•11•

728 31 3
                                        

Okuldan çıkmış Aler 'i bekliyordum. Gün boyunca Hakan ile Kağan 'ı görmezden gelmiştim. Kağan yanıma gelmeye çalışsa da Hakan onu durdurmuştu. Anlamıştı sanırım babam yüzünden ikisini de hayatımdan çıkardığımı. Çocukluktan beri arkadaştım onlarla. Bütün iyi ve kötü anlarımı onlarla geçirmiştim. Bu yüzden bu şekilde onlara davranmak bana çok koyuyordu.

Bir müzik açıp sigara yaktım bir tane. Burnumu çekip anlımı direksiyona yasladım. Babamın gözünde her zaman işe yaramaz ve aykırı bir çocuk olmuştum. Hayatım boyunca beni görmesini beni sevmesini istemiştim.

Başa geldi olmaz işler.
Yokluğunda soldu gönlüm
Gözlerinde kanlı yaşlar yaşlar
Hasretin bağrımda kışlar
Başa geldi olmaz işler
Binbir dertle doldu gönlüm

Alt çenem titerken tekefonuma bir bildirim geldi.

Hakan: Sen anlatmazsan bile ben seni anladım kardeşim. Olsun canın sağolsun. Eğer babanla aran düzelirse benim kapım sana daima açık

Gözlerimle telefonu tararken "sıçacam böyle işe" diye söyledim. Arabadan dışarıya bakarken Hakan ile göz göze geldim. Elindeki sigarası ile bana bakıyordu. Elime telefonu aldım ve :

Cüneyt: Bir şekilde halledeceğim kardeşim. Özür dilerim böyle birisi olduğum için.

Yazdım ve gönderdim. Hakan mesaja bakıp sigarasından bir nefes çekti ve mesaj yazmaya koyuldu.

Hakan: Sen bu dünyada gördüğüm en harbi adamsın. Baban ile bizim aramızda kalıp onları seçmen seni kötü birisi yapmıyor. Sen ne yaparsan yap. Hangi yolu seçersen seç ben hep senin yanında olacağım. O salak herife de bakma. O da sana bir şey olsun canını kanını ortaya koyar.

Yazıyordu. Gözlerim dolarken elimi göğsüme koyup " Eyvallah" dedim. Hakan derin bir nefes çekti. Doğrularak eliyle bana selam verdi ve arkasını dönüp gitti. Boğazımda kocaman bir yumru ile kaldım. Burnumu çekerken başımı direksiyona koydum. Birden arabanın kapısı açıldı. Aler içeriye girerken ona baktım. " Neden ağlıyorsun?" Dedi.

Burnumu çekerken ona sarıldım. " Neden hep böyle oluyor. Beni hep bir seçim yapmaya zorluyorlar. " Dedim. " Baban ile konuşmayı dene, senin için ne kadar önemli olduklarını anlat ona " dedi. Boynuna iyice sokulurken" daha yeni kavga ettik. İpler bu kez cidden kopar " dedim. Başımı kaldırdım ve" Onun için hiçbir şey ifade etmesem de. Hayalim onun beni sevmesiydi. " Dedim. " Emin ol seni seviyordur ama bilirsin babalar sevgisini pek gösteremez" dedi.

Başımı iki yana salladım " Emin ol o beni hiçbir zaman sevmedi. Nedenini anlamadım ama onun gözünde hiçbir zaman işe yaramaz bir herif oldum. Lisedeyken derslerim orta düzeydeydi. Sürekli hiçbir şekilde üniversite kazanamıyacağımı söyleyip durdu. Bir kere bile beni yüreklendirmedi. Geceleri ders çalışırdım o zamanlarda bile çalışmadığımı ve asla kazanamıyacağımı söylerdi.

Şimdi Türkiye'nin en iyi okullarının birinde yüksek bir bölümde okuyorum. Bu bile onu memnun etmiyor" dedim. Aler ifadesizce yüzüme bakarken " Bölümü kazandığımı söylediğim gün bile beni tebrik etmedi. Sürekli onun gözüne girmeye çalışırken ona benzemeye başladım. O bunun farkında bile değil" dedim. " Belki de ona bu denli benzediğin için kendisinin gençken yaptığı hataları yapmandan korkuyordur " dedi.

Doğru söylüyordu. Bunu o günde söylemişti. " O zaman ne yapmalıyım?" Dedim. " Öncelikle ona benzemediğini ve ilerde hiçbir şekilde yanlış bir şey yapmayacağını ona kanıtla. " Dedi. " Hiçbir şey onu telkin etmiyor ki " dedim. " O zaman karşına alıp konuş. Bana bugün bahsettiğin şeylerden ona da bahset. " Dedi. " Babamla o şekilde konuşacak dahi olsam beni dinlemiyecektir.

Beni hiçbir zaman oturup dinlemedi ki. Dediklerim hep bir kulağından girip diğerinden çıktı." Dedim. " O zaman biraz uzaklaş onlardan. Bu hem babana düşünecek zaman olur hemde hayatında ne kadar büyük bir yer kapladığını bulmuş olur. " Dedi. " Evet olabilir. Ortalık biraz durulsun bunu deneyeceğim " dedim. " Ne yaparsan yap arkandayım Cüneyt. Bunu bil" dedi. Gözlerinin içine baktım ve " Seni seviyorum " dedim. " Bende seni seviyorum " dedi.

" Cüneyt çocukluğumuzda tanıştık demiştim hatırlıyor musun?" Dedi. " Evet fakat anlatmamıştın " dedim. " Siz buradan iki sokak ötedeki Gökçe sokakta oturuyordunuz. Eviniz iki katlı ve geniş bir evdi. Kocaman da bir bahçesi vardı. O zamanlar 7-8 yaşlarındaydık. Babamın işi yüzünden Adana'dan İstanbul'a taşınmıştık. İlk mahalleye geldiğimizde annem ve senin annen yakın arkadaş olmuştu. Bense evden çıkmayı pek sevmeyen bir çocuktum. Evlerimiz yakın olduğu için sık sık annem size giderdi. Beni de götürmeye çalışırdı ama ben gitmezdim. Temmuzun başlarındaydı. Annem annene bir şey sormak için sizin eve gitmişti. Bende televizyondan çizgi film izliyordum. Birden bizim cama top attın ve kırdın. Dışarıya çıktığımda çitlerden gizlice bahçemize giriyordun. Biz öyle tanıştık " dedi.

Anılar canlanırken" Aaa hatırladım. Kavga etmiştik seninle. Ağız dalaşına girmiştik daha doğrusu ben bağırıyordum sen ise ifadesizce konuşuyordun"dedim. Küçük Aler gözümün önüne gelirken güldüm. Aler" Daha sonra birkaç kere oyun oynamıştık , biliyor musun Cüneyt sen benim ilk arkadaşımdın " dedi tatlı bir gülümseme ile. " Gittiğinde çok üzülmüştüm hatırlıyorum. Yıllar geçtikten sonra ismini ve seni unuttum. " Dedim. " Ben seni hiç unutmadım " dedi. Cüzdanını çıkardı ve çocukluk fotoğrafımızı gösterdi" Bunu eski albümden buldum. " Dedi. Şaşkınca baktım" Fotoğrafımı cüzdanında mı taşıyorsun?" Dedim.

" Evet, artık taşıyorum" dedi. Gözlerinin içine baktım" Sen ne güzel bir şeysin ya. Sanki bütün dünyayı aydınlatan güneş senmişsin de etraf karanlığa bürünürken sadece beni aydınlatıyorsun " dedim. Aler kulaklarına kadar kızarırken " içinden yazar fırladı Ülkücü " dedi. " Bu ülkücü sana kurban olsun " dedim. Aler parmakları ile oynarken" Cüneyt " dedi. " Efendim kurban olduğum " dedim. Gözlerimin içine baktı ve ağzı birkaç kere açıp kapandı. Daha sonra boğazını temizleyip" Yok bir şey hadi gidelim " dedi. Ne diyecekti de vazgeçmişti ki. Gülümsedim ve " tamam canım hadi gidelim " dedim.

Gece mavisi bxb ( texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin