15 yıl önce
İstanbulun en güzel sitelerinden birinde oturan Gün ailesinin iki kızı vardı rüya gün ve düş gün birbirlerini çok seven iki kız kardeş birbirlerinden hiç ayrılmazdı her zaman iyi anlaşırlardı o zamanlar rüya 10,düş ise 8 yaşındaydı o günde her zaman yaptıkları gibi siteden arkadaşlarını çağırıp en sevdikleri oyun olan saklambaçı oynayacaklardı çocuklar koşarak saklanacak yer aramaya başladılar ebe bir yandan diğer çocukları kovalıyor ve onları ebelemek için hızlı hızlı koşuyordu herşey çok normal ilerliyordu ebe sırası saye'deydi saye 10 dan 200 kadar beşer beşer saymaya başladı bütün çocuklar koşmaya başladı
Bazıları ağaçların arkasına saklandı bazıları kendi oturdukları binaların içlerine saklandı rüya ve düş ise son anda yeni yapılan çok da güvenli olmayan bir binaya girdiler bina 6 katlıydı şimdilik bu kadar yapabilmişlerdi işçilerin izinli olması kardeşlerinde işine yaramıştı kimsenin aklına buraya bakmak gelmezdi kendilerine saklanacak güzel bir yer buldular o kadar heyecanlıydılar ki bir an önce ebelemek istiyorlardı ama bilmiyorlardı ki aral onları izliyordu doğru zamanda binayı ateşe verecekti peki kimdi bu aral? Rüya'nın en kötü kabusu rüyanın ona böyle seslenmesinin sebebi aral rüya' ya âşıktı evet yaşları küçüktü rüya ondan 2 yaş küçük olmasına rağmen aral bunu sorun etmiyordu rüya'yı gerçekten çok seviyordu onun için her şeyi yapardı aral bu kadar iyiyken rüya neden ondan nefret ediyordu?
Aral göründüğü kadar iyi bir çocuk değildi bütün site ondan korkardı yaşına göre baya tehlikeli bir çocuktu rüya kendisine ailesine zarar gelmemesi için aral'a hiç yaklaşmazdı aral rüya'yı gördüğünde çok mutlu olurdu ama aral'a göre bir sorun vardı düş, rüya düş'ü canından çok severdi onunla her zaman ilgilenirdi onu hep mutlu ederdi aral da rüya'nın bu davranışlarını görmüş ve çok kıskanmıştı rüya'nın düş'e neden bu kadar ilgi gösterdiğini bir türlü anlamamıştı, düşündü düşündü eğer düş olmazsa rüya beni sever diye söylendi kendi kendine zamanı geldiğinde bir şekilde düş'ün burdan gitmesini sağlayacaktı aral'la göre o gün bu gündü o sadece düş'ü görmüştü rüya'nın orada olduğunu bilmiyordu elindeki benzin şişesini binanın hem içine hemde dışına döktü ellindeki çakmağı yere atı atığı gibi alevler önce binanın dışını yakmaya başladı "Eğer sevilmek istiyorsan sorunları ortadan kaldır aptal!"
ateş, içeriye döktüğü benzine de sıçradı an rüya ateşi gördü
"DÜŞ!" diye bağırdığında düş'de rüya'nın baktığı yere bakınca ateşi gördü "Abla"dedi korkarak "Hemen çıkmamız lazım" rüya'nın elinden tutuğu gibi koşmaya başladılar ama önlerine düşen ateşten yanmak üzere olan kalas'la durdular rüya hemen kardeşini arkasına çekti "Tamam korkma bulurlar bizi olabildiğince bağır düş sakın durma tamam mı?"
"Tamam abla" iki kardeş aynı anda sesleri çıktığı kadar bağırdılar
"İMDAT!"
"YARDIM EDİN NOLUR" sitedeki herkes yanan binanın önüne geldiklerinde alevler çoktan binanın üst katlarına sıçramıştı hemen itfaiye'yi aradılar aral dışarıda sırıtarak binanın yanmasını izlerken rüya'nın sesini duydu
"İMDAT!" Aral hemen binanın yanına koştu henüz yanmamış olan pencereden rüya'yı gördü hemen pencereyi kırıp içeri girdi iki kız kardeş aral'lın içeri girmesiyle çığlık attılar sonra gelen kişinin aral olduğunu görünce korkuları iki katına çıktı aral hemen rüya'nın yanına giti
"İyi misin sana birşey oldu mu?"
"Hayır ama nolur bizi çıkar burdan"
"Tamam tamam sakin olun" aral hemen etrafına baktı içeri girdiği pencere bile yanıyordu kafasını diğer tarafa çevirince merdivenleri gördü
"Dikkatlice beni takip edin" dediği gibi merdivenlere yöneldi merdivenleri ikişer üçer çıkıp bir üst kata çıktılar burda siyah dumanlar yoktu ama düş aşağıda çok fazlaca dumana mâruz kalmıştı burmadan öksürüyordu halsiz düşmüştü rüya düş'ün Bu halini görür görmez ağlamaya başladı "İMDAT! YARDIM EDİN NOLUR"
Aral böyle birşey yaptığı için çok pişmandı ama bilmiyordu ki son pişmanlık fayda etmezdi...Aradan 20 dk geçmesine rağmen itfaye gelmemişti alevler giderek yükseliyordu aral ve rüya düş'ün kollarından tutup üçüncü kata çıkardı düş artık ayakta duramaz oldu rüya'nın kucağında halsiz halsiz yatıyordu "Kardeşim dayan nolur itfaye gelecek kurtaracak bizi nolur dayan" düş cevap veremeyecek kadar halsizdı "İMDAT! NOLUR YARDIM EDİN NOLUR"
"TAMAM RÜYA YETER BAĞIRMA!" Rüya düş'e sıkı sıkı sarıldı aral rüya'nın korktuğunu fark edince ellini uzattı rüya refleksle yüzünü kapattı "Şitt"dedi aral "korkma" rüya kucağında yatan kardeşine baktı aral onun umrunda değildi düş giderek kötüleşiyordu "ablam biraz daha dayan nolur kurtaracaklar bizi ben burdayım sakın korkma" düş kafasını salladı ama gözlerini kapatmamak için zor duruyordu rüya etrafına baktığında bir ses duydu "HANGI KATTASINIZ BİZİ DUYUYOR MUSUNUZ?"
"ÜÇÜNCÜ KATTAYIZ NOLUR YARDIM EDİN!!" Rüya çok mutlu olmuştu sonunda itfaye gelmişti kucağında yatan kardeşine baktığında yüzünde ki tebessümün yerini göz yaşları aldı
"DÜŞ! DÜŞ! AÇ GÖZLERİNİ DÜŞ!" Kardeşinden ses yoktu aral rüya'nın omzunu tutu "Sakin ol"
"DÜŞ UYAN DÜŞ!"
"SAKİN OL BANA BAK RÜYA BANA BAK!" Rüya korkuyla aral'la baktı
"SAKİN OL GELDİLER SAKİN OL YOK BİRŞEY DÜŞ İYİ OLACAK SAKİN OL TAMAM MI?" Rüya kafasını salladı üst kattan bir ses geldi "BURDALAR!" yanlarına gelen adam hemen düş'ü kucağına alıp üst kata çıktı aral ve rüya onu takip etiler itfaiyecinin bindiği şeye bindiler aşağı indiklerinde onları bekleyen ambulansı gördüler ambülans iki kardeşi alıp hastaneye götürdüHastane
Düş'e hemen bir hava takmışlardı rüya düş'ün uyanmasını bekliyordu annesi ve babası doktorla konuşuyordu rüya'nın yanına oturdu aral "Sen yaptın değil mi?"
"Ben yapmadım rüya!"
"Ne istedin kardeşimden?" Aral'ın zihninde babasının söyledikleri yankılandı "Eğer sevilmek istiyorsan sorunları ortadan kaldır aptal!"
"Benim istediğim kardeşin değil"
"Sana kaçkere dedim aral peşimi bırak!"
"Düş'e gösterdiğin değeri banada gösterseydin düş şuan orda yatıyor olmazdı"
"Sevmiyorum seni ya nefret ediyorum senden anlamıyor musun?"
"Evet anlamıyorum rüya gün gelecek benim için ölümü bile göze alacaksın"
"Emin ol şuan intihar ederim daha iyi!" Rüya aral'lın yanından ayrılacakken aral kolundan tutu
"Bırak" gözlerine son kez bakıp çekti ellini, rüya'nın yanından ayrılıp annesiyle hastaneden çıkıp gitmişti rüya o gün aral'ı ciddiye almadı o gün ama bilmiyordu ki çok büyük bir hata yaptığını çok sonradan anlayacaktı...Aradan geçen 15 dk sonunda düş uyanmıştı rüya hemen içeri girdi ardından annesi babası ve doktor gitmişti doktor düş'ü konturol etiğinde iyi olduğunu evlerine gidebileceklerini söylemişti doktor çıkar çıkmaz düş babalarına aç olduğunu söyledi babası hastanenin kantininden yemek almak için odadan çıkıp gitmişti anneleri tuvallete gidince hemen ablasına döndü "Abla aral hala burda mı?"
"Hayır gitti"
"O yapmış dimi"
"Evet o yapmış"
"Yalancının teki ya öyle bir psikopat seni nasıl sevebilir ki?"
"Aklım almıyor ya şaka gibi"
"Ben seni çok seviyorum rüyaaaa" dedi gülerek Aral'lın taklidini yapması midemi bulandırdı
"Düş yaa"
"Düş ya" koluna vurdu
"Ablanı taklit etme küçük hanım"
"Aman ablamda çok büyük ya"
"Büyüğüm tabi"
"Atma yaa 2 yaş büyüksün abla yaa"
"Olsun ablayım bennnn" kahkahalarla gülüyorlardı kendi hallerineUmarım yeni kurgumu seversiniz
İyi geceler bebitolarım 🍫
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kardeşliğin en acı hali
Teen Fiction-kimsin sen düş? bir zamanlar canımdan çok sevdiğim kardeşim mi yoksa yıllar sonra bana düşman olan bir yabancı mı? "Yıllar geçtikçe insanlarda değişir" derlerdi haklılarmış ~R.G "Her yarayı kesici bir alet açmaz bazen tek bir söz yeterli olur..."