddi misin birde Karanlık Diyara mı gidiyoruz ah eski dostum neyse detaylıca konuşuruz
Mugen: İyi geceler dostum

Hikari: İyi geceler baş belası