●Zamanın Ötesinde●

Garip Gece

Kıyafetimi giydikten sonra , sade bir makyaj yaparak tamamen hazır bir hale geldim. Evden çıkmadan önce evden bazı sesler duyar gibi olsam da pek umursamadım. Tam evden çıkmak üzereyken her şeyi tekrar kontrol edip her yeri kilitlediğimden ve prizde bir şey bırakmadığımdan emin oldum.
Şimdi evden çıkabilirim işte.

Merdivenlerden inerken telefonum çaldı, çantamın içinde telefonumu arıyordum ama çantamın içi oldukça karışıktı.
Israrla calan telefonun sesi çantamın dağınıklığıyla birleşince sinirlenmeye başladım;

E,hadi ama! Nerede bu lanet olası telefon?

Sonunda bulmuştum arayan Melisti.

- Efendim Melis?

- Eda neredesin sen? Parti senin şerefine yapılıyor biliyorsun değil mi?

- Biliyorum Melis , evden ancak çıkabildim.

- Tamamdır. Bil bakalım kimi davet ettim.

Bir yandan arabama doğru yürüyorken bir yandan Melisle konuşmak zorunda kalmıştım ve Melis susmayacak sanırım .
Arabamın kapısını açıp koltuğuna otururken telefonu hoparlöre aldım.

- Kimi davet ettin Melis?

- Ekrem'i tabi ki dee . Eminim sen de mutlu oldun .

Ekrem bana platonik olan kişi. Ona karşı bir şey hissetmesem de ona karşı bir mesafe koydum arama . Ekrem en yakın arkadaşlarımdan biriydi çünkü ve aramız bozulsun istemiyordum.

Ama Melis benim de ona bir şeyler hissettiğimi ve bunu kabul etmediğimi iddia ediyordu.

- Olabilir Melis, neden imanlı konuşuyorsun?

- Hadi ama Eda , sen de seviyorsun Ekrem'i.

- Melis bunu daha önce de konuştuk biliyorsun .

- Peki sen kabul etme .

- Melis kapatmam lazım.

- Tamam dikkatli sür.

- Tamam merak etme.

Navigasyona bakarak yolumu buldum burası ormana yakın bir yerde büyülü bir havası olan bir mekandı. Böyle yerleri sevdiğimi biliyordu, muhtemelen bu yüzden seçti burayı.

Dışarıdan ahşap renginde çatılı ve terası olan bir yerdi burası. Gayet havadar ve serin .

İçeri girdiğimde herkes buradaydı. Hep bir ağızdan :

"İşte partinin onur konuğu geldi."

İstemsizce gülmeye başladım. Melislerin yanına doğru giderken Ekrem'in de bana doğru geldiğini fark ettim.
Bozuntuya vermedim ve Melislerin olduğu masaya ulaştım.

Melis bana sarılıp;
- Tebrik ederim Edacığım, yeni işin de başarılar diliyorum.

Ayni sevecenlikle karşılık verdim:

- Teşekkür ederim canım .

Oradan Aysel lafa girdi;

- Benim tanıdığım Eda boş duramaz, şimdi ne yapacaksın sadece ise mi odaklanacaksın?

- Aslında bu aralar tatih bölümü okumayı da düşünüyorum. Biliyorsunuz geçmişte arkeoloji bölümünü de bitirdim .

Melis ; Yoksa yine şu Mısı piramitleri meselesi mi?

Aslında bu herkesçe bilinir , ben Mısır mitorolojisini ve tarihini oldukça ilgi çekici bulurum.

Melis devam etti;

- Sen neden direkt bu bölümü okumadın ki?

- Çünkü annemin en büyük arzusu buydu , ben de kendi istediğim bölümü sona bıraktım.

- Ah be kuzum.

Biz konuşurken Ekrem yanımıza geldi;

- Eda, yeni işin hayırlı olsun.

- Teşekkür ederim Ekrem .

- Benimle gelebilir misin konuşmamız gerekiyor .

Refleks olarak Melis ile göz göze geldim. O da en az benim kadar şaşırmıştı. İkimiz de beklemiyorduk bunu. Çünkü Ekrem asla yanlız konuşmak istediğini bu kadar ciddi bir şekilde söylemez di.
Bir terslik mi vardı acaba, diye geçirdim içimden.

- Tabi gelirim.

Ekrem arkasını dönüp benim onu takip etmemi istercesine yürümeye başladı. Ben de onu takip edip arkasından gittim.
Terasa çıkmıştık. Garip olan şu ki ben gelmeden önce aşağıdan bakınca terasın insanlarla dolu olduğunu görmüştüm,şimdi ise o insanları geçtim onlara ait bir şey bile yoktu. Ne konfetiler ne içecekler ne de parti süsleri. Etraf sanki orada birkaç dakika önce kimse yokmuş gibiydi.

Ekrem bana bakmak için arkasını döndüğünde gözlerinde bir gariplik sevdiğimi fark ettim. Ama ne sezdiğimi bilemiyordum .

Ben içimden bu tür şeyleri düşünürken Ekremin bana doğru yaklaştığını gördüm. Asla geri adım atmadım. Karşısında dimdik duruyordum . Geri çekilmemi beklemiş olacak ki oldukça şaşırdı karşısında sakince durup geri çekilmememe.

Ekrem 1.87 boyunda kumral biri. Alt ve üst dudakları eşit boyda,gözleri siyaha yakın bir kahverengi tonunda . Fit bir vücudu olmasına rağmen asla kısa kollu bir şeyler giydiği görülemez. Saçları uzun ve şekilli . Aslında oldukça yakışıklı ve kibar biri.

Ekrem üstüme doğru gelmeyi bıraktığında aramızda bir adımlık bir mesafe kalmıştı. Hafiften sırıtarak ;

- Geri çekilmedin , ilginç.

- Neden geri çekileyim ki? Sen neden o kadar yaklaştın bana?

- Sana bir şey söylemem gerekiyor ve bunu kimsenin duymayacağından emin olmam gerekiyordu da ondan.

- Ne diyeceksin bana? Dinliyorum .

●Bölüm şimdilik bu kadar ,yazım hatası varsa kusura bakmayın. Fikir ve düşüncelerinizi bekliyorum
❤️❤️