NE!?!

25 1 1
                                    


Multi Bradim. Şarkı, ben seviyorum sizde seversiniz umarım.

Gelen babamdı. Televizyon izliyor gibi yapıyordum. Babam gelip,
"Başak nooldu kızım? Uyku mu tutmadı?"
"Evet baba. Uyuyamadım." dedim ürkekçe. Babam da esnedi ve iyi geceler dileyip yattı. Bradley sanırım ışık tan dolayı uyandı.

"Ne yapıyorsun?"

"Asıl sen salonda ne arıyirsun? Yatakta olman gerekirdi."

"Connor gibi biriyle aynı yatakta rahat uyuyamassın." bu dediğine kıkırdadım. Ardından birlikte Doctor Who izledik. Doctor'un rejenerasyon geçirdiği bölüm dü. Ağladım. Ve ona istemsizce (!)sarıldım. O kadar mutluydum ki. Doctor öldüğünden değil, ona sarıldığımdan.Gece soğuktu bu yüzden de ona sarılınca sıcakladım. O bana huzur veriyordu. O da bana sarıldı.

"Tamam sakin ol, her şey geçicek." dedi ve gülmeye başladım.

"Ne geçicek, allasen. Doctor öldü! Spoilers zuhahahah Puhahahajahahahahah"
İşte bu da dengesizliğimin bir kanıtıydı.

"Bende iyice delirdim. Bak uykun varsa eğer yatağına yat. Yoksa mısır patlatayım, The Flash izleyelim. Ne dersin."
Kendime inanamayarak onun yanağını öptüm. O da şaşırdı. Mutfağa doğru ilerledi ve mısır patlattı.

Telefonumdan Can We Dance şarkısını açıp, dans etmeye başladım. Çok mutluydum. Hayatımın en mutlu günlerindendi. Ekşın doluydum. Bradley de benimle dans etmeye başladı. Ama telefonumdan slow bir parça çalıyordu. Onunla dans ettim. Sonra James patlamış mısırları suratımıza ATTI!!!

"DEMEK BİZSİZ PARTİ YAPARSINIZ HA!"

Sonra Connor ve Tristan da geldi. Çok ses yapıyorduk. Babamın uyanmamasına çok şaşırmıştım. Sessizce hepirlikte babamın odasına gittik. ODADA YOKTU!!!
Ardından telefonuma bir mesaj geldi.

"İyi eğlenceler asker!!!"

Şoka girdim. Demek babam gitmişti. Bende babamı aradım.

"Baba neredesin?"

"Kızım benim işim çıktı. 2 hafta Avusturya da olucam. Çocuklar sana emanet."

"Ama bab-"

Ardından telefon kapandı. Mutlu ve üzgündüm. Gece saat 4.5 olduğu için korku filmi 'Dabbe: Bir *** Vakası' ( o kelime hikayeme uygun değil) nı izledik. Hiç korkmadım. Korku filmlerini saçma bulurdum. Bizimkiler korkudan altlarına işediler! Yere yastıkları yığıp beraber uyuma kararı aldık. Böylece daha da güvende (!) olabilecektik. Uyandığım da Bradley bana sarılmış, James Connor ın ayaklarının altında Tris ise koltuktaydı. O rahat uyumak istemişti. Brad i ayanağından öptüm. Ve UYANDI! Anında gözlerimi kapadım. O da uyudu. Fısıldamaya başladı.

"Keşke sana olan duygularımı sana söyleyebilseydim. Sen bana söyledin. Aslında sana aşık olup olmadığımı bilmiyorum. Senin yanında kendimi daha iyi hissediyor, mutlu oluyorum."

Oha lan! Benden daha iyi Türkçe konuşuyor anasını satayım!

"Neden beni sevmiyorsun? Oysa ben sana deliler gibi
aşığım. Lanet olası hayat!" diye yalandan gözlerim kapalı konuştum. Sanki rüyamda kendi kendime konuşuyor gibiydim.

Ama uyuyor gibi yapıyordum. Ardından gözlerimi yavaşça açtım. Gülümsüyordu. İbnelik olsun diye şaşırmış gibi durdum. Sonra bir kahkaha attım. Kollarımı bıraktı ve somurttu. Ama saçları çok komikti. Diğerleri de uyandı.
Onlarda gülmeye başladılar.

Herkesin ekşını bitince hazırlanıp, Bebek te bir cafede kahvaltı yapmaya karar verdik. Ben yine tarzımı konuşturup, siyah dar kot ve üstüne bol bir tişört geçirip yine siyah kot ceket aldım. Saçlarımı açık bıraktım.

En sonunda varmıştık. Yemeklere tıkınmıştım ki kankam Oğuz aradı.

"N'aber knk? Arayıp sormuyon?"

"Knk şu anda The Vamps ile birlikte Bebekte bir cafedeyim!"

"HADİ CANIM! BRAD PEZEVENKİNE SÖYLE SENİ ÇOK ÜZDÜĞÜ İÇİN ONUNLA BİR İŞİMİZ VAR!"

"Ne diyon lan göt!"

"Onu boşverde knk Cumartesi balo VAR!!!"

"NE!?!"

Platonik AşklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin