Şuanda evin kapısını açmak için anahtarı çantamın içinde arıyodum ve sonunda buldum. Bugün cumaydı ve acayip yorulmuştum hem Hyunjin sürekli bişeyler istemişti hemde birsürü toplantı vardı kişisel asistan olarak bende katılıyodum malesef bu toplantılara ama pek de bir şey anladığım söylenilemez.
Jisung haftasonu Seungmin ve Jeongin'in evinde kalıcaktı ve pazartesi gündüz geliceğini söyledi bu duruma seviniyorum çünkü iki gün boyunca evde tek ve rahat olucam aslında Jisung'la birlikte de rahatım ama sabahın köründe kalkıp beni de uyandırıyodu ve uyumama izin vermiyodu bu enerjisi nerden geliyo hiç anlamıyorum.
Üzerime sweat ve eşofman giyip aşağı kata inip mutfağa girdim. Karnım çok açtı ve dolabı açtığımda karşımda olan manzara ise
"Tamamen boş bir dolap aman ne iyi" diyip göz devirdim ve markete gitmek için üzerime ceketimi giydim ve evden çıktım.
Markete girdim ve bir kaç şey aldım biraz da abur cubur aldıktan sonra parasını ödedim ve marketten çıktım. Eve doğru ilerlerken telefonuma bildirim geldi ve posetleri sol elime alıp mesaja baktım Hyunjin'di .
Hyjn.Hwng ile olan sohbet
Hyjn.Hwng
Evde misin ?
Lee.Lİxie
Eve doğru yürüyorum neden ?
Hyjn.Hwng
Bir saat içinde orda olucam
Lee.Lixie
Ha?
Evimin adresini nerden biliyosun?
Ve bu saatte neden geliyosun?
Hey cevap ver
*Görüldü* (22.42)
Şaşkınlık içinde telefona baktım ve hızlı olmam gerektiğini düşünüp yürümeye devam ettim. Hala şok içindeydim neden evime geliyodu özellikle bu saatte ne işi vardı? Acaba şirkette bir sorun çıktığı için sormaya mı geldi? Çok merak ediyodum.
Eve geldim ve mutfağa gidip lazım olanlar dışında diğerlerini yerine yerleştirdim. Aslında sadece ramen yiyecektim o yüzden iki paket çıkardım ve suyu ısıtmaya başladım hemen ardından zil çaldı. Hızlıca kapıyı açtım.
"Hoşge-" lafım Hyunjin'nin bana sarılmasıyla kesilmişti. Sımsıkı bir şekilde sarılıyodu sanki hiç bırakmayacakmış gibi. Yaklaşık bi 10 dakika boyunca o şekilde durduk sessizliği bozan ben olmuştum.
"Artık içeriye geçelim mi?" diye sordum ve yavaşça kafasını salladı. Bu halini tatlı bulmuştum. Birlikte salona geçtik ve koltuğa oturduk. Su kaynama sesleri geliyodu ve mutfağa gittim ramenlerin üzerine suyu döktüm ve baharatları ekledim tabakların ağzını başka bi tabakla örttüm ve bir tepsiye koyup salona getirdim. Elimdeki tepsiyi masaya bıraktıktan sonra Hyunjin'e baktım ve sarhoş gibi bakıyordu gözleri nerdeyse kapanacak haldeydi. Yanına gidip oturdum ve konuştum.
"Neden bu kadar içtin?"
"Senin... yüzünden." sarhoş olduğu için biraz ağzında gevelemişti ama ne dediğini anlamıştım. Kalbim çok değişik hissetmişti ama nedenini anlamadım. Böyle söylemesinin nedeni sarhoş olduğundandı o yüzden sadece geçiştirdim ve rameni yemesini söyledim.
Ben yemeğimi yerken o sadece beni izliyordu ve bu durum bir süre sonra rahatsız etmeye başladı.
"Beni izlemeyi bırak ve yemeğini ye."
"Canım istemiyor." dedi ve omzunu silkti.
"O zaman git."
"Hayır gitmeyeceğim çünkü seni özlediğim için buradayım." dedi ve gülümsedi. Ona karşılık olarak bende gülümsedim ama nedenini bilmiyorum sadece gülümsemiştim işte öyle demesi beni mutlu etmişti.
"Artık yemeğini yemelisin."
"Peki." dedi ve oturduğumuz koltukta bana daha çok yaklaşarak üzerime gelmeye başladı.
"Ehm y-yalnız yemek ben değilim." dedim kısık bir sesle ama o hala bana yaklaşıyordu ve şuan tam olarak ÜZERİMDEYDİ.
"Belki de öylesindir." dedi ve sırıttı. Onu itmeye çalıştım ama her zamanki gibi yerinden kıpırdamadı ve dudağımı öpmeye başladı ama onu reddettim çünkü şuan sarhoştu kafamı diğer tarafa doğru çevirdim ve öpmeyi bıraktı. Hayal kırıklığına uğramış ve sorgularcasına baktı yüzüme.
"Şuan sarhoşsun olmaz." dedim. hayal kırıklığı içinde konuştu.
"Peki."
Yemek tabaklarını mutfağa götürmek için kalktım ve mutfağa doğru ilerledim. Tabakları makineye yerleştirdim ve içeriye gittim. Karşımda çok güzel bir manzara vardı. Hyunjin uyuyodu ve çok güzel gözüküyordu. Yanına gittim ve onu kolundan dürttüm.
"Artık eve gitmen lazım."
"Mmh istemiyorum." dedi ve daha çok yerleşti koltuğa. Onu bu halde dışarıya da gönderemezdim zaten ama şuan çok tatlı duruyodu ve kıyamadım.
"O zaman odalardan birinde yat koltukta olmaz böyle." dedim ve kolundan tutarak ayağa kalkmasını sağladım. Bunu bekliyomuş gibi hemen bana yanaştı ve kolunu omzuma koydu. Üst kata çıkardım ve benim odama götürdüm. Yatağa bıraktım ve rahat olması için gömleğinin ilk iki düğmesini açtım. Tanrım şuanda gerçekten çok ateşli duruyodu. Jisung'un odasında yatmayı planlamıştım ve gitmek için yataktan kalktığım zaman kolumdan tuttu.
"Gitme.. benimle birlikte uyumanı istiyorum." dedi şuan çok kararsız kalmıştım onunla kalmalı mıydım yoksa gitmeli miydim.
"Gitm-" onu reddedeceğim sırada tuttuğu kolumdan çekti ve yanına yatmamı sağladı. Büyük bi şok içindeydim hangi ara gücünü toplayabilmişti .
"Böyle kal. Sadece seninle uyumak istiyorum." dedi ve çoktan uykuya dalmıştı. Aslında şuan bende onunla kalmak istiyodum çünkü bana sarılması huzur vericiydi. Bir 10 dakika sonra da ben uykuya dalmıştım.
Hepinize selammmm bu bölüm biraz geç geldi malesef asklarım okulum geç bittiğinden dolayı pek yazıcak zamanım kalmıyo ama hafta sonları yazmaya çalışıyorum bolca neyyse şöyle bir karar aldım bundan sonra fazladan bölüm yazıp taslaklara atıcam ve bölümler düzenli olarak gelicekk (üşenmezsem tabi ;) ) ve bu bölüm de diğer bölümlere göre kısa oldu ama aklıma başka yazıcak birşey gelmediği için burda bitirdim gün içinde bir bölüm daha atmaya çalışıcam çünkü dediğim gibi hem kısa oldu hem de geç geldi umarım ficimi beğenmişsinizdir asklarım bu arada lütfen düşüncelerinizi yorumlara yazın benim için önemliler ve vote atmayı da unutmayın asklarım öpüldünüzz ^3^

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geç Kalma / Hyunlix Daddykink
ФанфикFelix büyük bir şirkette ilk iş gününe geç kalmıştır ama ikinci kez geç kaldığında Hwang Hyunjin hiç beklemediği bir şey yapacaktır...