'Hic kimse ışığı gölgesinden kurtulmak için açmaz'
Telefonuma baktım ... Telefonumun siyah kabındaki beyaz çizgilere ve hemen karşımda dikilen gölgeye...
Aklımda kalan bana kurduğu o son cümle ve hemen ardından gelen o silah sesi ve bağrışlar...
İçerden gelen mercimek kokusunu alınca annemin yemek yaptığını ve televizyondan gelen esra Erol'un sesiyle uyandım güzel uykumdan.
- Eylül kızım uyan artık. Saat kaç oldu farkında mısın.
Annemin sesi huzur veriyordu bana
- Bıraksana uyusun güzel kızım
Dediğini duydum babamın ve hemen ardından annmin "her gün uyuyor evlenince ne yapıcak bu deli kız" diyede eklendiğindeZaten uyanmam lazımdı çünkü ismihala bulusacaktım. Tam 1 gündür canımın içiyle görüşememiştik. Düşünebiliyormusunuz tam 1 gün ^_^
- ALO.
- Efendim İsmihan
- nerdesin bee kızım
- uyuyakalmışım ben yine ya
- Afferim Eylül . Neyse hadi gel aşağı bekliyorum.
- yaa tamam. İniyorum hemenAyağa kalktım ve hemen karşımda ki büyük boy aynamda hayattan soğuyan çirkin, dudakları çatlamış ve saçları elektiriklenmiş tipsiz suratımı gördüm.
Her neyse diyip hemen dolabımın kapağını açtım ve siyah kot pantolonumu ve kırmızı bir uzun kollu kazak alıp hemen giydim.
Odamdan tam çıkarken annem ile göz göze geldik ve
- yinemi dışarı?
Diye sordu. kafamı kaldırıp yüzüne bakarak
- evet ama yarım saatliğine sadece yarım saat lütfenDiye yalvardım anneme. Yarım saat dedim ama en az 2 bilemedik 3 saat felan İsmihan ile sokaklarda yürüdük...
Annem yine kıyamayıp izin verdi. Anne yüreği işte...
Bugünlük bu kadar yeter çünkü yapacak bir çok işim var. Maalesef burda kesiyorum . Umarım beğenirsiniz. Hepinizin yorumlarını bekliyorum ❤️❤️
Görüşürüz...