Junhui, Minghao'dan görüldü yiyeli tam otuz dakika olmuştu ve bu on dakika içinde asla geri cevap yazmamıştı
Bu sefer aramayı denedi sorun kesinlikle görüldü yemesi değildi neden birden gittiğiydi.İki üç defa aradı ama açmadı hiç Minghao... Junhui belki eve bir misafir gelmiştir diye düşünecekken aklına korkunç anılar geldi. Ya eskisi gibi birilerini ilişki için evine aldıysa? Junhui'yi işte bu meraktan çatlatacak dereceye getiren düşüncesinden dolayı hızla evinden çıkıp arabasını Minghao'nun evine sürdü.
Apartmanın içine girdiğinde merdivenleri üçer üçer geçerek kapısına geldi kapıya vuracağında kapı kendiliğinden açılmıştı
"Minghao?" evi dolaşarak ismini seslendi... evde değildi tekrar aradı ama telefonun sesi yakındaydı kapının kenarında gördüğü telefonu eline aldı. En son "Jun lütfen çabuk evime" yazmıştı ama mesajı göndermemisti. İçini bir korku bürümüştü, telaşla apartmandan çıktı.Polis karakoluna sürdü arabayı.
Karakola vardığında koşarak yetkili birini bulmaya çalıştı. İlk gördüğü polise hemen durumu açıklamaya başladı.
" Sakin olun, arkadaşınızın çok önemli bir işi çıkmıs olabilir. Mesela ailesinden bir çağrı almıs olabilir. "
jun daha fazla dayanamadı adamın konuşmasına. Hala burda oturuyor olması bile saçmaydı. "Olabilir mi? İhtimallerle konuşmayı bırakıp hemen arayabilirsiniz. Onun ailesi yok. Lütfen onu bulun."
"Size bir kayıp başvuru kağıdı vereceğim eğer eve gelmezse hemen aramalara başlayacağız. " polis bir kağıt verip ayağı kalktı.
"Ne yani eğer ona kötü bir şey olduysa? Bekleyecek miyiz yani hayır bu çok saçma. Yardım istemek bile saçmaydı sizden." kağıdı fırlatıp uzaklaştı karakoldan.
Ne yapacağını bilmiyordu ama Minghao'nun evinin etrafında aramak en mantıklısıydı. Ara sokaklara baktı, yakın parkları, evin etrafını sürekli turladı ve güvenlik kamerasına sahip insanlardan da yardım istedi ama hiçbir şey göremedi.
Arabaya yaslandı, derince nefes aldı.
"Nerdesin Minghao..."
Arabasına girdi, dinlenmek için gözlerini kapadı. çok yorgun hissediyordu, aklından sürekli en son yazılan mesaj geçiyordu. Minghao'nun etrafına hakim birsi değildi. düşmanını, dostunu tanımıyordu.
Gelen arama ile gözlerini açıp telefonu cebinden çikardı. Bilinmeyen bir numaraydı içinden umarım sensindir diye geçirip açtı.
"alo?"
"Junhui sen misin?"
"Evet, evet benim. Sen kimsin?"
"Aslında aramak gibi bir niyetim yoktu ama sevgilin yani benim eski sevgilim seni aramam için baya bir zırladı.Yani ailesinden birinin numarasını istedim aslında ama seni istedi. Çok seviyor olmalı.Neyse sana göndereceğim konuma gelip paramı bırak ve yanımdakini al."
"Ne? Minghao'yu neden kaçırdın?Onu bırak. Seni öldüreceğim bundan emin o-
" evet evet"
telefon üzerine kapandı.
az drama:)
bu arada şu 24 saat şeydi tamamen yalan
![](https://img.wattpad.com/cover/241794646-288-k15977.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
star | junhao
FanficJun sosyal medyada Minghao'nun kendi ana sayfasında önerdiğini gördüğünde zaman kaybetmeden mesaj attı.