ragazzo sciocco, sono un assassino

25.bölüm aile yemeği/ Taehyung'un kılıbık kayınbabası

Seokjin dışarıya çıkınca sadece Taehyung'u görür

Seokjin: Tae-hyun nerde?

Taehyung: git arkadaşlarınla gez dedim kovdum sen ağladın mı?

Seokjin: evet ve birde özür dilerim Tae-hyun benim oğlummuş Taehyung

Taehyung: ağlama senin suçun değil bize yalan söyleyen Hyun-ae'ydi

Seokjin: bir şey var korkuyor belli bence bu yüzden sakladı

Taehyung: bu kadar büyük bir yalan söyleyecek kadar ne olmuş olabilir ki?

Seokjin: bilmiyorum ama bir şey var ve birde sen nasıl öğrendin?

Taehyung: jae-hwa nonna anlattı işte

Seokjin: onla görüşürüyor musun?

Taehyung: Jungkook'un annesi Jae-hwa nonna'ymış

Seokjin: onların çocuğunun adı da Jungkook'du da bizim Jungkook muymuş o

Taehyung: evet

Seokjin: ne dediler sizin ilişkinize ?

Taehyung: oralar da karışım bakacaz artık

Seokjin: bir dakika yaa siz ilişki yaşıyor musunuz da?

Taehyung: yani yaşıyor gibiyiz yaşamıyor da gibiyiz

Seokjin: bir karar verin

Taehyung: umarım

Seokjin: ben Tae-hyun ile konuşmalıyım sen eve dön

Taehyung: peki sonra görüşürüz

Seokjin Tae-hyun'un yanına gider.  Taehyung eve döner. Eve geldiğinde hala Jae-hwa ve Jung-yeon ordaydı ve yemek yapıyorlardı.

Jae-hwa: hoşgeldin damat bey yürü de yardım et bize

Taehyung: damat?

Jungkook: ben konuştum onlarla seni kabul ettiler

Jae-hwa: hadi hadi çabuk olun bakayım

Taehyung yemekleri masaya getiriyordu. Biraz sonra masa tamamlanır otururlar.

Jae-hwa: çek oğlumun yanından bakim sen geç git karşıya

Jungkook: anneee

Jae-hwa: ne oğlumun yanında oturmak istiyorum

Taehyung: iyi misin nonna

Jae-hwa: aa kayınvalidecime ne oldu

Taehyung: yaşlı hissediyorum demiştiniz

Jae-hwa: 40 olmuşum olgun davranmam gerek ama aklıma takılan bir şey var sen 34 yaşındasın 10 yıl sonra bir şey yapmak istemeyeceksin ama bu çocuk şimdi okuyor gezmek isteyecek ilerde ona ayak uyduramamandan korkuyorum

Taehyung: bende pek gezmedim birlikte gezeriz

Jae-hwa: emin misin ? Jungkook dağa falan tırmanman istiyor sen götünü kaldırıp da tırmanamazsın oraya

Taehyung: ne dağı lan düşüp geberecez

Jungkook: Evereste tırmanmak istiyorum

Taehyung: ölüm şeklimiz belli oldu donarak öleceğiz olum ben soğuğa gelemem ki

Jungkook: gelirsin gelirsin

Taehyung: başka işin yok mu senin çocuk ne yapacan yani dağa tırmanıp ?

Jungkook: hayalim

Taehyung: başka hayal mi yoktu ?

Jae-hwa: sus lan damat bozuntusu anne tarafına çekmiş o bizim ailede herkes dağa tırmanır heves etmiş kırma çocuğun hayalini

Taehyung: Everest ne kadar uzun biliyor musunuz siz? Donarız orda

Jungkook: iyi sen gelme o zaman ben tırmanırım

Taehyung: olmaz küçük çocuk dağa tepeye tek başına gönderilmez 1 kez tırmanacaksın dimi

Jungkook: evet

Taehyung: peki geliriz

Jungkook: güzel

Taehyung: sen hiç konuşmuyorsun hyungnim

Jung-yeon: yemekle ilgileniyorum ben

Taehyung: afiyet olsun

Jae-hwa'nın iyi olmadığını fark ederler

Jung-yeon: hayatım iyi misin?

Jae-hwa: bir başım döndü

Jungkook: kardeş geliyor

Jae-hwa: ay yok kardeş falan doğurmayacağım Jungkook her başım dönüp içim bulanınca bunu söylüyorsun

Jungkook: bir tane doğursan ne olur çok sevmek istiyorum

Jae-hwa: ilk başta 3 çocuk düşünüyordum senden sonra ikincisini bile yapmaktan vazgeçtim

Jungkook: baba ben çok mu kötü bir evladım?

Jung-yeon: hayır ve bende çocuk istiyorum annen istemiyor

Jae-hwa: tabi ona bakan hep benim senin götün acıdı sanki

Jungkook: baba sen yaparsın güveniyorum sana 1 tane kız erkek fark etmez ama kız tercihimizdir hadi göreyim seni bileğine kuvvet

Jae-hwa yan yan Jung-yeon'a bakıyordu

Jung-yeon: daha yaşamak istiyorum canım oğlum bunu sonra düşünürüz

Jungkook: niye bu kadar kılıbıksın ki ?