Ne Doğum Günü Ama

216 27 6
                                    

Eleştirilerinizi bekliyorum arkadaşlar. Ayrıca multimedya da Elis ve Şebnem'in partide giydikleri kıyafet var.

Öyle deliksiz uyumuşum ki kalktığımda okula yarım saat geç kalmıştım. Apar topar elimi yüzümü yıkayıp, okul formamı giydim saçımı da bir at kuyruğu yaptım ve hızlıca taksi durağının numarasını tuşladım. Durakta taksi yokmuş. Çok güzel. Şimdi taksi bulmak için ana caddeye çıkmam gerekiyordu.

Çantamı da alıp yola koyuldum. Tam karşıdan karşıya geçiyorken bana doğru son sürat gelen motora bakakaldım. Bir nevi şok gibi bir şeydi . Ne ileri gidebildim, ne geri gidebildim yalnızca gözlerimi sımsıkı kapattım refleks olarak.

Neyse ki santimler kala durdurmayı akıl edebilmişti kullanan kişi. Ben hala tepkisiz bir şekilde bir motora, bir motorun üzerinde duran çocuğa bakıyordum. Benden taş çatlasa 2, 3 yaş büyük gibi gözüküyordu .

Bir anda kaskını çıkarıp,'' ne yapmaya çalışıyorsun sen ?'' diye kükredi . Açıkçası böyle bir tepki beklemiyordum. Sonuçta bana çarpmak üzere olan oydu ve tabi ki suçlu oydu. Haliyle,''İyi misin?, bir şeyin var mı?, özür dilerim...'' tarzında bir şeyler bekliyordum.

'' Heeey sana diyorum. Ne diye yolun ortasına atlıyorsun ha? Aklınla zorun mu var ? '' dedi ve ardından bana konuşma hakkı vermeden daha çok kendisiyle konuşuyormuş gibi fısıltıyla '' ulan sayıyla mı veriyorlar anlamıyorum ki'' dedi ve yanımdan geçip gitti.

Ben hala olanları idrak etmeye çalışıyordum . karnımdan başlayan bir baskının beynime doğru yavaş yavaş yol aldığını, bütün reflekslerimi ve mantığımı ele geçirdiğini hissediyordum. Ve daha fazla bu olayı düşünmemeye çalışıyordum. Bu olay sayesinde uykum açılırken bir taksi durdurup okula geldim.

Okulun kapısından içeri girdim ve sınıfa doğru yol aldım. Kapıyı 3 kez tıklatıp içeri girdiğimde tüm gözler bana bakıyordu, hoca da dahil. Geç kaldığım için özür dilerim deyip usulca şebnemin yanına oturdum.

Şebnem, ''Neden geç kaldın'' deyip meraklı bir bakış attı. ''Uzun hikaye teneffüste anlatacağım'' dedim ve arkamızdaki Can ve Murat'a baktım bir şeyler konuşuyorlardı. Ardından sınıfı süzdüm, tek konuşanın Can ve Murat olmadığını ve Mert'in bugün okula gelmediğini fark ettim.

Hoca sınıftan çıktı ve herkes kendi halinde takılmaya devam etti. Ben de teneffüsü beklemeden bizim grubu topladım ve Mert'in doğum günü hakkında bir konuşma yaptık. ''Şebnemle ben hediyeleri hallederiz

Murat, sen davetlileri ayarlayacaksın ve Mert'i partiye getireceksin ama hiçbir şeyden haberi olmayacak özellikle buna dikkat et . Can sen de süslemelerle ve ikramlarla ilgilen. Sıla, sizin evinizin bahçesi gayet büyük ve parti için de oldukça uygun orda yapabilir miyiz? Yapabilirsek çok güzel olur.''

Evet organizasyonu ben yapıyordum ve herkes üzerine düşen göreve itiraz etmeden onayladı. Sıla, ''tamam bizim bahçede yapabiliriz ama önce babamla konuşmam lazım. Bir sorun çıkarsa haber veririm'' dedi.

'' Tamam beni ararsın bir sıkıntı olursa hakan amca sever beni ikna ederim ben onu'' deyip güldüm ve konuyu dağıtmadan toplu bir bakış atıp, ''Herkes okey mi? '' dedim. ''tamamdır'' dedi hepsi bir ağızdan. '' Bu sorunu da çözdük.

Teneffüs zili çalınca Şebnemle okulun bahçesine çıktık. Sanki birini arıyor gibi her dakika etrafına bakınıp duruyordu sonunda dayanamadım ve ''Ne oluyor Şebnem ne arıyorsun ?'' dedim. ''Burak'ı göremedim ya bugün hiç. Bakıyorum bakıyorum yok '' deyince gözlerimi devirerek karşılık verdim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 11, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ANSIZINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin