''Benimle gel Sasuke...''
-Önceki bölüm-
''...şuradaki taşlara oturalım'' Kendini dinleyecek bir sohbet arkadaşı bulduğu için Naruto fazlasıyla mutlu gözüküyordu. ''Aslında konuşmak istediğim belli bir konu yok sadece durmadan konuşmak istiyorum, senin hakkında konuşmaya ne dersin?'' Mimiklerini izleyen Sasuke yargılayıcı bakışını eksik etmeden Naruto'yu aşağılama niyetiyle konuşmaya başladı: ''Benim hakkımda konuşmak sana ne katacak? Bu kadar boş vaktin varsa kendini geliştirmek için harcayabilirsin bu vakti.'' Kahkaha attı, neden attığını Sasuke anlayamadı fakat çok mutlu gözüktüğü için onu kıskandı. Onun kadar umursamaz olmayı çok isterdi.
''Hayatı anlık yaşamak lazım, nasıl olsa ölmeyecek miyiz?'' duraklayıp dudaklarına işkence etmeye devam etti, bu sefer kanatmıştı. Kanını yalayıp konuşmasına devam etti: ''Ölmeden önce istediğim gibi yaşamak istiyorum. Şu andaysa hayatımda ilk defa olmayan ama bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar yaşadığım şeyi yaşıyorum ve onu yapmak istiyorum'' Sırıtarak Sasuke'yi izliyordu ''Neymiş o şey?'' Sırıtışını bozmadan cevap verdi ''Karşımdaki insanla sohbet ederek tanımak, senin hakkında konuşmak bana şu anda her şeyden çok istediğim şeyi verecek.''
Minik, saliselik de olsa, yeni tanıştığı hatta adını bile yeni öğrendiği biri bile olsa onun hakkında konuşmak istemesi onu çok mutlu etmişti. Alkolün de verdiği etkiyle ayın yansımasını izlemeye devam ediyordu. 'Narutonun gözleri de parlarken böyle gözüküyor'. Kollarını dizlerinin üstüne ve başını yan, Naruto'ya bakacak şekilde, kollarının üstüne koydu. Kendisine bakan Naruto'yu gördü 'Gerçekten bana bakarken gözleri parlıyor'. Hala yerinde duramıyordu, fazlasıyla hareketliydi.
Sevimlilik yapmaya çalışarak''Bu sessizlik senin hakkında konuşabiliriz demek oluyor sanırım.'' Sasuke kahkaha atarak cevap verdi: ''Pozitifliğine hayran kaldım, benim hakkımda ne merak ediyorsan buyur sor.'' Aslında komik bir şey yoktu, Sasuke ona işkence eden anksiyetesinden kaynaklı düşüncelerin etkisinde değildi birkaç dakikadır, tüm odağı karşısında dünyanın en pozitif insanı gibi gözüken gençti.
''Ailen var mı?''
''Matematikte iyi misin?''
''Kitap okumayı sever misin? Seviyorsan en sevdiğin kitap?''''Günümüz güzellik algıları hakkında ne düşünüyorsun?''
''İnsanları sever misin?''
''Sence insanların sahte olduğunu nasıl anlarsın?''
''Kendine benzettiğin bir alkol var mı?''
Saatlerce karşısındaki çocuk Sasuke'yi tanımak için sorular sordu. Votkası da bitince sohbetin 2. saatinde ayılmak durumunda kalmıştı, bundan şikayetçi de değildi. Naruto'nun ona karşı olan ilgisi çok hoşuna gidiyordu. İlk defa değer görüyormuş gibi hissetti. Soruların başladığı andan itibaren bir iltifat dahi etmemesine rağmen onu değerli hissettiren iltifatların arkası dinmiyormuş gibi hissediyordu. Toplumdaki algılara uyduğu için sürekli kendini değersiz hissettiren iltifatlardansa kendi fikirlerini sorup onun üstüne Naruto'nun kendi fikirlerini söylediği bir sohbet kendini çok iyi hissetmesine sebep olmuştu. Özgür hissediyordu, değerli hissediyordu, mutlu hissediyordu, düşüncelerini susturmak için pek bir etkisi olmayan alkole ihtiyaç duymamıştı. Naruto ona ilaç olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sasunaru: Anksiyete
Teen FictionSaat 11 civarında aniden gelen yazma isteğiyle başladığım bir hikaye, yazdığım Sasuke ve Naruto ikilisinde kendimden fazlasıyla parçalar bıraktım. Anksiyete ile başa çıkmaya çalışan bir Sasuke ve önüne çıkan karakterinin tam zıttı olan Naruto'nun ta...