Çıplak bedenlerimiz buharlı,sıcak suyun altında erirken gözlerimiz birbirine her değdiğinde vücudum alev alev yanıyordu.
Elimi yavaşça kaldırıp onun ıslak köprücük kemiklerine koyduğumda titrek bir nefes alarak elini belime yerleştirdi.
Gözlerinin içine son bir defa bakarak dudaklarımı göğsüne doğru bastırdım.
İçinin titrediğini dudaklarımın haraket etmesinden anlamıştım.Bir kez daha bastırdım dudaklarımı kalbinin tam üstüne bastırdım.Uzun uzun dudaklarımı göğüslerinin etrafında gezdirdikten sonra onun tamamen banyonun mermerine yaslayıp boynuna yöneldim.Boynundaki güzel koku burnuma gelip nefes almamı sağlarken bir yandan da dudaklarımı boynunun her köşesinde gezdirdim.
O ise küçük küçük nefesler alarak bir elini boynuma sarmıştı,diğerini de saçlarımın arasında gezdiriyordu.
Beyaz boynuna kondurduğum her öpücükte bütün hücrelerim canlanıyormuş gibi hissediyordum.
Boşta kalan elimi onun ince beline yerleştirip biraz daha kendime çekip yüzümü boynundan çektim.Kapalı olan gözlerimi yavaşça açıp onun gözlerine baktığımda yarı baygın bakışları ile bana baktığını gördüm.
Gözlerinin içinde kendi gözlerimi gördüm.O kadar dikkatli o kadar içten bakıyordu ki,bir an nefesimin kesildiğini hissettim.Tam o anda dudaklarını dudaklarıma yavaşça örttüğünde yutkunarak boşta kalan elimi boynuna yerleştirdim.
Yıllardır tatmak istediğim dudakları iştahla öperken aramızdan sızan su dudaklarımın arasına karışıyordu.Dudaklarımı bir saniye bile onun dudaklarından ayırmadım.Hem üst dudağını hemde alt dudağını nazikçe kavrayıp öperken o da kollarını boynuma sararak aynı şekilde bana karşılık verdi.
Geçen dakikaların ardından dudaklarını yavaşça dudaklarımdan ayırıp alnını alnıma yasladı.Nefes nefese gözlerimin içine bakarken bir kez daha dudaklarını dudaklarıma bastırıp geri çekildi.
Bir süre gözlerimin içine baktıktan sonra yavaşca aşağı doğru eğilmeye başladı.
Kaşlarımı çatarak ne yapacağını beklerken birden aletimin dibini avuçlarının arasına aldığında titrek bir nefes alarak alt dudağımı ısırdım.Bakışlarımı kaçırıp alt dudağımı ısırmaya devam ederken saniyeler içinde aletimi sıcak ağzında hissettiğinde kalbim durmuştu.Nefes almayı bırakarak elimle banyonun mermerine tutunurken Oğuz aletimin ucunu ağzının içinde dolandırıyordu.
Derin bir nefes alarak bakışlarımı aşağıya çevirdiğimde Oğuz'un bacaklarıma sımsıkı tutunarak ağzı ile aletime gel git yapıyordu.Yutkunarak kendimden bağımsız şekilde elimi onun dalgalı saçlarına atıp ağız haraketlerine yön verdim.
Aralık dudaklarımla nefes nefese saçlarını tutarken bir süre sonra vücudumun titremesinden boşalacağımı anladım.
Bütün vücudum zangır zangır titretirken ağzımdan çıkan yüksek inleme ile sessiz meleğimin ağzına boşaldım.
İkimizin nefes sesleri bütün banyonun duvarlarına çarpıp tekrar kulaklarımıza çarparken zevkten dolayı hafif dolu dolu olmuş gözlerimi ona çevirdim.Gözünden gelen bir damla yaşı farkettiğimde gülümsemem yüzümde daha da büyüdü.
Onun gözlerinin içine bakarak yavaşça dizlerimin üstüne çöktüm.Onun dizlerinin üstünde duran ellerini ellerimin arasına alıp avuçlarını sıkıca öptüm.Ardından öptüğüm avucunu yavaşça kalbimin üzerine getirdim.
Bakışları saniyelik olarak eline kaydı.
"Senin yerin her zaman burası,sen her nefes aldığında bende nefes alıyorum.
Eğer bir gün sen nefes almayı bırakırsan bende nefes alamam." dediğinde yutkundu.Anında gözünden bir damla yaş düğünde hızla baş parmağım ile göz yaşını silip hafifçe dudağından öptüm."Ama öyle bir şey tabikii olmayacak,ne sana ne de bana hiç bir şey olmayacak." dediğimde burukça gülümseyerek kafasını salladı.
Derin bir nefes alarak içimdeki yoğun duygular ile bacak arasına yerleştim ve bacaklarını iki yanıma alarak öne doğru atıldım.Kokusunu içime çekerek karın kaslarını, göğüslerini ve köprücük kemiklerini uzun uzun öperken o da sessiz sessiz bana bakıp elini saçlarımda gezdiriyordu.
Hafif dar banyonin içinde sis gibi dolaşan beyaz buhar ikimizin vücudunu da gevşetiyordu.
Kasıklarının üstünü hafifçe öptüğümde yine altımdaki vücudu titredi.Onun beni rahatlattığı gibi ben onu rahatlamıyordum.Çünkü amına koyduğumun virüsü buna izin vermiyordu.
Son bir kez çenesini hafifçe öpüp geri çekildiğinde o dizlerinin üstüne kalktı.
Karşısında durup ne yapacağını beklerken beni göğüslerimden iterek küvetin ucuna doğru çekti.Sıcak su neredeyse göğüslerimize kadar gelirken Oğuz yavaşça bana doğru uzanıp kafasını boynuma gömdü.Aynı anda ellerini de boynuma sararak gözlerini kapattığında dudaklarımı birbirine bastırdım.Islak ve yumuşak saçlarının üzerinden büyükçe öpüp kollarımı ona doğru dolarken beni biraz daha sardı ve boynuma ard arda öpücükler bıraktı.
Baş parmağım ile ince belini ağır ağır okşarken burnumu yavaşça ıslak saçlarına dayadım.Derin bir nefes alıp kokusunu içine çekerken kendi kendime mırıldandım.
"Sen benim en narin papatyamsın..
Hiç bir yaprağını koparmalarına izin vermeyeceğim.."-
-
-
Angst bitmesini isteyenler var..
Bunu atıp uyuyorum sizde oy vermeyi unutmayın..
Kendinde iyi bakın öptüm 🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFSUNKÂR (GAY)
Teen FictionÇocukluğunda yaşadığı bir travmadan dolayı konuşamayan Oğuz, Onu hayatı boyunca korumaya ant içmiş yaralı Savaş. - {TAMAMLANDI}