İki gün boyunca benim ile ilgilendi ve beni kırmamaya özen gösterdi, şimdi salonda beni kucağına alarak oturmuştuk.
Telefonda iş ile ilgili şeyler konuşuyordu ve benim saçlarımı okşuyordu.
Kapı çaldığında yoongi'ye baktım, kimse beni ziyarete gelmezdi, yoongi hala telefon'da konuşuyordu.
Kucağından kalkarak kapıya gittim, açtığımda namjoon kucağında jungkook ile gelmişti.
Heyecan ile jungkook'u kucağıma aldım, tombul yanaklarını öperek "bebeğim, seni çok özledim" diyerek sıkıca sarıldım, içeri geçtiğimde namjoon gelmemişti.
Arkama baktığımda "jin ile dışarı çıkıcaz akşam alırım, görüşürüz" diyerek kapıyı kapattı, içeri geçerek koltuğa oturacağım sırada yine beni kucağına çekti.
Oturdum ve jungkook ile oynamaya başladım, oda sonunda telefonunu kapatarak eğildi, yanağını yanağıma sürterek dudağımın kenarını öptü ve dülümsedi.
Ben utanarak jungkook'a baktığımda gülerek ellerini rast gele sallıyordu, iri gözleri güldüğü için kısılmış, dudağının altındaki küçük nokta da dudakları gerildiği için ortaya çıkmıştı.
Yoongi parmağını jungkook'un eline değdirdiğinde jungkook büyük parmağa küçük elini sardı ve sallamaya başladı, ben gülerek onları izliyordum, belimdeki elini yanağıma çıkarttı, yüzümü kendisine çevirerek dudaklarımı öpmeye başladı.
Ben şaşkınlık ile jungkook'u düşmesin diye sıkıca sardım, karşılık vermediğim için alt dudağımı ısırdı.
Gözlerimi kapatarak karşılık verdim, dudaklarının tadı okadar güzeldi ki, dilini ağzım itmeye başladığında ayrıldım.
Kucağımdaki jungkook'a baktım, uykusu gelmişti, kucağından kalkarak yukarı çıktım ve odaya girerek jungkook'u yatağa bıraktım, yanına uzandım, bana sığındığında sarılarak sırtını sıvazladım.
Hemen uyumuştu, yanlarına yastıkları koyarak kalktım, odadan çıkarak aşşağı indim, yoongi mutfaktan çıkarak yanıma geldi, kafamı kaldırıp ona baktığımda elini yanağıma koydu, baş parmağı koyulaşmış göz altımı okşadı.
Yüzüme doğru eğildi, kalın sesi kulaklarıma ulaştı "neden böyle çöktün hoseok, neden uykusuzsun" dediğinde elini iterek "senin yüzünden, psikolojimi sikip attın, korkuyorum senden yoongi uzak dur benden" dediğimde gözlerini sinir ele geçirmişti.
Boğazıma elini sararak "neden korkuyorsun hoseok, sana baktığım içinmi, seni düşündüğüm içinmi ha neyden korkuyorsun, senden bir adım bile uzaklaşmayacağım anladınmı, sen herzaman ellerimin arasında olucaksın" diyerek kademe kademe sesini yükseltti ve boğazımı sıkmaya başladı.
Nefessizlikten kırmızı olduğuma emindim, ellerimi boğazımı sıkan eline koyarak ittirmeye çalıştım ama olmuyordu, o hayvan kadar güçlüyken ben bir yaprak kadar işlevsizdim.
Gözlerim kaymaya başlamıştı ve nefessizlikten kollarım ağırlaştı, birden beni bıraktığında yere düştüm ama kalkamadım, bütün gücüm çekilmişti, öksürdüm ve elimi boynuma sardım, göz yaşlarım akmaya başlamıştı.
Karşımda öylece durmuş beni izliyordu ve ben titremekten, ağlamaktan ve öksürmekten birşey yapamıyordum, onun bukadar güçlü olmasından nefret ediyorum.
Önüme çöktü, elini bana yaklaştırdığında korku ile kendimi geri çektim, eli kolumu yakaladığında çekmek için uğraştım ama tutuşunu sıkılaştırdığı için kurtaramadım.
Beni kaldırdı ve kucağına aldı, yukarı çıkarak odaya girdi ve jungkook'un yanına uzandırdı, saçlarımı öperek "uyu hoseok" dediğinde gözlerimi sıkıca kapattım.