Jisung'dan
Gördüğüm bir çift ayaktan ve gözüme kapanan siyah örtü ile karşılaşınca içimde büyük bir korku vardı.
Uzun bir süre korku ile baygınlık geçirdikten sonra gözümü açmıştım ve hala kafamda siyah bir örtü vardı korkuyordum çünkü karanlıktı,karanlık beni annemin ölümünü görmekle eşit bir korkumdu
Gözümden akan yaşlar ve bir umut ile seslenmeye başladım
Jisung:o-orda k-kimse varmı acaba? I-ışıkları açarmısınız?
Ses gelmeyince kendi kendime sayıklamaya basladım
Jisung: A-anne... K-korkuyorum k-kimse y-yok mu? B-burası ç-cok k-karanlık.
Gözümden düşen yaşlar hızla yanaklarımı ıslatıyor.Kapı açılma sesi ve adım seslerini cok net duyuyordum bu beni bir anlığına duraksatı ve bir umut ile konuştum
Jisung:ş-sey orda kimse varmı? Beni duyabiliyor musunuz?
Cok yakınıma yaklaşan biri vardı ama ben göremiyorum. Bi ses geldi.
Minho:Şuan cok şaşkın olduğunun farkındayım sana kısa bir özet geçeyim.Baban...babanla kücük bir kumar oyunu oynadık ve malesef kaybetti,her kazananın bir ödülü olmalı değil mi? Benim ödülümü de sensin
Jisung:Nedan bahsettiğiniz bi-biraz anlıyorum a-ama l-lütfen lütfen beni bırakın b-benim bir suçum yok,b-bırakın gideyim
Bana dahada yaklaştığını hisetmiştim korku içindeyken çenemde hisetiğimi el ile yutkundum
Minho:merak etme küçük şey sana kötü birsey yapmicam... Şimdilik
Yazar'dan
Minho tuttuğu çeneyi sert bi sekilde bırakarak odadan çıktı ve jisungu bu odada yanlız bıraktı.jisung onu bırakması icin arkasından seslense de bir faydası olmamıştır
1gün sonra
(Bu jisungun suan kaldığı oda yatağın ucunda duran koltuk yerine jisung tekerlekli sandalye ile duruyordu)
Jisungun bitmeyen aglaması ile geçen bir gün,tabikide minho oraya asla uğramamış hatta yoğun işleri yüzünden unutmuştu.
Odada karanlık ile kalan jisung ağlamaları ile uyuya kalmış bir ışık bile görmeyen gözyaşları kurumuştu
Kapı sesi ile uyanmak için yavaşca yöneldi jisung
Minho:kusura bakma seni unutmusum sonucta ben yoğun bir insanım.
Kafasındaki örtüyü kaldırmak icin uzattı parmaklarını minho.
Yüzüne çarpan gün ışığı ile gözünü hafif kısmış karşısındaki adamın yüzüne bakıyordu jisungMinho:hmm güzel bir yüzün varmış. Acaba sana napabilirim
Demesi ile arkasına geçip elerini çözmeye baslar.kıaık sesi ile konusur jisung
Jisung:lütfen beni bırakın, h-hem ben sizin bir isinize yaramam
Minho duymamazlıktan gelerek ellerini çözdükten sonra yanındaki sehpaya yöneldi ve sürahiden su doldurup yaklaştı
O sırada bileklerini okşayan jisung a bardağı uzattı
Minho:al biraz iç susamış sındır
Ani bir hızla bardaktaki suyu içen jisung, omzuna elini atan minhoya baktı bardağı kucağına bırakarak
Minho ani bir hareket ile jisungu kucagına alıp yataga bırakıp yanına oturdu (yatağa)
Jisung:b-bana n-napıcaksın
Yüzüne yaklaşarak konuştu minho
Minho:orası bana kalmış
Dudagına kısa bir öpücük konduran minhoya gözleri açık ve şaşkın bir sekilde bakıyordu.
Jisung:n-ne yapıyorsu-
Sözünü kesen minhonun dudaklarına karsılık vermeden gözünü kapatan jisungun kirpiklerinden akan bir damla gözyaşı ile bırakmıstı kendini jisung...
Zaten hic birseyde yapamazdı ama hem kızgın hem şaşkındı.Herseyi yapmasına göz yuman babası onu bu adamın eline vermisti bu yüzden kızgındı.Karsısındaki adam ise hiç düşünmeden bir sakatı öpmüştü ve daha fazlası... Bu yüzden şaşkındı.
(Şunu söylemek istiyorum bu hikayede bazı yazım yanlışları olmus olabilir farkın varmamışım kusura bakmayın <3)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FEAR-LOVE //Minsung
FanfictionAcaba okyanus ne kadar sonsuz? Bunu öğrenmenin vakti geldi bence...