Ona maskemin altından dil çıkarıp kaşlarımı çattığımda kesinlikle ona ceketlerini geri vereceğimi yüzümle anlatmaya çalışıyordum.
Hem niye giyeyim ben senin ceketlerini?
"Seni kendi kıyafetlerimin içinde görmek hoşuma gidiyor."
×××××××××××××××××××××××××××××××××××
Çiğnediğim tost parçasının bir anda boğazıma kaçmasıyla art arda öksürmeye başladım. Beni maskeme rağmen belli olacak şekilde kızartan kişi, şuan hafif hafif sırtıma vurup bir andan da bana meyve suyunu uzatıyordu.
Ona elimle iyiyim işareti yapıyordum ama o kesik kesik öksürüklerimin maske yüzünden olduğunu farkedip, bir anda yüzümde ki maskeyi çekmişti.
Ne olduğunu farkettiğimde hemen kolumu yüzüme kapatarak hem yaralarımı saklamaya hem de daha rahat öksürmeye çalışıyordum.
Biraz sonra normale döndüğümde hala kolumu yüzümden çekmeden soluma döndüm.
Bir benim bir kendi elinde ki maskeme bakarkan bir anda kolumu tutup yüzümün önünden çekti.
"Jungwon?"
"E-efendim?"
O birşeylerin ters olduğunu anlamış gibi çenesini kasarak dudağımda ki yaraya daha da yakından bakarken, bende dudağım ve yanağımı ellerimle örtmeye çalıştım.
Fakat iki elimi de tek avcunun içine hapsederek aşağı indirmiş ve daha yakınıma girmişti.
"Nasıl oldu bunlar?"
Göz bebeklerim istemsizce titrerken hızlıca bir şeyler düşünüyordum.
"Merdivenden düştüm.."
Gözlerinden bana inanmadığını anlıyordum tabii ama beni daha fazla bu halde görmesini istemiyordum. Bilmesini istemiyordum. Benim için endişelenmesi onun için sadece daha fazla zaman kaybı ve karışıklığa sebep olacaktı.
"Kitap okurken inmeye çalışıyordum da..basamağı farkedemedim."
Ellerimi bırakıp parmaklarını sertçe kendi saçlarının arasından geçirirken oflamaya başladı.
"Gerçekten beni delirteceksin. Nasıl bu kadar dikkatsiz olabiliyorsun?"
Kafam yere eğik bir şekilde tırnaklarının kenarlarını yolmaya başlamıştım.
"Ö-özür dilerim.."
Yanağıma yerleşen sıcak bir avuç içi kafamı yavaşça yukarı kaldırdığında dudağımın içini kemirmekle meşguldüm.
"Özür dilemesene aptal. Sürekli incindiğin için sana kızıyorum ama sinirli değilim. Sadece biraz daha dikkatli olmanı istiyorum."
"Sinirli değil misin gerçekten?"
"Ben sana nasıl sinirlenebilirim kedi ya."
Bana gülümseyerek elini saçlarıma çıkardı ve önümde ki perçemlerimden bir tutam alarak kulağımın arkasına sıkıştırdı.