3 - yeniden tanışma.

1.1K 163 172
                                    

"REGULUS BLACK, BLACK AİLESİNİN TEK ÇOCUĞU

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"REGULUS BLACK, BLACK AİLESİNİN TEK ÇOCUĞU."

Dumbledore'un söyledikleri Sirius'un zihninde yankı yapmıştı. Bu ne demek oluyordu? Sirius niye kimsenin onu tanımadığını, Regulus'un neden tek çocuk olduğunu anlayamıyordu.

"Bu mümkün değil!" dedi anında. "Regulus benim küçük kardeşim. Hatta ben Gryffindor olduğum için aileden dışlandım, kanı bozuk olarak anıldım yıllarca. Dumbledore, McGonagall... Nasıl?"

Dumbledore karşısında omuzları çökmüş bir şekilde duran genç adama baktı düşünceli bir şekilde. Bu konuyla alakalı açıklama getiremediği çok şey vardı, çok fazla soru işareti barındırıyordu Sirius'un hikayesi.

Esrar Dairesi'ndeki bir tülden düşerek buraya geldiğini söylüyordu ama kimse onu neden tanımıyordu? 1978 yılında mezun olduğunu söylüyordu, bu da geçmişe geldiği anlamına gelse dahi geçmiş... Sirius Black'i hatırlamıyordu.

McGonagall, Dumbledore'a dönerek "Poppy kontrol etsin mi?" diye sordu. "Kafa travması geçiriyor olabilir."

İç çekti yaşlı büyücü. "Pek öyle olduğunu sanmıyorum Minerva." dedi. "Sirius Black'in doğru söylediğine dair bir şüphe var içimde. Mantıklı temellere oturtamıyorum ama... Bir his."

Sirius ümitle Dumbledore'a baktı, ona inanmaya mı başlamıştı yani? Nihayet! Nihayet birisi onun doğruyu söylediğine inanıyordu.

"Niye beni kimse tanımıyor? Niye dünyadan silinmişim gibi hissediyorum?" diye sordu Sirius merakla.

Dumbledore'un buna tam bir cevabı yoktu. Daha doğrusu, bir olasılığa ihtimal veriyordu yalnızca. Araştırma yapmadan da teorisini kimseyle paylaşmak istememişti.

"Onu anlamaya çalışacağım ben de." dedi bu yüzden. "O vakte kadar seni sanırım binalardan birine yerleştirip kamufle etmeliyiz."

Sirius "Bu tiple mi?" dedi kendi yüzünü göstererek. "Tamam çok yakışıklıyım hala ama otuz altı yaşındayım Dumbledore, on yedi değil!"

McGonagall ve Dumbledore aynı anda kaşlarını kaldırıp birbirlerine döndüler, ikisinin gözlerinde tuhaf pırıltılılar vardı. Sonra tekrar Sirius'a baktılar.

Sirius onların bakışlarındaki afallamayı görünce "Ne?" dedi. "Niye öyle bakıyorsunuz?"

McGonagall asasını çıkarıp hafifçe salladıktan sonra elinin arasında oluşan küçük aynayı Sirius'a uzattı. "Sen kendini bir gör sonra neden öyle baktığımızı anlarsın."

Sirius kaşlarını çatarak aynayı aldı ve direkt kendine baktı. Gördüğü görüntüyle afallarken bugün daha ne kadar şaşıracağım böyle? diye sormuştu kendi kendine.

Aynadaki yansıması hem kendisi gibiydi hem değil gibiydi. O kadar uzun zamandır görmüyordu ki bu görüntüyü, silikleşmeye başlamıştı bile.

YANSIMA「sɪʀɪᴜs ʙʟᴀᴄᴋ」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin