+18
Üstümü değiştirip direkt çıktım. Saçlarına dokunmama izin vermişti. Ve ben bu fırsatı asla kaçıramazdım. Annemlerin evde olmayışı işime yaramıştı. Bugün eve gelmeyeceklerdi. Tanrının işine! Bana ona gitmem için her şeyi hazırlıyordu.
Kapılarının önüne gelince evin ışıklarına baktım. Hiçbir ışık yanmıyordu. Büyük ihtimal annesi ve annesinin 'sevgilisi' evde değildi. Nihat aydınlık yerleri sevmediği için ışığını açmadığını biliyordum. Kolumu dış kapının demirliklerinden geçirip kapıyı açtım. Sessiz adımlarla evin kapısına geldim. Zile bastım. Uzun bir süre kimse kapıyı açmadı. Ev 2 katlıydı. Büyük ihtimal Nihat'ta yukardan gelmeye üşeniyordu. Tekrar zile bastım. Bu sefer kapı hemen açıldı. Açan Nihat'tı. Sevgilim...
Yarı çıplak saçları dağınık bir şekilde karşımda duruyordu. Elinde hiç düşürmediği sigarası vardı. Umarım bu sigarayı bırakmadığın gibi bir gün ellerimi de bırakmazsın.
"Gir içeri." Başımı sallayıp içeri girdim. Ardımdan dış kapıyı kapattım. Girer girmez hemen salon karşılıyordu. Salondan ilerisi mutfağa giriyordu. Evin dizaynı çok güzeldi. Annesi baya zevkli bir kadınmış.
Nihat mutfağa girip gözden kaybolmuştu bile. Mutfaktan gürültülü sesler geliyordu. Olduğum yerden hiç kıpırdamadım. Elimden tutup içeri götürse ya beni. Hoş geldin derken dudaklarımdan öpseydi. Sımsıkı sarılsaydı bana. Çok mu şey istiyorum? Canını istemiyorum ya!
Elinde iki bardak ve votka şişesiyle geldi. İçecek miydik? "Ben içmem."dedim hemen. Güldü. "İster iç ister içme fakat ben içmeyi düşünüyorum."Direkt merdivenlere ilerledi. Yukarı kata çıkıyordu. Onu takip ettim. Uzun holde odası ta uçtaydı. Odasının kapısını açtı, içeri girdik. Etraf mavi led ışık ile aydınlanıyordu. Gözüm kamaşmıştı. Etraf da aşırı dağınıktı. Kendisi gibi.
"Nerde rahat olacaksan oraya geç. Çekinme yani ondan diyorum." Nerde rahat olurum biliyor musun Nihat? Kollarında. Bacaklarının arasına almış bana sarılıyorsun. İşte o zaman rahat olurdum. Şimdi ise rahatlığımı yatagının karşısında duran koltukta oturarak gösterecektim. Aslında hiç rahat olmayacağım. Bana kalbinde olduğumu söyleyene kadar rahat olmayacağım. Ben koltukta otururken o da yataga geçmişti. Bardaklara votka doldurdu. Birini bana uzattı fakat ben içmeyeceğimi belli ettim. Omuz silkip kafasına dikti. Benim bardağımı da kafasına dikip şişeyi eline aldı.
Yatağının dibinde duran sigara paketinden dal alıp hemen yaktı. Sigarasını içişini izledim.
"Koltukta mı oturacaksın?" Nerde oturmama mı isterdi? "Yani en rahat burası gözüktü." Votkayı kafasına dikti. Tekrar sigarasını içine çekti. Dumanını burnuna verirken benim bundan etkilenmemem normal değildi. Gözlerini kısıp dudaklarını ısırdı. Yatagının boş olan tarafını gösterip" buraya gelsene." dedi. Koltuktan kalkıp gösterdiği yere oturdum. Kalbim hızlı atmaya başlamıştı bile. Bu kadar aşık değilim ya! Bu kadar etkilenme be kalbim! Sigarasına uzanıp bir dal bana verdi. Dalı alıp dudaklarımın arasına koydum. Çakmağını çıkarıp sigaramı yaktı. İçime çektim.
Kendi sigarasını söndürüp bana döndü. Bir kez daha içime çekip ona baktım. Baygın bakıyordu. İçkinin etkisi başlamıştı bile.
"Çok güzelsin." Çok utandım. Başımı eğip salladım sadece. Çenemden tutup başımı kaldırdı. Baygın bakışlarıyla dudaklarıma bakıyordu. Dudaklarını ıslattı. Öpecek miydi yoksa? Ah,kalbim! Sakin olmalıydım. Saçlarına baktım. Elimi saçlarına götürdüm. Bir elimde sigarayı tutuyordum. Sigarayı elimden alıp dudaklarına götürdü. Gözlerini kısarak içine çekti. Yüzüme yaklaşıp dumanı yüzüme doğru üfledi. İstemsizce gözlerimi kapatmıştım.
"Nihat?"
"Efendim."
"Öpsene beni." Ağzımdan istemsizce çıkmıştı. Fakat söylemem beni telaşlandırmadı. Şu an o kadar çok istiyordum ki bunu. Dudaklarım dudaklarına degsin istiyordum.
Gülerek" öpersem aşık olurum."
Keşke...
"Aşık ol o zaman." Hiçbir şey demesini beklemeden dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Hemen karşılık vermişti. Parmaklarımı saçlarının arasından geçiriyordum. Onun eli de kalçamdaydı ve hafif sıkarak okşuyordu. Daha çok bastırdım dudaklarımı. Bundan haz almak istiyordum. Onun da almasını istiyordum. Daha şehvetli öpüşürken dudaklarını çekip sigarayı son kez içine çekti. Arkasındaki kül tablasında söndürüp bana döndü. Tekrar öpüşmeye başlamıştık.
Belimden tutup beni kaldırdı. Kucağına oturturdu. Ellerim boynundaydı ve istemsizce boynunu sıkıyordum. Beni aşırı etkiliyordu. Dokunduğu her yerde içim cız ediyordu. Tişörtümün eteklerinden içeri elini soktu. Durması gerekliydi fakat istemiyordum. Yıllarca bu anı beklerken bunu mahvedemezdim. Eli sütyenimin kopçasındaydı. Kopçayı çıkarıp göğüslerimi sıktı. Bundan zevk aldığı belliydi. Daha çok bastırdım dudaklarımı. Biraz daha kendimi ona yaklaştırdım. Göğüslerimi okşuyordu. Hem de bunu sert yapıyordu. Kendimi geriye çekip yüzüne baktım. Nefessiz kalmıştım. O da öyleydi.
Kafamı aşağı indirip elini gösterdim. Güldü. Memelerimi daha çok sıkıp beni kucağından altına aldı. Tişörtümü ve sütyenimi kaldırıp memelerime baktı. Çok utanıyordum. Büyük memelerim yoktu zaten. Etkilenilecek bir memeye de sahip değildim. Dudaklarını ısırıp mememe eğildi. Gözlerimi kapattım. Islak dudaklarını mememde hissedince içim hoş olmuştu. Ve çok güzeldi. Hoşnutluğum kat kat artıyordu. Ben buna daha çok kapılırken istemeden ağzımdan inleme sesi çıktı.
Geri çekilip"azdın mı?" diye sordu. Kahkaha atacaktım fakat kendimi durdurdum. Dudaklarımı bastırıp kaşlarımı büzdüm. Bunu devam ettirecektim. Onu istiyordum. Üzerimden onu atarak ben onun üzerine çıktım. Üstümü çıkartıp yere attım. Yarı çıplaktım. Onun gibi. Baştan aşağı beni süzdü. Ellerini kalçama koydu.
"Mia?" Ses vermedim.
"Bunu yapmak istiyor musun?" Eğilip yüzüne yaklaştım. Elimi onunkinin üstüne koyup" neyi?" diye sordum. Bundan etkilenmiş olacak ki gözlerini hafifçe kapatıp dudaklarını ısırdı. Baygın gözleriyle yüzümü inceledi. Çenemden tutup öpmeye başladı. Bir eliyle de pantolonumu çıkartıyordu. Ben de onun şortunu çıkarttım. İkimizde tamamen çıplaktık. Kalçamdan tutup beni onunkine bastırdı. İçimde hissediyordum. Aşırı sertleşmişti. Yavaşça üzerinde hareket ettirirken istemsizce inliyordum. Hem acıyordu hem de zevk veriyordu. Yavaşça hızlanıp memelerimi sıktı. İkimizde zevk alıyorduk.
...
Üzerimden inip yanıma uzandı. İkimizde nefessiz kalmıştık. İkimiz de çok hızlı nefes alıp veriyorduk. Yorganını altımdan çekip üzerime verdi. Ona döndüm. O da bana döndü. Başını koluna yaslamış bir şekilde. Saçlarımı okşuyordu.
"Bunu yapmamız normal mi?" diye sordum. "Her şey normal." Bence de öyleydi.
"Pişman değilim." Gözlerine baktım. Bunu demesi hoşuma gitmişti. " Ben de pişman değilim." Arkamdan sigarasına uzanıp sigarasını yaktı. Kül tablasını da yatagının üzerine koydu. Sigarasını içip "beni çok yordun." Gülümsedim. "Sen beni yormadın sanki. Hala nefes alışlarım normal değil." O da güldü. Sigarasını kül tablasına koyup onları da arkasına bıraktı. Bana yaklaşıp memelerime dokundu. "Bunlar nasıl peki?" Ellerine vurdum.
"Pislik yapma." Beni dinlemeyip memelerimi sıktı.
"Çok güzelsiniz kızlar." Kahkaha attım. Komiğime gitmişti. " ve bunlara sahip olduğun için çok şanslısın Mia." Dudaklarımı büzdüm. "Senin olsunlar, al." Gözlerini fal taşı gibi açıp dudaklarıma öpücük kondurdu. "Sen de daha güzeller." Ben de dudaklarını öpüp yanağını okşadım. Hiçbir şey söylemedim. Başını göğsüme koyup sarıldı. Üzerini yorganla örttüm. Saçlarını sevmeye başlamıştım. Tüm gece saçlarını sevecektim...
