Bir süre daha o şekilde devam ettikten sonra kulağıma fısıldayarak ''Otobüsün kalkıyor, git hadi sen. Ben de eve geçip biraz uyuyayım '' dedi ve beni yere indirdi. Gözlerimin içine bakıp ''seni seviyorum'' dedi ve yanağıma bi buse kondurdu..
Otobüse binecekken camdaki surat beni rahatsız etmişti. Arka taraftaki çocuk gözümün içine bakıyordu, sanki bi yerime odaklanmış gibiydi. Rahatsız olup hemen yüzümü bi yokladım ve takmayarak otobüse bindim.
Otobüsün taa arka tarafına geçip Melsanın yanına oturdum. Ama Melsa benim geldiğimi bile fark etmemişti o kadar samimi olmuştu yanındaki çocuklarla. Kolunu dürtüp ''Heey!!'' dememle beni fark edip ''Aaa Lina bak seni Olçarlarla tanıştırayım.'' dedi ve gözleriyle tanış vurgulaması yaptı. Açıkçası umrumda değildi ama yine de tanışmak istedim.
''Merhaba ben Olçar bu Eftal, bu da Arel.''dedi yanındakileri gösterdi. ''Memnun oldumm'' diyerek hepsinin elini sıktım Arel hariç. Onlarla pek takılmadan kulaklığımı çıkardım ve müzik dinlemeye başladım ve yavaş yavaş uykuya daldım.
Uyandığımda gözümün önünden bir kol atladı göbişime ve iyice sarıldı bana. Kafamı kaldırıp kolun sahibine baktığımda karşımda masum bi bebek gibi yatan Arel i beklemiyordum. Tanımadığım biri şuan bana sarılıp uyuyordu. DELİLİK BU.
Omzumu oynattığımda uyanır gibi oldu ama daha sıkı sarılarak uyumaya devam etti, neyse diyerek ben de uyumaya devam edicektim ama çalan telefonum buna engel oldu. Serdar arıyordu, böyle bi mutlu oldum beh. Açtım telefonu konuştuk bi yarım saat felan sonra çocuğa baktım gözlerini açmış ben dinliyordu. ''Tamam bebeğim kapatıyorum'' diyip kapattım telefonumu. Hala bakıyordu, rahatsız olmuştum kafamı ''ne'' anlamında salladım. O sadece gözlerimin içine bakıyordu. Gözlerimi devirerek camdan bakmaya başladım.
Başımı yan tarafa çevirince yine baktığını gördüm. ''Ne bakıyorsun'' dedim. ''İzin verirsen manzaraya bakmaya devam edicem.'' dedi ve dışarıya bakmaya devam etti. İç çekip bende dışarıya bakmaya başladım derken Melsa'nın telefonu çalmaya başladı. O uyuyordu bu yüzden Olçar telefonu bana uzattı. Ekranda kayıtlı olmayan bi numara vardı.
Telefonu açtığımda kaba bi ses beni karşıladı. Aha dedim bu kesin Pusat. O anca bu kadar bağırabilirdi çünkü. Melsa'nın belalısı olur kendileri. ''Nerdesin gerizekalı öldüm burda meraktan.'' dedi. ''Ben Lina, Melsa uyuyo şuan sonra ara.'' dedim. ''Lina delirtme beni nerdesiniz söyle.'' diye bağırdı. Telefonu kulağımdan uzaklaştırmıştım ki Arel telefonu elimden çekti. ''Defol Pusat'' diye tısladı ve telefonu suratına kapattı.
Oha lan bunlar tanışıyor mu? nerden anladı ki Pusat olduğunu diye sorular geçirirken içimden telefonu bacağıma attı. Yüzüne bakıp ''O ayfon biraz saygılı davran.'' dedim. ''Banane'' diyip omuz silkti. 1 2 dakika geçtikten sonra mesaj geldi.,'Melsa'nın fotoğrafını at.' diye. Neyse dedim atıyım ama Olçarla sarmaş dolaş yatıyorlar. ''Olçar yer değiştirelim.'' dedi Arel.
Yer değiştirdiklerinde Arel Melsa'nın kolunu koltuktan kaldırdığında dondu kaldı. Melsa da sıçrayarak uyandı ve Arel'e bakıp kaldı...
Evet Arkadaşlar bu bölüm biraz değil baayyaa bi kısa oldu. AMA DİĞER BÖLÜMLE TELAFİ EDECEĞİZ. Diğer bölüm Arelin ağzından olacak :)
Kurgu değişik olduğu için bayağı bi zorlanıyoruz ama bakın bakalım her şey göründüğü gibi mi...
