Okumaya başladığınız tarihi buraya bırakabilirsiniz.
Yorum yapmayı ve aşağıdaki yıldızı turuncuyla
doldurmayı unutmayın!iyi okumalar <3
~Savaş'dan...
Güneşe çıkmaktan nefret ediyordum. Hem alerjim olduğundan hem de insanı kan ter içinde bırakmasından.
Güneşli günlerde sabah uyandığımda ensem su gibi olurdu. Sanki tüm gece boyunca maraton koşmuşum gibi.
Güneşe çıkamamamın nedenlerinden biri de cildimin hassas olmasıydı. Cildim güneş ışığına karşı pek dayanıklı değildi. Bu hayatımda hiç güneşe çıkmadığım anlamına gelmiyor tabii ki. Güneşe çıktığım zaman bazı önlemleri almam gerekiyordu çünkü bu benim için riskliydi.
Kendimi bildim bileli beyaz saçlıydım ve bundan da nefret ediyordum. Saçlarım bembeyazdı, doğumumdan bu yana. Benimkisi bir hastalıktı.
Albino hastasıydım. Fakat o hastalığa sahip olan insanların aksine ben görebiliyordum. Sadece bir şey okumam gerektiği zamanlar gözlük takardım.
Ben Savaş Polat Coşar, namı değer 'Beyaz Saçlı'. Bana herkes böyle seslenirdi, ailem bile. Ailemle aram gayet iyiydi fakat bana böyle seslenmelerinden nefret ederdim çünkü küçükken okulda da bana böyle seslenirlerdi. Saçlarımdan dolayı zorbalığa uğramıştım. Ne zaman saçlarımı sevmeyi denesem aklıma onların söyledikleri gelirdi.
"Saçlara bak, değişik!"
"Çirkin!"
"Beyaz saç mı olurmuş?"
Bu sözler beni hep bir canavar olduğumu düşündürmeye itmişti.
Sosyal medya hesaplarım vardı ama asla fotoğraf paylaşmazdım. Takipçi sayım en son 54 falandı. İşin garip yanı hiç tanımadığım kişiler tarafından bir gruba alınmamdı. Beni bir gruba eklemişlerdi.
Kimsenin konuşmadığını ve sadece bir kişinin çevrmiçi olduğunu gördüğümde uygulamadan çıktım. Uygulamadan çıktığım an bir bildirim geldi.
Güneş_Işığı: Selam, seni de gruba almışlar. Acaba birilerini tanıyor musun çünkü ben kimseyi tanımıyorum?
Güneş_Işığı: Rahatsız ettiysem kusura bakma, sadece kimseyi tanımamam rahatsız etti biraz.
Güneş_Işığı: Sadece senin çevrimiçi olduğunu görünce sana yazdım.
KarBeyazı: Rahatsız etmedin.
KarBeyazı: Maalesef sana yardımcı olamayacağım.
KarBeyazı: Ben de kimseyi tanımıyorum.
Güneş_Işığı: Anladım.
Güneş_Işığı: Kullanıcı adın ilginçmiş.
KarBeyazı: Bunu bir iltifat olarak mı kabul etmeliyim?
Güneş_Işığı: Bence öyle kabul et.
Güneş_Işığı: Hoşuma gitti baya.
Güneş_Işığı: Peki özel bir anlamı var mı, varsa öğrenebilir miyim?
KarBeyazı: Öncelikle teşekkür ederim iltifatın için.
KarBeyazı: Senin kullanıcı adın da ilginçmiş.
KarBeyazı: Ama şansına küs, güneşten nefret ederim.
Güneş_Işığı: Güneş sevilmez mi ya?
Güneş_Işığı: Dur tahmin edeyim, senin en sevdiğin mevsim de kıştır şimdi.
KarBeyazı: Tahmin etmesi zor muydu bari?
Güneş_Işığı: Çok kolaydı.
KarBeyazı: O zaman ben de tahmin edeyim.
KarBeyazı: Yoksa senin en sevdiğin mevsim yaz mı?
Güneş_Işığı: Allah Allah, nasıl bildin ya?
KarBeyazı: Yetenek işte.
Güneş_Işığı: Megolamanlık da var sanki bey efendide.
KarBeyazı: Yok gerçekten yetenekliyim.
KarBeyazı: Güzel resim çizerim mesela.
Güneş_Işığı: Görmek isterim bir ara resimlerini.
KarBeyazı: Görürsün.
Güneş_Işığı: Benim hiç yeteneğim yok biliyor musun?
Güneş_Işığı: Tek özelliğim sınıfın zekisi olmak.
KarBeyazı: Ne güzel işte?
KarBeyazı: Benim derslerim berbat.
Güneş_Işığı: Güzel yanları da var ama sen iyi puan aldıkça ailenin beklentisi yükseliyor.
Güneş_Işığı: Ya da küçücük bir hata yapınca sanki sınıf senin salak olduğunu düşünecekmiş gibi hissedersin.
KarBeyazı: Anladım.
KarBeyazı: Okulu seviyor musun peki?
Güneş_Işığı: Bir yandan evet, bir yandan hayır.
Güneş_Işığı: Sen seviyor musun?
KarBeyazı: Sevmiyorum.
Güneş_Işığı: Neden?
KarBeyazı: Hocalar bana takmış durumda.
KarBeyazı: Sınıf desen berbat zaten, hepsi zorba.
Güneş_Işığı: Sana zorbalık mı yapıyorlar?
KarBeyazı: Sayılır.
Güneş_Işığı: Sebebi neymiş peki?
KarBeyazı: Saçlarım.
Güneş_Işığı: Nesi varmış saçlarının?
KarBeyazı: Beyazlar, kar beyazı.
~
Eveett ilk bölümün sonuna geldik. Severek yazdım umarım sizin de hoşunuza gider. Ne kadar hızlı paylaşabilirsem o kadar hızlı bir şekilde paylaşmaya çalışacağım bölümleri.
Bölüm hakkında düşüncelerinizi buraya yazabilirsiniz.
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!
Seviliyorsunuz🫶
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARBEYAZI | yarı texting
RomanceBizi artık hiçbir şey yan yana getiremezdi. Ne bir uçak, ne bir metro ne de tren; hiçbir şey bizi bir araya getiremezdi.