Wattpadin açılmasını bekledim. Açılmadan yayınlamak istemedim ama gün geçtikçe hevesim kırılmaya başladı tüm planlarım altüst oldu 🥲 okumamızı ve yazmamıza engel olmaya çalışıyorlar şaka gibi umarım bu durumdan en kısa sürede kurtuluruz 🥲Hoşgeldiniz, iyi okumalar dilerim 🤍🧚♀️
Motorların kokusu ve egzoz dumanı, havada asılı kalan heyecanı, hızın ve adrenalinin büyüsünü daha derinden hissettiriyordu. Kaskının ardındaki gözlere tutku ve hırsla baktım. Gözlerindeki o yenme hırsını nerede görsem tanırdım. Zaferin büyüsüne kapılacak, yenilgiyi fark etmeyecek gözlerdi. Onu kazanacağını düşündürmek bana zaferi getirecekti. Yeni olduğundan şüpheleniyordum. Bu gözler yabancıydı. İkimiz de başlangıç noktasına yerleştik. Son kez ona alaycı bir bakış attım. Elimdeki gaz koluna sıkıca sarılıp sonuna kadar çevirerek motorun kükremesine izin verdim. Havaya yayılan duman kokusu, insanların çığlıklarını daha da coşturuyordu. Birbirimize bakarak gaz kolunu kökledik. Kasklı kız ortaya geçerek elindeki kırmızı bayrağı sallamaya başladı. Geri sayım yapıyordu. Yavaş yavaş bayrağı aşağıya doğru itiyordu. Ve aniden bayrağı bıraktı. İkimiz de refleks ile gaza yüklendik. Daha sonra ben yavaşladım; onun kazandığını düşündürüp rehavete kapılmasını sağlayacaktım.
O tüm hızını kullanırken ben motorun sağladığı rüzgarı tenimde hissediyordum. Her hareketini dikkatli bir şekilde izlediğimde ona yeterince zaman verdiğimi düşünüp doğru açıyı yakalayarak gazı kökledim. Motorun altında çığlık atan metalin sesi, adrenalin pompalayan bir müzik gibiydi. Düzlüklerde hızımı sonuna kadar kullanıyordum. Yanına ulaştığımda bana baktığını hissediyordum. Kaskımın kapağını açtım ve ona göz kırparak gaz kolunu sonuna kadar bastığımda, motorun inanılmaz gücü ve hızı beni ileriye taşıyordu. Önümde sadece yol ve bitiş çizgisi vardı. Bir de arkamda kalan hırslı gözler.
Gaz kolunu son bir kez sonuna kadar çevirip, motorun tüm gücünü piste akıtarak, çizgiyi geçtim. Bitiş çizgisini gördüğümde, içimdeki adrenalin patlaması yerini büyük bir coşkuya bıraktı. Hemen ardından, frene basarak hızımı kontrol altına aldım. Fren diskleri sıcaklıktan parlamış, lastikler ise pistin yüzeyine sıkı sıkıya tutunmuş bir halde durdu.
Arkamdan yavaşça gelip motordan indi ve elini bana uzattı. "Bükemediğin eli sıkacaksın derler."
"Yanılıyorsun, öpmen gerekirdi."
"Bilirsin, kaskı çıkartmak yasak, yoksa elini dudağıma götürmekten zevk duyardım." Kaybedişi onu şevke getirmiş gibiydi. Ya da kaybedişini başka bir şekilde gizliyordu. Motor yarışının en büyük kuralı; kimse birbirini tanımayacak. Bu yüzden kask bizim maskemiz oluyordu.
"Gözlerin her şeyi ele veriyor yeni çocuk. Böyle yaparsan sürekli kaybedersin, unutma." gözümü kırpıp, motoruma bindim.
↬
Parmak uçları klavyeye değdiğinde bir büyünün içine çekiliyordum. Her harf ve kelime, zihnimdeki düşüncelerin akışını sağlıyor, her cümle içimdeki duygu fırtınasının bir yansıması oluyordu. Gözlerimi kapattığımda canlanan imgeler tek tek dökülüyordu. Eleştiriler ve dedikodular arasında yazıyordum. Blog yazarlığıma kendi halimde başlamışken her yazdıklarım yankı uyarmaya başlamıştı. İşin içine dedikodular da girince sevilen bir blog yazarı olmuştum. Okuyucular bana "Fısıltıların Yazarı" ve "Eleştirinin Sesi" diyorlardı. Bu lakaplar, hem nefret hem de sevgiyle karşılanıyordu, bu duygular beni mutlu ediyordu. Kariyerimin mahvolmasına seyirci kaldığımdan sahnenin arkasına saklanarak kendim oluyordum. Konuşamadığım, dilimden çıkmayan kelimeler, tek tek yazdığımda ortaya çıkıyordu.
Sinema ve televizyon sektöründeki tüm dedikoduları biliyor olsam da kendimi ve Ahmet ile yaşanan durumu yazmıyordum. Hatta Ahmet ile ilgili hiçbir şey yazmıyordum. Bu yüzden eleştirinin sesi olmam, Ahmet hakkında hiçbir şey yazmadığım için onun melek gibi gösterilmesine neden oluyordu. Gülünç.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalem ve Notalar
RomanceCüretkarca ellerimi kollarından omuzuna, sonra tekrar kollarına gezdirdim. Eğilip kulağına doğru yaklaştım, "Sektörde adı duyulmamış biri olmak çok yazık..." "Beni köşeye sıkıştırıp adı sektörde kirlenmiş biriyle anılmak isteyeceğimi mi sanıyorsun?"...