4 - ilk sabah.

1K 155 155
                                    

YATMA SAATİ GELDİĞİNDE ÖĞRENCİLER ODALARINA ÇEKİLMİŞ, uyumak için hazırlıklar yapıyorlardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

YATMA SAATİ GELDİĞİNDE ÖĞRENCİLER ODALARINA ÇEKİLMİŞ, uyumak için hazırlıklar yapıyorlardı. Sirius odayı görünce içinin özlemle sızladığını hissetmişti.

Bir anda aklından yedi yılını barındıran bir dolu anı geçince kendini kalbi sıkışmış bir şekilde banyoya atmıştı.

James onun aceleyle tuvalete gidişine bakarken akşamdan beri aklında gezinip duran düşüncesini Remus ile paylaştı. Her zaman, her şeyini Remus'la paylaşırdı zaten.

"Bir şey soracağım, sabah Sirius'la ilk karşılaştığımızda bizi tanıyor gibi davranmıyor muydu? En yakın arkadaşım olduğunu söylemişti."

Remus başını salladı. "Ben de onu düşünmeden edemiyorum." dedi. "Tuhaf bir çocuk, değil mi?"

"Tuhaf ve bir şeyler eksik." James üzerindeki tişörtü hızlıca çıkarıp pijama üstünü kafasından geçirirken "Yakında çıkar kokusu, bir daha tuhaf davranırsa üzerine daha çok düşeriz." dedi.

James konuşmayı bitirir bitirmez kapı açılmış ve içeriye yüzünü yıkamış olan Sirius girmişti. Saçlarının önü ıslaktı ve yüzünün kenarlarına yapışmıştı. Ayakta dikilen ikiliye baktı sorarcasına ancak hiçbir şey söylemeden kendisine verilen yatağa ilerledi.

Eskiden olduğu gibi James'in yanındaki, Remus'un karşısındaki yatakta yatıyordu. Bunun değişmemiş olması Sirius'u saçma bir şekilde rahatlatmıştı.

Sirius aklına gelenle duraklayıp "Şey..." dedi ve arkadaşlarına döndü. "Kıyafetlerim henüz yanımda değil de, bana ödünç pijama verebilir misiniz?"

James ona tekrar kuşkuyla baktı, neden kıyafetleri yanında değildi ki? Sonra acaba çok mu paranoyak davranıyorum, belki de sandığı henüz Ilvermorny'den gelmemiştir diyerek kendini teskin etti.

Her şeyden şüphe etmek, hele bir Gryffindor'dan şüphe duymak istemiyordu. Sirius artık bu binanın bir parçasıydı, büyük ailenin yeni üyesiydi.

Ona temkinli yaklaşacaktı evet ancak her şeyden kuşku duyarak güvensiz davranmak istemiyordu.

"Tabii, bekle." Yatağının önünde duran sandığını açıp içinden ikinci takım pijamalarını çıkarıp Sirius'un yatağına fırlattı. Remus, Sirius'a göre uzun kalıyordu ve Sirius'la James'in boyları benzerdi, bu yüzden James kendi pijamalarını vermişti.

Sirius ağzının içinde bir teşekkür mırıldandı, pijamaları üzerine geçirirken Frank de odaya girmişti. Yüzünde bir sırıtma vardı. "Alice yarın McGonagall'ın bizi sözlü yapacağını söyledi." 

"Buna mı sırıtıyorsun?" diye sordu Remus. "Kendine güveniyorsun demek."

Frank yatağına geçerken omuz silkti. "Güveniyorum tabii ama sırıtma sebebim o değil." dedi. "Herkes için sürprizken bize değil, bence daha hazırlıklı olacağız."

YANSIMA「sɪʀɪᴜs ʙʟᴀᴄᴋ」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin