She's Watching | jenlisa

XXII.

"Neden beni bulmaya bu kadar meraklısın?"
Bunun cevabını Jennie de merak ediyordu. Belki de çok büyük bir aptallık yapıyordu. Lisa'yı doğru düzgün tanımıyordu bile onu hayatına geri çağırmaya çalışmak belki de bir akıl tutulmasından ibaretti.
Mesajı açmadan biraz düşünmeye karar verdi.
Odanın içinde bir o tarafa bir bu tarafa yürümek düşünmesine yardımcı olacak mıydı bilmiyordu ama yaptığı buydu.
Telefonu eline aldı. Mesaj atmak için değil, Chaeyoung'ı aramak için.
Bu işte beraber sayılırlardı, belki o akıllıca bir fikir bulurdu.
Chae: Selam Jen, bir sorun mu var?
Jen: Chaeyoung... o yazdı...
Chae: Ne? Kim? Lisa mı? O olduğundan emin misin?
Jen: Eminim. Onu bulmaya neden meraklı olduğumu sordu.
Chaeyoung'ın hattın öteki ucunda sıkıntılı şekilde iç çektiği net şekilde duyuluyordu.
Jen: Chaeyoung ne düşünüyorsun?
Chae: Cevap yazmadın değil mi?
Jennie sessiz kaldı.
Chae: Vermişsin.
Jen: Evet.
Chae: Her neyse... zararın neresinden dönersek kardır, onu engelle. Bu işe hiç bulaşmamalıydık zaten.
Jen: Ondan neden bu kadar korkuyorsun?
Chae: Jen sana söyledim. O dengesiz biri, sana o belleği verdiği gün beni ne kadar korkuttuğunu bilmiyorsun.
Jennie cevapsız kaldı, Chaeyoung tekrar derin bir nefes aldı.
Chae: Bu işin peşini bırakalım Jen, biliyorum senden bir şey istemeye hakkım yok ama lütfen o fotoğrafı sil ve bunu unutalım.
Jen: Haklısın...
Chaeyoung cevap vereceksen neredeyse sesini bastıran bir ses duyuldu.
Jen: Ne oluyor Chaeyoung?
Chaeyoung hafif titreyen bir sesle cevap verdi, Jennie onu görmüyordu ama renginin attığına emindi.
Chae: Biri... kapıyı kıracak gibi yumrukluyor.
Jen: Sakın açma Chaeyoung asla açma!
Cevap yoktu.