Yatağımda oturmuş hayatı sorguluyordum. Birden gelen saçımı düzleştirme perileriyle yatağımdan kalkıp düzleştiriciyi açtım. Siyah saçlarımı taradım düzleştiriciyle teker teker, yavaş yavaş düzleştirmeye başladım. Benim saçım hiçbir zaman şampuan kokmazdı hep yanık kokardı. Ama çokta şikayetçi değilim saçımın azalması için herşeyi yaparım evde tek başımaydım annemle babam ayrı annemde kalıyordum.
Bir saatin sonunda saçımı düzleştirmem bitti.kalkıp yeniden taradım saçlarımı o an kapı çaldı. Kimse gelmezdi ki kapıyı açtığımda karşımda Egeyi gördüm hemen geri kapattım zile birdaha basınca açtım çünkü komşular duyarsa rezil olurdum. Ege karşımda sırıtıyordu ne var diye sordum birden beni ittirip ayakkabısını çıkarttı ve salona geçti. Şok içinde bakarken ne yapacağımı sorguluyordum. Bana merak etme annen burda olduğumu biliyor annen bizim iş yerimizde çalışıyor bugünde babamla beraber sizde akşam yemeği yiyeceğiz. Yemek hazırlamana yardım edeyim dedi ne saçmalıyordu bu aceleyle telefonumu cebimden çıkarttım ve annemi aradım "anne bugün iş yemeği mı olacak" dedim annemde evet ege geldi mi diye sordu ağzım açık telefona bakarken Ege sırıtıyordu (suan Ege'ye ben asik oldum) geldi anne diyip telefonu kapattım Ege'nin elindeki poşetleri yeni farkediyordum. Marketten üç poşet yiyecek almıştı işim zordu.Önlüğümü çıkartarak sandalyeye oturdum. Çok yorulmuştum Ege bu işte becerikliydi onun yaptığı yemekleri ben mahvediyordum. O orda sırıtıyordu ama ben çok yorulmuştum. Bu iş yemeği nerden çıkmıştı. Ege "makarna da hazır" dedi evet makarna da yapmıştık. Sofraya baktım. Masada mantı, fırında makarna, imam bayıldı ve tava vardı evet bunu yapmak çok uğraştırmıştı "daha pasta yapmadık sadece yemek yiyecek halimiz yok ya" dediğinde Ege'ye ağzım açık baktım yetmezmiş gibi birde pasta mı yapacaktık Ege gülmeye başladı ne olduğunu sorgularken dolaptan üç çeşit pasta çıkarttı unutmuşum marketten pasta almıştı Bir şükür çekip onları masaya koydum
Film açmıştık korku filmi olduğundan eğer korkarsam Ege'ye sarılma ihtimali aklıma geldiğinden ayrı koltuklara oturmuştuk. Film çok korkunçtu tam gözlerimi kapattım telefonum çaldı bağırdıktan sonra telefonu elime aldım Ege gülüyordu tanrım şu çocuk gülmekten başka birşey bilmiyor mu öfkeyle telefonu açtım arayan annemdi "tatlım biz Ege'nin babasıyla eve geliyoruz" dedi ve kapattı Ege'ye bakıp eve geliyorlarmış dedim etrafı toplamaya başladık
Kapı çaldı gelen annemlerdi. İçeriye girdiler masadakileri görünce annem gururla baktı evet bu kadar az şey bile anneme göre gurur duyucuydu. Ege'nin babası uzun boylu sakallı esmer tenli kel bir adamdı adamın yapmacık hareketlerini sezmedim değildi ama yapacak birşey de yoktu yemek yerken makarna boğazıma takıldı ve öksürmeye başladım Ege bana su uzattı ve onu içtim şükür ölmemiştim annem Ege'ye aferin oğlum teşekkürler dedi. Ne annem Ege'ye teşekkür mü ediyor sinirimi içime atıp masaya küçük bir tebessüm bırakarak yemeğe devam ettim.
Kızım kalk çay doldur bize dedi annem vay bardaklarını alıp mutfağa gittim arkamdan Ege geldi sırıtıyordu. Birden yanıma gelip eee numarani vermeyecek misin dedi. Hayatta vermezdim fakat Ece ye olan sinirimden numaramı verdim. Sonra yanımdan gitti. Çayları tepside götürürken salondaki sesi duydum "tatlım saklamamız lazım Helin bu duruma üzülür Helin hala boşanmamıza alışamadı bide sevgili olduğumuzu öğrenirse çok üzülür" elim titremeye başladı geri geri mutfağa gittim. O an elimden tepsi düştü. Ege diğer odadan telefonla konuşmasını sonlandırıp yanıma koştu. İyi misin? Diye sordu konuşmadım annem geldi tatlım iyi misin diye o da sordu bide ona mı cevap vereceğim hayır tabiki vermedim Ege'nin babası geldi iyi misin diye sordu hepsine ayrı cevap vermemi mı bekliyorlardı Ege elimi tutup helinn dedi i-iyiyim dedim söylemeyecektim annem Ege'nin babasına Ekrem bey gelin içeri geçelim dedi. Ekrem ise biz gidelim en iyisi Ege gel oğlum dedi. Ege'nin kolunu tutup gitme dedim (ne ara bağlandılar bunlar) Ege "baba ben sonra geleyim" dedi ve Ekrem gitti.
Şerefsiz Ekrem bide soruyor.