"felix'im..." Yüzümde gezinen parmaklar beni uyanmaya zorluyordu. Gözlerimi isteksizce araladım ama gözlerini yüzüme dikmiş başımda dikilen Chris keşke daha önce uyansam diye düşündürüyordu.
"Günaydın." Esneyerek gerildim ve yatakta doğruldum. Biraz olsun uykumun dağılmasını beklerken içerideki sesler ile bir süre Chris ile bakıştık.
"Bende diğerlerini kontrol etmeliyiz."
"Kesinlikle." Dağınık saçlarımı biraz elimle düzelttikten sonra odadan çıktık. Salona yaklaştıkça ses artıyordu.
Kapıda durup neye şaşıracağımızı düşünüyorduk gerçekten...
Jisung ve Minho sarmaş dolaş bu gürültüde uyuyorlardı. Gerçekten yıllardır sevgili gibi görünüyorlardı.
Seungmin Changbin'in üstüne çıkmış, tam anlamıyla boğazına sarılmıştı. Changbin onu ittirmeye çalışıyordu ve cidden komik görünüyorlardı.
Hyunjin ve Jeongin buralarda değildi muhtemelen daha uyanmamışlardı.
"Günaydın?" Boğuşan Seungmin ve Changbin bir an için olsun durup bana baktı ve günaydın dedi.
"Bence ikisini de bırakıp kahvaltıyı hazırlayalım."
Önerisini seve seve kabul ettim ve peşinden mutfağa yürüdüm. O ne hazırlayacaksa ona uyacaktım, zaten benim alanım tatlılardı, kahvaltı hazırlama konusunda kesinlikle kendime güvenmiyorum.
Biz bir şeyler yapmak için çabalarken Hyunjin ve Jeongin mutfaktan içeri girdi. Bu sırada içerideki boğuşma sesleri kesilmişti. Kontrol etmek isteyerek mutfaktan çıkıp tekrar oturma odasına girdim merak içinde.
Changbin ve Seungmin boğuşmayı bırakmış telefonları ile ilgileniyorlardı, hatta durup arada sohbet ediyorlardı. Aralarındaki ilişkinin her dakika daha garip bir hâl aldığını düşünüyordum.
Odadan çıkmak için yönelmiştim, jisung ve minho'nun uyanma anına denk geldiğim için kapıya yaslandım. Tepkilerini kesinlikle merak ediyordum.
Önce Jisung gözlerinin araladı burnunun ucundaki Minho'yu gördüğünde gözleri büyüdü, nasıl bu hâlde olduklarını merak ediyordu muhtemelen.
Minho bir süre uyanmamak için direndi, bir ara Jisung'un boynuna iyice kafasını sokmuştu –o an Jisung nefesini tutmuştu, neredeyse bayılacaktı– sonunda Jeongin, Hyunjin ve benim çıkardığım seslere Minho da uyanmıştı.
Minho da Jisung gibi bulundukları durumun şokunu yaşadı, ağzı şaşkınlıkla aralandı. Bütün bunlar olurken biz kıs kıs gülerek kenardan izliyorduk. Üstelik onlar hâlâ ayrılma girişimine girmemişler, donup kalmışlardı.
"Jisung pardon..." Minho hafifçe Jisung'u ittirdi ve aralarını açtı. Jisung'dan aksi bir hamle beklesem de o da kendisini geri çekmişti. Oysa birlikte uyuyalım diye Minho'ya yalvaran Jisung'du.
Ortam tuhaf bir hâl alsa da kimse bozuntuya vermedi.
"Kahvaltı hazır bu arada." Chan mutfağa gelmelerini işaret ettiğinde hepimiz onu takip ettik.
Neyse ki mutfak genişti, sekiz adam mutfağa doluşmuştuk.
Sessiz sakin kahvaltıya başladık, ben kendi düşüncelerime dalmıştım.
Hiç böyle bir durumda olacağımı düşünmemiştim, Chan'ın mesajıma cevap vermesi bile benim için imkansızdı ve biz şimdi sevgiliydik. O kadar garipti ki benim için rüyada gibi hissediyordum.
Tabağım ile fazla oynamış olsam gerek Chan'ın bana yaklaştığını hissederek kafamı çevirdim ona doğru.
"Bir şey mi oldu?" Kafamı iki yana sallayıp ona gülümsedim. İnanmamış bakışları beni yoklarken onu inandırmak için daha büyük gülümsedim. Gerçekten iyiydim, sadece inanılmaz geliyordu her şey...
Kahvaltının sonlarında etrafta sohbet muhabbet vardı. Bende araya katılıyordum.
Jeongin'in beni dürtüşü ile uzattığı telefonu aldım.
Yine Chan'ın haberlerinden birisi olsa gerek onun resmi vardı. Birde ben...
"3Racha üyesi Bang Chan'ın şirketi geçen günlerde birlikte göründükleri L** F**** ile sevgili oldukları iddiaları için "sanatçımızın özel hayatı hakkında kesin bir bilgimiz yok, özel hayatlarına karışmayacağız ve aralarındaki ilişkiyi onlara bırakacağız." şeklinde açıklama yaptı. Bunun üzerine Bang Chan sosyal medya hesabı üzerinden "Sevdiklerime zarar verecek yorumlarda bulunan herkese gereken işlemleri başlatacağım." şeklinde paylaşım yaptı. Yine de sevgili olup olmadıkları hakkında kesin bir açıklama yapılmadı."
Ekrana bakarken ne düşünmem gerektiğini bilemiyordum.
Benim uzun süre ekrana bakmam Chan'ın da dikkatini çekmiş olsa gerek o da ekrana eğildi. Ardından ikimizi odadan çıkardı.
"İstersen seninle sevgili olduğumuzu duyururum, istemezsen kesin bir açıklama yapmam."
"Ben... Bilmiyorum."
"Felix senin nasıl hissedeceğini önemsiyorum, inan gerisi umrumda değil."
"Homofibik ülkemizde bizim ilişkimizi mi açıklayacaksın?"
"Felix grubumuzu en iyi sen tanıyorsun zaten, biz çıkış yaparken ne olduğumuzu açıkça belli ettik. Evet insanlar sinirlenecek, kızacak ama zaten herkes bunu az çok biliyordu. Geçen sene Jisung gay olduğunu açıkça söylediğinde bazıları nefret etti, bazıları destekledi. Şimdi kimse onun yönelimini umursamıyor, herkes onun arkasında. Sadece biraz katlanırsak her şey çözülecek."
"Sana güveniyorum ben."
"Seni seviyorum Felix ve gerçekten sadece önemsediğim sensin. Herkesten koruyacağım seni, ne hayranlarımın ne de diğerlerinin sana zarar vermediğinden emin olacağım."
"Bende seni seviyorum Chris."
×××
ay ciglik
oy ve yorumlar insallah az olmaz üzülüyorum😔
Jae.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
42, chanlix. ✓
Fanficfelix: sana o şarkıyı yazdıran insanlardan nefret ediyorum. [texting + düzyazı] -for @loresresa 26082022 26032023