•24•

130 14 3
                                        

Aler: Cüneyt (0:32)

Aler kişisinden bir cevapsız çağrı...

Cüneyt: Beni aramışsın yeni gördüm bir sorun mu var? (8:24)

Aler:Dün eve geçtikten sonra baban beni aradı ( 8:36)

Cüneyt: Babam mı aradı?

Aler: Evet nişanımı tebrik etmek için aramış.

Cüneyt: Allah allah

Aler: Beni doğru yolda gördüğüne çok mutluymuş. Bir kız bulmuş sana. Benimle konuşmuyor sen ikna edersin belki dedi.

Cüneyt: Beni ikna etmek için mi yazdın peki

Aler: Tabi ki hayır. Sadece bilmen gerektiğini düşündüm. Her önüne gelecek kişiyle konuşmayacağını biliyorum.

Cüneyt:Onu da nerden çıkardın. Belki olurum ilk bulduğum kişiyle

Aler: Gönül bağı kurmadan sen hiçkimseyle olmazsın

Cüneyt: kurdukta ne oldu?

Aler: Yanlış kişiye kurduğun için olabilir

Cüneyt:Öyle mi diyorsun?

Aler: Öyle diyorum

Cüneyt: Doğru söylüyorsun.

Aler:Ne o doğru kişiyi mi buldun?

Cüneyt: Buldum gibi gibi

Aler: kimmiş bu şanslı kişi

Cüneyt: Hayırdır sorguya mı çekiyorsun.

Aler: Yooo ne alaka. O sayfa kapandı

Cüneyt: Adına çizik çektim diyorsun. Engin babamız doğruyu demiş o zaman.

Aler: Ohooo yine başladık. Aynı sarmala gireceğiz. Ben kaçayım artık Ülkücü sohbetine doyum olmaz.

Cüneyt: burun kıvırdığın şarkının müptelası olmada Elit beyfendi. Gerçi sana gelmez sen Mozart'an devam.

Aler: Aynen devam. Sonuna kadar klasik müzik.

Cüneyt: Sonuna kadar engin spor

Aler: Öyle olsun bakalım

Mesajı beğenip çıkarken aklımda tolga vardı. Endişe ediyordum. Ayılınca pişman olmuş muydu. Ayakkabılarımı giyip evden çıktım ve asansöre bindim. Arasa mıydım? İle gidiyordu aslında bu saatlerde. Binadan çıkarken arabama doğru adımladım. Binecekken arkamdan tolga " Hayırdır beni almadan mı gidiyorsun? " Dedi. Arkamı döndüm ve yüzüne baktım saçları ıslaktı. Ve hava rüzgarlıydı. Yanına geldim ve elimi saçlarına attım. " Saçlarını niye kurutmadın? " Dedim dudağımı büzüp. " Bir şey olmaz ayıltır rüzgarla." Dedi. " Başın ağrıyacak " Dedim. "

" Olsun olsun " Diye geliştirdi. İş çantamda duran ama asla zahmet edip bir kere bile takmadığım beremi çıkardım ve kafasına geçirdim. " Beşiktaşlı? " Diye sorguladı. " Karakartallıyız koçum " Dedim gülerek. " Tahmin etmiştim " Dedi gülerek. Sonra " Sende tam Beşiktaşlı tipi var " Diye ekledi gülerek. " Allah allah " Dedim bende gülerken. "Bende ne tipi var" Dedi merakla. " Valla ne diyeyim fenerli gibi ya " Dedim kafamda ölçüm yaparken. " Takım tutmuyorum. Futbol da sevmem zaten. Basketbol severim, favori takımım anadolu efes " Dedi.

" Bende severim basketbolu " Dedim. " Oynamayı biliyor musun? " Dedi. " Biraz " Dedim doğruyu söylerek. " O zaman bir gün oynayalım. Buraya çok yakın bir parkta yeni açılmış saha " Dedi. Binadan Alerde çıkarken " Ne oyunu? " Dedi. " Basketbol " Dedi tolga. " Vay iyiymiş. Eksik adam olursa beni de davet edin" Dedi gülümseyerek. Sonra bana dönüp " İş yerine gidiyorsan beni de bırakır mısın? Oraya çok yakın bir yerde oryantasyon eğitimine katılacağım. Şimdi metro felan sıkıntı ulaşımı " Dedi. " Olur tabi bin " Dedim. Hepimiz arabaya geçerken tolga öne yani yanıma oturdu. Aler arka koltuğun ortasına oturup. " Fazladan sandviç yaptım kahvaltı için. Daha yemediyseniz ister misiniz? " Dedi. " Sabahları kahve yetiyor ya. Teşekkür ederim " Dedim. Tolga ise " Ben yumurta yemiştim biraz " Dedi. Aler üzgün bir ifade ile çantasını çıkartıp kenara koydu.

Tolga " Başka zamana yerim mutlaka " Dedi gönül almak amaçlı. Ben ise " Aslında şirketin öğle yemeği kötü oluyor. Ben alabilirim " Dedim. Aler sevinçle " Afiyet olsun " Dedi. Bense " Teşekkür ederim " Dedim. Nedensizce hala merhamet besliyordum ona. Ne kadar kötü zamanlar geçirsekte bu merhamet hala devam etmişti. Tolga'nın kliniğine gelirken Aler " Vay, bina çok güzelmiş " Dedi. Kocaman bahçesi olan tahtadan güzel bir yerdi. " Lafta ziyaretime gelecektin ama bir türlü gelemedin " Dedi Tolga. " Mutlaka geleceğim " Dedi Aler. Tolga ile vedalaştıktan sonra. " Sadece ufak bir ziyeret mi gerçekten? " Dedim. " Sayılır " Dedi.

Arabayı çalıştırdım ve bir süre sustum daha sonra" Sen hep içine atan birisi oldun zaten. Önceden de böyleydin. Ama seni sıkıntıya sokan ne varsa anlatman senin için daha iyi olur. Yoksa içini yer bitirir " Dedim. " Öyle mi diyorsun? " Dedi. " Öyle diyorum " Dedim. " Sen, nasıl bu kadar iyi kalabiliyorsun? Hiç kin gütmeden. Sert şekilde konuştuğun oldu evet ama hiçbir zaman benden nefret ettiğini hissetmedim. Seni yarı yolda bıraktım, kalbini kırdım, görmezden geldim. Nasıl yapabiliyorsun bunu? " Dedi üzgün bir ifade ile. " Evet çok kızdım sana. Gecelerce gözüme uyku girmedi. Haftalarca senin yorganına sarılıp uyudum belki biraz kokun gelirde hatıralarım canlı kalır diye. Ama senden nefret edemedim. İnsan ölümüne sevdiği insandan nefret edemiyormuş. " Dedim. Aler' in gözünden bir damla yaş düşerken " Özür dilerim Cüneyt. Her şey için özür dilerim " Dedi. " Artık bir önemi kalmadı. Geçti gitti " Dedim.

" O zaman neden kalbim pişmanlık ile atmaya devam ediyor " Dedi. " Artık kalbinde rahat etsin Aler. Gerçekten sana hiçbir nefretim yok. Kırgınlığım bile artık yok. " Dedim. " Cüneyt, sana seni hiç sevmediğimi söylemiştim ya" Dedi gözümün içine bakarak. " Ben senin kadar hiç kimseyi sevmedim. Ama cesaret edemedim. Pişman oldum, sen yazdıkça aradıkça içimdeki pişmanlık daha da büyüdü ve seninle arama hiç aşılmayacak duvarlar ördüm " Dedi. " O duvarın arkasında artık nişanlısı ile mutlu bir Aler görmek istiyorum " Dedim. Eli yüzüne gitti bir süre oynadı ve " Bende öyle " Dedi. Daha sonra " Ben burada ineyim " Diye ekledi. Arabadan çıkarken " Bıraktığın için çok teşekkür ederim " Dedi. " Rica ederim görüşürüz " Dedim. Gülümsedi ve " Görüşürüz " Dedi.

Aler giderken arkasından bakakaldım. Gözlerimden yaşlar boşalırken kalbime elimi bastırdım. O kadar acıyordu ki. O da beni sevmişti. O da aynı benim kadar beni sevmişti. Ağlamalarım boşuna değildi. Acım o gün beni bıraktığı kadar tazelenmişti. Ayrı yollara sapmıştık. O nişanlıydı bense Tolga'yı öpmüştüm. Daha onunla bu konuyu bile konuşmamıştım. Umarım benden hoşlandığı için beni öpmemişti. Çünkü ben bir daha birisini seveceğimi düşünmüyordum. Telefonuma bildirim gelirken göz yaşlarımı sildim.

Tolga;

Tolga; Kahvemi yapıp masa başına geçtim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tolga; Kahvemi yapıp masa başına geçtim. İş yerine vardın mı?

Cüneyt; daha varmadım :(

Tolga; O kadar uzun mu sürdü? Aler'i bıraktın mı peki

Cüneyt; Şimdi indi o da. Akşam biraz yürüyüşe çıkalım mı?

Tolga; Aa güzel fikir. Sahil kenarına gidelim bari

Cüneyt; Anlaştık

Yazıp gönderdim. Şu öpücük meselesini konuşsak iyi olurdu.

Gece mavisi bxb ( texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin