Güneşim doğmadı

14 2 11
                                    

"Gelmemiş işte amk"

Changbin saatlerdir darladığı arkadaşı Seungmin'in kolunu hırpalarken söylenmeye devam etti.

Seungmin terastan onlara bakan hocalardan yardım istercesine bakıyordu.

Hallerini bütün okul izlerken müdür bile fark etmiş olacaktı ki " Kim Seungmin ve yanindaki sülük artık konuşmayı bırakırsa marş okumaya geçeceğiz" diyerek anons etti. Changbin umursamaz ve üzgün bakışlarla sırasına döndü ve marş okumaya başlandı.

Öğle vakti-

Kantinden ellerini yakan tostlarını alıp her zaman oturdukları klübe yanı banktaki çocukları rahatsız ederek onları kaldırıp yerlerine oturdular.

"Hava bugün bulutlu" dedi bakışlarını gökyüzünden yanında hayattan bezmiş arkadaşına indirirken Seungmin.

"Sabah parktaydı. Yine sadece deri ceketi vardı üzerinde. Üşütecek"

Seungmin hiç bıkmadan sevdiği çocuğu anlatan arkadaşına göz devirdi. Herhalde her göz devirişini saysaydı rekorlar kitabına girerdi.

"Sanane?"

Changbin bir hışımla elindeki tostu parçalayıp ağzına attı.

"Ne demek sanane?! Hasta olup okula gelmezse onu göremem. Hah hiç aşık olmadığın için bunu bilemezsin kalpsiz pezevenk"

Seungmin arkadaşının zorbalığına boyun bükerek  elindeki yarım tostu poşetine koydu.

"Ya sen ne zaman bu kadar aşık oldun keriz? Alışamıyorum hala"

Changbin'in saatlerce konuşmaktan bıkmadığı en sevdiği konuya gelmişlerdi.

"Ya abi bak şimdi biz atölyede-"

"Gerizekalı, onları biliyorum sizi ben konuşturdum. Mal mısın Changbin"

Konuşmasının bölünmesi üzerine siyah saçlı çocuk dudak büzüp arkadaşının omzuna kafasını yasladı.

"Ne bileyim amk bir bilsem ne zaman aşık olduğumu. Seungmin..."

"He Bin"

"Uyuyamıyorummm. Ama garip olan da hiç uykusuz değilim. Geçen sene 11 de uyusam ertesi gün geberiyordum. Ben bu gece 3 dü uyudum"

"Normal. Vücudun deli gibi serotonin salgılıyor."

"Salgılamasın yaa. Nasıl geçer?"

Seungmin büyük bir nefes çekti içine.

"Bence sen ne yap biliyor musun? Bu içindekileri, bana anlatamadığın içindeki hisleri kağıda dök. Daha sonra bana ver okuyayım. Hem yazı yazmayı da seviyorsun pratik olur. Hemde yükün hafifler."

Changbin arkadaşının teklifini sevmiş olacak ki hiç bir şey söylemeden yerinden kalkarak koşarak okula girdi..

"Aptal..."

Gece saat 12 suları-

"Sanada iyi geceler anne!"

Odasının kapısını kapatıp huzurla yatağa girmişti ki telefonunun çalmasıyla sesli bir küfür bıraktı odaya Seungmin.

*yazımı okumazsan ölüyor muşum?*

Seungmin yapışkan arkadaşının isteği üzerine telefonu yüzüne kapattı ve alnını ovaladı.

Changbin ise balkonun da en sevdiği ördekli küllüğü eşliğinde yazdığı paragrafları arkadaşına atıyordu keyifle.

"Tek bir bakışıyla beni bu denli etkileyebilen sevgilim Hyunjin'e

Gözün de ne gördüm, sesinde ne işittim bilmiyorum. Seni gördüğümde ki hisler geçici mi yoksa kalıcı mı? Benimle aynı çizgide attığın her adım kalbime şuan bu satırları yazarken içtiğim sigara kadar zarar veriyor. Hafif peltekliğin S leri söylerken zorlanman, ismimde S harfi olmamasına lanet ettiriyor. Yüzündeki o şaşkın ifade ve saçma gelebilir ama Seungminle konuşma şekline bakınca bir abi, baba şefkati vibe'ı veriyorsun. Senin için ben olmak zorunda değilim çünkü seni karşılık beklemeden seviyorum. Şuan kalkıpta Seunminle çıksan bile üzülmem (ama sen yine de seungminle çıkma da) Sadece 3 kere sigara içtiğini gördüm. Dertli bir halin vardı. Her nefesi çekişin derindi. Sadece mutlu olmanı istiyorum. Benimle mutlu olsan bende mutlu olurum tabii ki ama bensiz bile olsan sadece mutlu olmanı istiyorum. Dışardan bakılınca enayi gibi görünsem bile umrumda değil. Bu zamana kadar hiç bir şey için karşılık beklemeden insanları mutlu ettim. Ben mutlu olmasam da olur. Ama sen hakediyorsun... Her ne kadar seni başka birisi ile hayal ettiğimde kalbim acısa da umrumda değil yine de.

Bir de sevgili olsak beraber sigara bırakma hareketi yapabiliriz. Lütfen yani"

Seungmin 2. Cümleden sonra anlamayı bıraktığı için tekrar okuma gereği duymuştu. Okuduktan sonra güzelmiş diyerek arkadaşını tebrik etti. Ona övgü ve cesaret verdi.

"Red de edilsen kabul de edilsen seni sevdiğimi bil ve kendini yalnız hissetme Binnie"

Telefonu kapatıp camın kenarına geçti ve aylardır eline almadığı paketinden bir sigara çıkarıp nefeslerini camdan özgür bıraktı.

"Senin için bu yazıyı ona gösterip aranızı yapacağım arkadaşım. İsterse o çocuk düz bile olsun. Senin benim üzerimde bu kadar emeğin varken senin de mutlu olmanı sağlayacağım. Binnie'm söyleyince şımardığın için demiyorum ama seni çok seviyorum." Dedi seslice güldü sonra kendi kendine. Bunu binnie ye söylese ağlamaya başlayacağını bildiği için soylemezdi...

(Benimkinin ne cevap vereceğine bağlı devam edecek. Bu sözleri ona sarf etmeyi isterdim ama Zehra ile dalga geçmek daha az zararsız 😔 akkdkdkekddslldlsps)

 Mevzu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin