Moon

5

Japonya'nın evinin önüne arabasını park etti. Arabanın arkasında bulunan çeşitli yiyecek ve içeceklerin bulunduğu poşetleri alıp, arabayı kilitledi.
Japonya'nın evi ne büyük nede küçüktü dört kişinin kalabileceği kadar büyüktü. Zaten genelde birlikte birşey yapıcaklarında ya Japonya'nın yada Türkiye'nin evini kullanırlardı. Kapının önündeyken daha kapıyı çalamadan heyecanlı bir japonya tarafından açılmıştı. Türkiye nin içeri girmesi için yana çekildi buna karşılık olarak hemen ayakkabılarını çıkarıp salona geçti.
Bir yandan elindeki poşetleri alırken diğer yandan da izlemek için seçtiği filmler ve anime dizilerini sayan japona bakarken Türkiye joponyanın bu tarafını onunla birlikte olduğunda özgürce göstermesinden memnun olduğunu belli ederek onu izliyordu.
Japonya Annesinin ölümünden bu yana sosyal ortamlardan kendini soyutlamıştı.
Babası ölüdüğü zaman Türkiye de aynen japonya nın yaptığı gibi kendini diğer ülkelerden soyutlamıştı tabiki onunla o zamanlar etkileşim içinde olan ülkeleri saysan anca 10 kişi anca eder.
Daha sonra ise kurtuluş savaşı sonrasında çıkan diplomatik sorunların nedenlerinin çözülmesi için toplantılar, Cumhuriyetin ilanından sonra ortaya çıkan halk ayaklanması hakkında yapılan ödemeler vb. birçok durumda olduğundan onunkini Japonya'nın ki kadar fazla sürdüğü söylenemez.
Japonya'nın annesi sayesinde tanışmışlardı. O zamanlar Japonya'nın annesi Japon imparatorluğu ile iyi bir ilişkisi vardı daha sonrasında çıkan savaşlar ve anlaşmazlıklar nedeniyle aralarındaki ilişki giderek kötüleşti. Japon imparatorluğunun son zamanlarında olan ilişkilerine rağmen cenaze törenine katılabilmişti.
İşte ilk kez Japonya'yı o kadar duygusuz görmüştü sanki içinde bulunan tüm yaşam gücü bitmiş tükenmiş geriye ise boş bir kabuk kalmış casına bir durumdaydı. Onu teselli etmeye çalıştı ancak pek başarılı olduğunu söyleyemezdi ama genede elinden geleni yapmıştı.