{SOĞUK ÇİKOLATA -20}

9.5K 640 222
                                    

Sonbahar ayının en güzel zamanlarında kuru ve sarı yaprakların üzerinde yürürken kulaklarıma gelen yaprak çıtırtıları huzura ermemi sağlıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sonbahar ayının en güzel zamanlarında kuru ve sarı yaprakların üzerinde yürürken kulaklarıma gelen yaprak çıtırtıları huzura ermemi sağlıyordu.

Tabii bu huzurun tek sebebi yaprak çıtırtıları değildi, yanımda sessiz sessiz benimle yürüyen çocuktu.

"Ne düşünüyorsun?" dedim yan tarafıma doğru dönerken.Beni duymamıştı.Hala elleri montunun cebinde dudakları büzük şekilde önüne bakarak yürümeye devam ediyordu.

"Oğuz?" diyerek kolunu hafifçe dürttüğümde 'hm'layarak bana döndü.
Göz kırparak kafamı iki yana salladım.

"Ne düşünüyorsun diyorum."

Dudaklarını büzerek omuz silkti.Ardından hiç beklemediğim bir haraket yaparak ellerini montunun cebinden çıkartıp koluma girdi ve başını omzuma yaslayıp o şekilde yürümeye başladı.

Derin bir nefes alarak saçlarının üzerine bir öpücük bıraktım ve kolumu saran elinin üstüne elimi koyup onunla beraber yürümeye devam ettim.

Dakikalarca hiç bir şey söylemeden yürüdük.Issız kimsenin olmadığı ağaçlık bir alana geldiğimizde herhangi bir bankın üzerine oturduk.Oğuz oturur oturmaz yavaşça kafasını omzundan kaldırmıştı.Ama ellerini bir saniye bile çekmiyordu.

Hafifçe gülümseyerek gözlerinin içine baktım.
"Sen her gün daha da güzelleşiyorsun farkında mısın?" dediğimde elini ağzına götürerek kıkırdadı.

Gülümsemesi soğuk havada içimi ısırırken kendimi tutamadan öne doğru atılıp gülümseyen dudaklarının üzerine dudaklarımı bastırdım.Saniyeler içinde dudakları düz bir ifade alınca yavaşça üst dudağını kavrayarak elimi beline atıp kendine çektim.

O karşılık vermiyordu,sadece alt dudağımı küçük küçük öpüyordu.Bir süre sonra elini kolumun arasından çekip yanağıma yerlertirdiğinde sıcak eli yüzümü ateş gibi yakmıştı.

Dakikalar geçti, dudaklarının her köşesini öpüp çenesinede küçük bir öpücük bıraktım.Geri çekilmeden alnımı alnına yasladım.Sıcak nefesi yüzüme çarparken öne doğru gelip dudağından bir kez daha öptüm.

Ama öyle basit bir öpücük değildi bu.

Bir kaç saniye süren bu öpücükten kendimi geri aldıktan sonra titrek bir nefes alarak gözlerinin içine baktım.

"Sen benim canımın içisin." dediğimde sesim nasıl bir tonda çıktıysa Oğuz bana afallayarak bakmıştı.Gülümseyerek baş parmağım ile yüzünü okşayıp geri çekildim.Arkama yaslanıp onu göğsüme çekerken hiç itiraz etmeden kollarını belime sarıp kafasını göğsüme koydu.

Bir süre sonra göğsümde duran kafasını kaldırmadan bana bakıp dudaklarını büzdüğünde sırıtarak burnunun ucundan öptüm.

"Bu bakış bir şey istiyorum bakışı, söyle bakalım." dediğimde sinsi bir şekilde sırıtarak ellerini belimden çekti ve havaya kaldırdı.

EFSUNKÂR (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin