Minho bu sabah geç uyanmıştı jisunga sarılmak için uzatmıştı elini ama eli boşluğa düşmüştü.
Büyük bir korku ile kalkmıştı yerinden, banyoda olacağını düşündü ama orada da yoktuMinho bütün evi altüst etmişti ama yinede bulamamıştı küçük prensini.
En son büyük bir kriz ile odaya gelip yataga oturdu ve sehpanın üzerindeki kağıda dikti gözlerini, uzattı titreyen parmaklarını açtı ve okumaya başladıAma gözünü dolduran yaşlar görüşünü engelliyor, kağıdı
ıslatıyordu, kağıdı elinde sıkarak cıktı evdenNereye gidiyordu?
Tabikide sevgilisinin yanına, Okyanusa.Minho,jisung ile gittiği kumsalın ortasında durup sanki onu duyacakmış gibi haykırdı.
Minho: JİSUNG~BEBEGİM... BEN BURDAYIM... LÜTFEN GEL
Minho gözlerindeki yaşları ne kadar silerse silsin devam ediyorlardı akmaya.
Bir umut diye haykırmaya devam ediyordu sevgilisinin adını
Koşmaya başladı.Dalgaları ile masum kumları ıslatan okyanusa koşuyordu.
Sevgilisinin bedenin içinde kaybeden lanet olası okyanusa koşuyordu.Haykırmaya devam ediyordu,ama cevap alamıyordu.Sanki onu bulacakmışcasına daldı okyanusa,su sınırı çenesinin altına kadar gelmiş ama o bunu umsamıyordu bile...
Aglamaya devam ediyordu, minhonun gözyaşları okyanusu kirletiyordu, jisungu,sevdigini yutan okyanusu kirletiyordu
Mavi olan okyanusu kanla görüyordu minhonun gözleri
Ağlıyordu ta ki bir cisim görene kadar.
Hayır, o bir cisim değildi jisungun cansız bedeniydi......
Jisung o gün okyanusta ölse de minho onun için hergün ölüyordu,
Minho beden olarak hala yaşasa da
ruhen ölmüştü ama o günden sonra artık bedeni de ölmüştü
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FEAR-LOVE //Minsung
FanficAcaba okyanus ne kadar sonsuz? Bunu öğrenmenin vakti geldi bence...