karşılaşma

6 0 0
                                    

kafamı gömdüğüm dosyalardan kaldırıp saate baktım çıkış saati neredeyse gelmişti şimdi çıksam ancak yetişirdim bu yüzden ceketimi alıp otoparka doğru yürümeye başladım arabayı yerinden çıkarıp kapıya doğru sürmeye başladım tam kapıdan çıkacakken telefonum çaldı arayan çocukların öğretmeni Alper beydi ışıklarda arabayı durdurup aramayı cevapladım ben alo demeden hocanın hızlıca dediği şeyden dolayı arabaya gaz verip okula doğru hızla sürmeye başladım okula varır varmaz güvenlik  odasına doğru koşmaya başladım öfkeden deliye dönmüş bir şekilde odaya daldım ben odaya dalınca herkes bana korkuyla  bana bakmaya başladı bir okuldan güpegündüz çocuk kaçırmakta neydi kim buna cesaret ederdi güvenlik görevlisini oturduğu koltuktan kaldırıp yerine ben oturdum ve güvenlik kayıtlarını izlemeye başladım kayıtlarda gördüğüm izle bunu kimin yaptırdığını anlamıştım kaydın kopyasını alıp  sinirle oturduğum yerden kalkıp telefonumdan Samet komutanı aramaya başladım cevaplar cevaplamaz   olanları anlatım telefonu kapatıp arabaya doğru yürümeye başladım güvenlikten geçip arabayı park eder etmez arabadan kendimi dışarı bıraktım kapıdan geçip odasına girdim beni görünce ayağa kalkıp başıyla selam verdi elimdeki kopyayı ona verdim izledikten sonra bana döndü 

> seninle gelecek olan tim seni orada bekliyor hazırlan 

< katılmama neden izin verdiler ?

>  çünkü senin beklemeyeceğini biliyorlardı görevi tehlikeye atma diye kabul ettiler 

< doğru söze ne denir ! 

dedim bana göz devirdi beni en iyi tanıyan bir kaç kişiden biriydi   bu yüzden daha fazla oyalanmadan hazırlanmaya gittim kızlara haber vermesi için Samet komutana mesaj attım gelen helikoptere atlayıp arkama yaslandım sonunda geldiğimizde vakit kaybetmeden halatı salladım aşağıya indiğimde karşımda bana bakan time çevirdim gözlerimi yüzlerindeki kamuflaj yüzünden yüzlerini seçeme semde pek umursamadım burada olma nedenim çocuklarımdı bu yüzden bu duruma çokta takılmadım plan hakkında konuştuktan sonra harekete  geçtik 

         anlımda biriken teri umursamadan  kurşunu bitmiş silahı kenara koyup bıçaklardan birini alıp saklandıkları mağaraya girdim içeride saklanan birileri olabilirdi bu yüzden  ilerlerken temkinliydim bu kadar yaklaşmışken risk alamazdım olamasam da sakin olmalıydım söz konusu çocuklarımdı onları daha fazla tehlikeye atamazdım kulaklıktan bana seslenen yüzbaşıya 

          < içerideyim siz etrafı arayın dikkatli olun saklananlar olabilir ben onları alıp geleceğim ben gelene kadar etrafı temizleyin çocuklar olanları görmesin 

dedim ve yoluma devam ettim uzanan elin bileğinden tutup çektim yeterli mesafeye geldiği an kafa attım sersemleyip geriledi kendisine gelmesine fırsat vermeden direkt tekmeyi bir karnına birde kasıklarına doğru vurmaya başladım çok uzatmadan boynunu kırıp yoluma devam ettim onları bulduğumda birbirlerine sarılmışlardı ama arda bir elinde sopayla kapıya doğru bakıyordu o sırada yerde yatan bedeni gördüm kilidi açıp içeri girdim arda beni görünce aslıyı bana çevirdi beni gördüğü anda bana doğru koşup sarıldı arda da yanıma gelip sarıldı daha fazla oyalanmamamız gerektiği için aslıyı kucaklayıp ardaya eğilip 

     < yanımdan ayrılma ve elindekini ben bırak diyene kadar bırakma ne dersem onu yap kaç dediğimde kaç tamamı  söz hiçbir şey olmayacak 

sadece başıyla onayladı beni dinleyeceğini bildiğim için içim biraz rahattı çıktığımızda timdekiler bize doğru yürümeye başladı gözüm ardaya kaydığında gözleri bir bana bir onlara kayıyordu benim bir şey söylememi bekliyordu bende göz kırpınca derin bir nefes aldı bazen yetişkin bir adam gibi davranıyordu ve bu beni rahatlatıyordu daha bu yaşlarda böyle ise ilerde nasıl biri olacağını biliyordum helikopter gelene kadar saklanmak ve dinlenmek için oradan ayrıldık çocukları oturtturunca timin yanına geçtim sonunda yüzlerini açmışlardı tam o sırada aslının çığlığını duyduk arkama döndüğümde gördüğüm yüzle birlikte dişlerimi sıktım  

    dilan anlamalıydım resmen bir tuzağa düşmüştüm yanında da çolak vardı oda ardayı almıştı 


  ;>    yüzbaşı görüşmeyeli nasılsın ?

< senden daha iyi olduğum ortada 

< onları bırak bu seninle benim aramda

;> ne sandın öylece duracağımı mı? 

< birinizde dursanız şaşarım am.....m neyse gerçekten küçük çocukları kullanacak kadar zavallımızsın yoksa korkak mı bilirsin sadece bir korkak çocukları bu işe bulaştırır 

;> yaşamalarını istiyorsan bizimle geleceksin tabi tüm silahlarını bırakıp çabuk ol yoksa ölürler 

< tamam ama önce çocukları yolla 

;< olmaz önce sen    geleceksin sonra veletlerin 

< tamam o zaman aynı anda ben gelirken sende çocukları bırak 

;< kahramanlık yapanın kafasını uçururum ona göre 

gözlerimi devirdim yanına doğru yaklaşmaya başladım tam ortada buluşunca çocukları time doğru ittim o sırada göz göze geldiğim adama çocukları işaret ettim beni anlamıştı yaklaşır yaklaşmaz silahı tuttuğu eline sarılıp ucunu çolak a doğrulttum ve çolağın bir bacağına birde silahı tutan koluna sıktım dirseğimi dilan'ın  yüzüne geçirdim sarsılıp silahı bırakınca silahı uzağa fırlattım bacağımla tekme atıp yere düşürdüm üstüne çıktım tam o sırada yüzüme darbe alınca yana doğru yuvarlanıp hızlıca kalktım oda kalkmaya çalışıyordu koşup yanında ki taştan destek alıp ayağımı yüzüne vurdum yakasından tutup bir kafa attım daha fazla dayanamayıp bayıldı sırtlayıp timin yanına doğru yürümeye başladım tam o sırada göz göze geldiğim adamla duraksadım oda benim kadar şaşkındı buda beni hayla hatırladığı anlamına gelirdi   


kız kızaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin