Ep¹: Yeni ev

39 5 0
                                    


"Liz sonra konuşsak lütfen" yüzüme kapanan telefon ile şaşırıp telefona bakarken yanımda duyduğum kahkaha ile Hoseok'a döndüm.

"Yine bildiğimiz Liz" derin nefes verip omuz silktim sonra alırdım gönlünü Liz'in, şuan dertten başım beladaydı.

Oflayıp omuzlarımı düşürdüm "Hoseok ben napıcam ya bu hafta evden çıkmam lazım"  Yoongi'nin küçük bir barında yarı zamanlı barmenlik yapıyordum ama kendinden bana fazla verdiği için daha fazla ona yük olmak için çıkmıştım onun dışında hastanede staj yapıyordum.

Kazandığım burs ile tıp okuyup beyin cerrahı stajına başlamıştım ama onuda okul, ev kirası derken bitiyordu ve şimdide ansızın ev sahibi evi satmaya karar vermişti.

Hoseok elimi omzuma atıp beni kendin çekmişti "sıkma canını halledicez ve ayrıca yardım etmek istiyoruz kabul etmiyorsun ki" ona dönüp kaşlarımı çattım.

"Bakma şöyle çok çirkin oluyorsun" omuzlarımı tekrar düşürdüm "zaten bu güne yardımcı oldunuz hep daha fazla yük olamam size" yürüdüğümüz yolda durup beni kendine çevirdi.

"Bak bize yük olmuyorsun hem biz kendimiz istiyoruz" gözlerim dolmaya başladığında omzuna sarıldım.

"Senin yüzünden iyice duygusal birine döndüm eski Catharsis'i özledim ben" kahkaha atıp ellerini saçlarıma daldırmıştı.

"Bu Catharsis'i daha çok seviyorum ama eskisiyle de idare ederiz" bende kahkaha atıp omzuna yavaşça vurdum.

Yoongi'nin barına yaklaştığımızda kapıdaki korumalara baş selamı verip içeri girdiğimizde alışık olduğumuz ortamı tekrar aynı sekilde gördük.

Dans eden bedenler, masalarda oturup içki içenler, Yoongi'nin ortada yiyişen çiftlerden haz etmediği için onları burada bulamazdınız.

Bu aşırı iyi birşeydi Yoongi'yi görmemizle hemen yanına gidip bar taburesine oturup ellerimi masaya koydum.

"Bir viski bir de meyve suyu alalım kedi barmen" arkası bize dönük olan Yoongi yaptığı işi durup öyle bekliyorken Hoseok ile ikimizde kahkaha attık.

Kedi barmen dememi asla sevmiyordu ama ben çok eğleniyordum "küçük çocukları barımıza almıyoruz sivri burun" göz devirip geriye yaslandıp ellerimi göğsümün üzerinde bağladım.

Tabi Yoongi geri durmayıp "sivri burun" lakabını takmıştı bana tanrı aşkına!? Benim burnum sivri değildi ki...

Hoseok çok eğlendiği belli eden kahkahası ve el çırpmaları çoğalınca sinirle ellerini tutup durmasını sağladım.

Bize dönen Yoongi yüzünde zafer kazanmış gülümsemesi ile elindeki havluyu omzuna atıp ellerini masaya koyup bize baktı.

"Neyse biz bir viski bir şarap alalım" kaşlarını kaldırmasıyla Hoseok'a baktı "yarın evden taşınıyor onun depresyonunda" başını olumlu anlamda sallayıp gülümsedi.

Bir sürü anımızın olan evim gidiyordu nasıl üzülmeyeyim, Yoongi önümüze siparişleri koyup diğer müşterilerle ilgilenmek için bizden ayrıldı.

Elimi başıma koyup diğer elimle bardağın ağzıyla daire çiziyordum "hadi ama Catie halledicez" derin nefes verip omuzlarımı düşürdüm "umarım"

Şarabı hızlıca dıkıp tuvalete gideceğimi söyleyip ayaklandım sarhoş değildim bunun farkındaydım ve ayrıca bir şarapla sarhoş olmayacağımıda biliyordum.

Ama kalkarken başım dönmüştü onun haricinde normal bir şekilde tuvalete gittim elimi yüzümü yıkayıp bir süre kendimle bakıştım.

Ne yapacaktım asla bilmiyordum part time iş arıyordum ama yoktu, daha fazla diğerlerini merak ettirmemek için tuvaletten çıktım.

Köşeyi dönmemle biriyle çarpışmıştım dengemi hemen sağlayıp başımı tutmuştum.

"Özür dilerim" diyip eğilip hemen yoluma devam etmiştim şuan başım feci halde ağrıyordu.

Hoseok'un yanına oturması ile bana döndü "bi sorun yok dimi" kafamı iki yana salladım "yok, hayır sadece başıma ağrı girdi"

Koluma dokunup ona bakmamı sağladı "sen iyi değilsin hadi eve gidelim" kafamı sallayıp gülümsedim, Yoongi'ye gideceğini söyleyip bardan çıktık.

The Whatcer' GgukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin