Geç Kalma / Hyunlix Daddykink

Bölüm 1

-Felix'in ağzından-

"FELİX KALKSANA SAATİN KAÇ OLDUĞUNDAN HABERİN VARMI"

"Mmh beş dakika daha"

"FELİX KALK YOKSA İŞE İLK GÜNDEN GEÇ KALICAKSIN"

Yataktan telaşla kalktım ve işlerimi halletmek için lavaboya koşmadan önce Jisung'a söylendim.

"Saatin bu kadar geç olmasına rağmen niye daha önceden kaldırmadın ki beni"

"Felix tam yarım saattir başında itfaiye sireni gibi bağrıyorum hem bana laf yetiştiriceğine hazırlan yoksa geç kalıcaksın"

Jisung dedikten sonra tuvalate gidip rutin işlerimi hallettim ve hazırlanmak için koşarak tekrar odama geldim. Üzerime siyah düz bir t-shirt ve altıma siyah bol bir kot pantolon giydim. Sarı saçlarımı da tarayıp birazını alnıma gelicek şekilde yaptım ve son olarak siyah botlarımı ve siyah ceketimi giydikten sonra evden alelacele çıktım. Şirkete saat tam 09.00'da gitmiş olmam gerekiyodu ve saat şuan 08.38'di. Neyse ki bineceğim otobüs çok geçmeden gelmişti.

Şirketin yakınındaki durakta indiğim zaman koşarak ilerledim. Saat tam olarak 09.00'du ve ben şirketin bahçesine yeni girmiştim ve nefes nefese kalmıştım koştuğum için. Bahçeye girdiğim anda güvenlikler ilerlememi engellicel şekilde önümde durdular ve kim olduğumu sordular.

"Ben Lee Felix, Hwang Hyunjin'in yeni kişisel asistanıyım" dedim.

Başlarını onaylayarak salladıktan sonra sonra güvenliklerden birisi konuştu.

"Beni takip edin."

Kafamı salladım ve adamı takip etmeye başladım. Adam ciddi bir simaya sahipti ve geniş kaslarıyla birlikte uzun olması onu biraz korkutucu gösteriyodu. Asansöre bindik ve 14. kata bastı burası benim ömrümden uzundu tam tamına 40 kattı. (abartmış olabilirim)

Sonunda 14. kata geldiğimzde güvenlik konuştu.

"Soldan 5. kapı."

Kendi düşüncelerimin arasında kaybolmuşken güvenliğin dediğini anlamadım.

"Huh?"

"Soldan 5. kapı Hwang Hyunjin'in odası, yani patronun" diye tekrarladı.

"Tamam, teşekkür ederim" diyip gülümsedim ama ciddi ifadesini bozmadan arkasını dönüp gitti çok sinir olmuştum en azından tebessüm etseydi salak adam.

Patronun odasına gitmeden önce kolumdaki saate baktım. Saat 09.25'ti bekle SAAT 09.25'Tİ TANRIM ÇOK GEÇ KALDIM. Diye paniklerken Hyunjin'in nasıl tepki vericeğini düşünmeden edemiyodum kesinlikle çok kızıcaktı çünkü daha ilk günüm ve neredeyse yarım saat geç kalmıştım. Daha fazla oyalanmadım ve odanın kapısının önüne geldim. Tedirgindim ve korkuyodum kapının koluna bakıyodum ve artık kapıyı çalmam gerekiyodu.

Kapıyı 2 kez tıklattım ve içerden Hyunjin'in sesi geldi.

"Gel" sesi yüksek olmasada sinirli gelmişti korkarak içeriye girdim.

İçeriye girdiğim anda yüzünü görmemle şok olmuştum şerefsiz çok yakışıklıydı. Uzun siyah saçları ve dolgun baştan çıkarıcı dudaklarıyla birlikte adeta bir prensi andırıyordu.

"Kapıyı kapat." başımı salladım ve kapattım.

"Yaklaş"

"Ne?"

"Yaklaş dedim"

Bir adım öne geldim ama hala masasıyla aramızda fazlasıyla mesafe vardı.

"Daha çok yaklaş!" diye sinirli bir biçimde söyledi ve masasıyla aramda 1-2 adım mesafe kalıcak şekilde ilerledim.