Oflayarak yataktan kalkıp pijamasının altı yerine bir eşofman giydi. Üstündeki değiştirmeyip bir hırka aldı.
Son kez saati kontrol ettikten sonra evden çıktı. Hızlı adımlarla Hinata'nın bahsettiği kayalığa gidiyordu.
Son bir haftadır her gece bu saatlerde Hinata tarafından uyandırılıyordu. Her seferinde çocuk bir şeyler saçmalıyor ve Kageyama'ya çıkışıyordu. En sonunda Kageyama onu buluyor ve evine geri götürüyordu. Ertesi gün ikisi de hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam ediyorlardı.
Esen sert rüzgarla ellerini ceplerine soktu çocuk. Hinata'nın böyle yapmasından nefret ediyordu. Kendisine zarar veriyordu, bu çok açıktı. Ama ne kadar ona anlatmaya çalışsa da, onu uyarsa da, sanki Hinata anlamamakta ısrar ediyordu. Onu asla dinlemiyordu.
Düşüncelerinin arasında kayalığa varmasıyla büyük bir hayal kırıklığına uğramıştı. Etrafa biraz daha bakındı ancak Hinata'dan eser yoktu. Sadece bitmiş birkaç bira kutusu kalmıştı.
Sinirle boş kutuları toplayıp en yakınındaki çöp kutusuna attı. Bir süre öylece etrafına bakındı. Ne yapacağını bilemiyordu. İç çekerek telefonunu çıkardı.
Telefon çaldı, çaldı ama açılmadı. Yeniden denedi. Beşinci çağrının sonunda telefonu açmıştı Hinata.
"Neredesin sen?"
"... Kayalarda."
"Yalancı. Geldim yoksun."
Karşı taraftan sen gelmeyince yine konuştu çocuk "Bir yere kaybolma dememiş miydim sana?"
"Kardeşlerine hep emir mi verirsin?"
Hinata hiç beklemediği bir cümle kurmuştu "Kardeş...?"
"Diyordun ya... Mesajlaşırken." Buna neden bu kadar takıldığını pek çözememişti. Kageyama her zaman böyleydi. Hinata'nın burnunu çekmesiyle yeniden ona odaklandı "Kardeşin miyim ben senin amına koyayım ya?" Belli belirsiz bir hıçkırıkla telefon yüzüne kapandı.
Bir süre yaşanan diyaloğu sindirmeye çalıştı. Hinata sarhoşken birçok saçma şey söylerdi, ona aşık olduğundan tutun deniz atı olabileceğini düşünmesine kadar. Geçen sefer onu öpmeye bile çalışmıştı. Aklıma geçen gece akın ederken yüzüne hücum eden ateşle başını öne eğdi.
Ne kadar saçma şeyler yaşasalar da Hinata hiç ağlamıştı. Bu biraz endişelenmesine sebep olurken onu aramaya odaklandı.
Nereye gidebileceği hakkında hiçbir fikri yoktu Kageyama'nın. Hinata hep kuzu kuzu otrur, onu beklerdi.
Saati bir kere daha kontrol etti, fazla uzakta olamazdı. Hem sarhoştu da. Sarhoştu.
Kageyama daha da endişelenirken bir yandan da Hinata'ya kızıyordu. Ne olurdu bir kere sözünü dinlese.
_________________
Sonda aklima oikawa geldi :')
AthazagoraphobiaBu arada ihlamur>ada cayi
Cok hastayim o yuzden kontrol edemiyorum yanlis varsa kusura bakmayiniyi geceler saglicakla kalin hasta olmayin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1 değil 2 değil || Kagehina
FanfictionHinayoyo: 1 degil 2 degil mahvetttttin senn bu aski bana zehir ettin