14

15.4K 440 100
                                    

Buram buram güzel kokularla uyanmıştım. Vücudum ağrıyordu ve biraz da sızlıyor du.
Gözlerim le etrafa baktığım da bugün okula gitmediğimi hatırladım. Karşıda ki duvara baktığımda saat 13.34 dü. Üzerime t-shirt ve şort giyip yavaşca yataktan doğruldum.

Çekmeceden ağrı kesici yi alıp içtım. Kendimi çok neşeli ve huzurlu hissediyordum çünkü Kaan burdaydı, yanı başımda. Gülümseyerek kokunun olduğu yöne ilerlediğim de Kaan bir şeyler hazırlıyor du. " Günaydın yüzbaşım " sesi işittiği an gülümseyerek arkasını döndü. " Günaydın güzel kızım. Hadi elini yüzünü yıka kahvaltıya otur "

Banyoya girip ellerimi yıkamaya gidip geri döndüğümde Kaan masa da oturmuş beni bekliyor du. Gülümseyerek ona yaklaştım ve yanağına ufak bir buse kondurdum. Yaninda ki sandalyeye oturacakken kolumdan tuttu.  " Kucağıma otur " dediğini yapıp sağ dizine oturdum. " Sende iyi alıştın kucağına oturtmaya " diyerek güldüğüm de saçımı okşadı.

" Kokunu her daim oksijenimmiş gibi solumak istediğimden dolayı küçüğüm " sözleri gülümsememi daha çok artmıştı ve yanaklarım kızarmıştı. " Hadi bakalım şimdi yemek yiyelim çünkü şu saate kadar açsın.
" Yemek yesek de ondan sonra tekrar otursam ikimizde rahat edemiyoruz çünkü "

" Beni oksijensiz bırakmak istiyorsan geç bakalım yan sandalyeye "

" Abartma azıcık " diyerek koluna hafifçe vurdum. Ayağa kalkıp yan sandalyeye oturdum. Omlet i bıçakla kesip çatala bastırdım.  " Saat 7 gibi çıkıyorum. O zamana kadar güzel kızımla vakit geçirmek istiyorum. " Hmm nereye gitmek istersiniz babacığım ? "

" Seninle olan her yere giderim hatta evde kalalım " gülümsedim" Kaan lunaparka gidelim mii ? " Neşeyle sorduğum sorunun arkasından şaşırarak bana baktı. " Yavrum Şubat ın başındayız farkındasın değil mi ? " O sırada okulun daha açık olduğunu hatırladığım için daha kış ayında olduğumuzu da fark ettim. Of layarak tekrar omleti çatala bastırdım. " Hadi ama asma şu güzel yüzünü. AVM felan varsa burda eğer gidelim eğlence merkezinde oynayalım o kadar çok istiyorsan. "

Gülümsemem tekrar geldiğinde " ordan da sınamaya gidelim mi ? " Kaan da gülümseme me karşılık gülümsedi. " Tabiki gideriz ama önce yemeğini ye duşunu al ondan sonra " hızlıca yemeğe başladığım da Kaan Kahkaha attı. " Yavaş ye bogulucaksın sinama kaçmıyor ya " son lokmayı da ağzıma attığım da yutmuştum gitmişti. " Ben banyoya gidiyoruum "

* Kaan dan *

Hızlı adımlarla ilerleyen önümde ki kuxuk kıza baktığım da hala gülüyordum. Efnan ı gerçekten çok seviyordum. Onca yaşanmışlıklara rağmen. O benim: küçüğüm dü, bebeğim di, güzelim di, her şeyim di. Onu mutlu etmek azıcık da olsa sıkıntılarını unutturmak beni mutlu ediyordu. Geçen gece ve bizim evdeyken alnında ki dikiş izini bir türlü soramamıştım. Hem sormaya çekiniyordum  hem de üzülmesin den korkuyordum.

Telefonum çaldığında ekrana yavaşca baktım. O arıyordu, değerini bilmediğim kızım.. Yavaşça telefonu açtığımda kulağıma götürdüm. " Baba " derince bir iç çektim. " Efendim bebeğim ? "

" Baba ben seni çok özledim ne zaman geliceksin ? "

" Gelicem güzelim sadece işler yoğun farklı bir sehirdeyim şuan "

" Baba.. bugün okulda beni ittirdiler biliyor musun ? " Kaşlarımı sinirle çattım.

" Ne demek seni okulda ittirdiler ! "

" Merak etme babaa ben senin bana öğrettiği dövüş teknikleriyle hepsini dövdüm. "

" Dedene söyledin mi ? Deden kesinlikle söyle okula gitsin "

daddy issues - Asker +18 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin