So Good • KaiSoo

5. Bölüm | i never knew

'when you left, i thought you held him body closer
(her gittiğinde o adamla sarmaş dolaş olduğunu sanmıştım)
i never knew that you would tell her it was over
(ona aranızdakilerin bittiğini söyleyeceğini asla tahmin edemezdim)'

So Good | 5. Bölüm

"Evet, kesinlikle bu açı tam zihnimdeki görseli yansıtıyor." Kai yönetmenin yanında oturup, ekrandaki görüntü hakkında konuşuyordu. Yeni bir albüm çıkarmak üzereydi ve klip çekimleri vardı.

"Her şey iyi o zaman, değil mi?"

"Gayet iyi." Kai onayladıktan sonra arkasını döndü, Kyungsoo'nun elinde kahvesiyle etraftaki eşyaları incelediğini gördüğünde gülümsedi. Sanki yıllar hiç geçmemiş ve onlar kaldığı yerdeydi.

"Pekâlâ, buradan alıyoruz. Hazırlanın!" Yönetmen bağırdığında Kai sandalyesinden kalkıp Kyungsoo'nun yanına ilerledi.

"Dalgın görünüyorsun."

"Hm, öyle mi göründü? Sadece seni çalışırken boğmak istemiyorum."

Kai gülümsediğinde Kyungsoo'nun diğer elindeki el kamerasını fark etmişti. "O ne? Kameranı mı aldın yanına?"

"Evet.. seninleyken çekim yapmak sanırım bir alışkanlık olmuş." Kyungsoo gülümseyerek söylediğinde elleri çekingen bi tavırla alnındaki saçlara gitti. "Aslında, anılarımızı biriktirmek istedim. Kendim için."

Bu cevap Kai'yi şaşırtmıştı. "İş için değil de kendin için mi?"

"Evet.. Özlediğimde iyi geliyor."

"Neyi özlediğinde?"

Kyungsoo utangaç bir tavırla kafasını önüne eğip yeri incelerken parmağıyla ikisini işaret etti. "Bunu." parmağı bir Kai'yi, bir kendini gösteriyorken Kai ellerini cebine sokup huzurlu bir iç çekti.

"Bu sahneden sonra işim bitiyor. Birlikte bir şeyler yapabilir miyiz?"

"Olur, çok isterim."

Kai elini Kyungsoo'nun omzuna koyup sıvazladıktan sonra tekrar yönetmenin yanına döndü. O arkasını dönmüş giderken Kyungsoo yeniden dikkatle onu izlemeye başlamıştı. Kahvesini bir kenara bırakıp kamerasını açtı, gözünü kameraya yaslarken Kai'ye fark ettirmeden onun her anını kayda alıyordu. Ellerini hareket ettirişi, dikkatle izleyişi.. Kyungsoo her hareketini çok estetik buluyordu. Onunla olduğu her gün mutlaka birkaç video çekiyordu. Bunu tıpkı dediği gibi, sadece kendisi için yapıyordu.

.

"Böyle yerler bildiğini asla düşünmezdim." Kyungsoo elini camdan dışarı sarkıtmış rüzgarın parmaklarının arasından geçişini hissediyordu. Kai onu işi bittikten sonra onu doğanın içinde, bir sürü tarlaların yan yana dizildiği bir yere getirmişti. Manzara mükemmeldi, yeşil, sarı, pembe, beyaz tüm renkler etrafı kuşatmış, güneş ise tam önlerindeydi.

"Beni hafife alıyorsun. Sadece güzel restoranlar değil, güzel mekanlar da biliyorum."

"Kesinlikle biliyorsun." dedi Kyungsoo etrafı hayranlıkla izliyorken, o sırada Kai arabasını kenara çekmişti. "İşte geldik. Buradan sonra yol bozuluyor, burada güzel vakit geçirebiliriz. İnelim."

İkisi de indiğinde Kyungsoo önündeki sarı çiçeklerle dolu olan tarlaya kocaman bir gülümsemeyle baktı. "Çok güzeller!" Kai Kyungsoo'nun yanına geldiğinde onun heyecanla parlayan gözleri içini ısıtmıştı, elini tuttu ve parmaklarını arasından geçirdi. Bu hareketle Kyungsoo'nun parlayan gözleri ona dönmüştü. "Evet, çok güzeller." Kai onun gözlerinin içine bakarak söylediğinde Kyungsoo'nun kızaran yanakları gözlerinin önündeydi.