- Day 6 -

209 33 21
                                    

TW/ İntihar, cinayet, ölüm, ceset tasvirleri

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

TW/ İntihar, cinayet, ölüm, ceset tasvirleri.

Korku/Gerilim içermektedir. Lütfen bunu bilerek okuyun.

Ekranı koyu renk olarak ayarlarsarsanız sayfa düzeni daha iyi olacaktır!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ekranı koyu renk olarak ayarlarsarsanız sayfa düzeni daha iyi olacaktır!

Ekranı koyu renk olarak ayarlarsarsanız sayfa düzeni daha iyi olacaktır!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

— 𓋍 —

"Altıncı gün bir oğlan ölür. Kesilmiş elleriyle...
Muhtemelen gerçeği yazmıştır."

"Sadece bir mesaj aldım. Kötü hissettiren, bir sorun varmış gibi gözüken bir mesaj değildi. O kadar aklım karışık, düşüncelerim bomboştu ki; olanları sanki bir hiçmiş gibi, mutlu olmuştum. Kötü hissettirmeyen bir şey gördüğüm için.

Hangi aklımla böyle bir aptallık yapabildim? Gerçekten hiçbir sorun olmayacağını düşündüm.

Evden çıkmak için hazırlanırken içinde olduğum durumun farkına vardım. Kapıdan çıkarken içimi bir korku ve endişe kapladı. Yine de çıktım ve temkinli bir şekilde yolda yürümeye devam ettim.

Yaklaşık yirmi dakika süren yoldan sonra, Jungwon'un bana attığı mesajda buluşmak istediği saatten bir saat önce onun evinin önüne geldim. Bu kadar çabuk gelmemin sebebi merakım ve anlamsız mutluluğumdu. Sadece yaşayan birinin kaldığını görmekti."

Kaydı kısa bir süreliğine durdurup nefeslendi. Birkaç saniye kafasındakileri toplarlayıp kaydı tekrar başlattı.

"Jungwon'un evinin önünde biraz bekledim. Kendimi hazır hissetmek için. Neye hazır hissediyorum, bilmiyorum. Daha fazla beklemeyi lüzumsuz görüp kapıyı çaldım. İşte korktuğum şey. Kapı açılmadı.

Bu sefer kendimi hemen telaşa sokmak istemedim, beklediğinden erken geldiğim için evde olmayabilirdi sonuçta. Jungwon'u aradığımda telefon açılmasa da, evin içinden gelen telefon çalışını duyabiliyordum. Her zamanki gibi aynı müzik, son seste. Kapıyı birkaç kez tıklattım.

" Jungwon benim, biraz erken geldim. Müsait misin?"

Herhangi bir cevap alamadım. Sonunda kapının yanındaki saksının altına baktım. Anahtarı hala ordaydı. Sunghoon, Jungwon'un evine geldiğinde bunu kullanırdı.. Sunghoon...

Kapıyı açıp içeri kafamı uzattım. Bir şey göremeyince içeri girip kapıyı kapattım ve salona girdim.

Jungwon.

Kafası yerdeki masaya yaslanmış, önünde kana bulanmış bir kağıt ve kalem. Kağıdın her iki yanında, tamamen bileklerinden ayrılmamış, hâlâ kanları yere damlayan iki eli masada öne doğru uzanmış.

Artık korkumun bana bile faydası yok. Yapabileceğim hiçbir şey yok. Yaklaştım sadece ve önündeki kağıdı aldım. Yazılar az çok okunuyordu.

Ben her şeyi biliyordum Jake. Sadece inanmak istememiştim. Sana söylemek, sormak istedim. Bu olanlar ikimiz için de

Gerisi yazılmamıştı. Elleri cansız ve rengi solmuş önümdeydi. Kafası masaya yaslı olduğu için yüzü de gözükmüyordu. Zaten bakmakta istemedim.

Bu sefer sessiz kalmak istemedim. Şimdi bunu söylerken kahkaha atmak istiyorum. İnanabiliyor musunuz ne kadar aptal olduğuma? Bunca zaman her şeye sessiz kalmamışım gibi."

— 𓋍 —

Tape 6

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tape 6

Tape 6

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

:)

:)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
⚕︎ 7 Days | enhypen (✔️) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin