[chapter 1]

328 24 87
                                    

CHAPTER 1: ➛ The boy in the cafeteria

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

CHAPTER 1: ➛ The boy in the cafeteria.

Babamın telefondaki kavgası ile gözlerimi araladım. Birkaç saniye boş boş tavana bakarken birden alarmım çaldı. Alarmı kapatıp yatakta doğruldum. Uyku sersemliği hâlâ üzerimdeydi.

Sonunda yataktan kalkabildiğim de lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. Göz altlarım berbat haldeydi. Yüzümü yıkadıktan sonra saçımdaki tokayı çıkarıp saçlarımı tarayıp dağıttım. Daha sonra aynanın yanındaki dolaptan kapatıcıyı alıp göz altlarıma sürdüm. Daha sonra göz kalemim ile eyeliner çekip hafifçe dağıttım.

Aynada makyajımı tamamlayıp geri odama çıktım. Üzerime okul üniformamı giydim ve çantamı da alıp odadan çıktım.

Alt kata indiğimde babam elinde sigara ile omlet yapıyordu. Geldiğimi fark edince sigarasını söndürdü.

"Günaydın."

"Günaydın."

Sandalye çekip masaya oturdum. Sormaya çekiniyordum ama sormam lazımdı.

"Yine kiminle kavga ediyordun?"

"Önemli biri değil, boş ver."

Göz devirdim ve tabağa koyduğu omletimi yemeye başladım. Hızlıca tabağımı bitirip masadan kalktım ve dişlerimi fırçalayıp evden çıktım. Koşar adımlarla otobüs durağına doğru yürümeye başladım.

Durağa vardığımda otobüs hareket etmeye başlamıştı.

"Beklesene!"

Ama çoktan gitmişti.

"Sikerler."

İkinci otobüsü beklemeye başladım ama sorun şu ki lanet olası hava çok soğuktu. Birkaç dakika sonra yanımdan bir araba geçti ve durdu. Touya Abi'nin arabasıydı. Camı araladı ve konuşmaya başladı.

"Gel bırakayım seni."

"Gerek yok, sağ ol."

"Ya gel işte, zaten hava çok soğuk."

Göz devirdiğim sırada Touya Abi'nin yanında, ön koltukta, oturan Shoto'yu gördüm. Benim yüzümden o da geç kalıyordu. Ben de daha fazla uzatmayıp arka koltuğa geçtim.

Saatime baktığımda daha dersin başlamasına yarım saat olduğunu gördüm. Boşu boşuna acele etmişim diye düşündüm kendi kendime.

Arkada radyodan bir şeyler çalıyordu ama o kadar cızırtılıydı ki sadece müziğin melodisi duyuluyordu. Birkaç dakika sonra Shoto ile sohbet etmeye başladık. Sohbeti başlatan ben olmuştum.

"Geometri ödevini yaptın mı?"

"Evet, yaptım."

"Bana verebilir misin?"

"Neden yapmadın?"

"Yapamadım. Geometri bilgim yok."

"Dürüst olmak gerekirse ben de fizik ödevini yapamadım."

"Çalıştırmamı ister misin?"

"Bu haftasonu buluşup çalışırız, sınıftakilere de söyleriz. Tabii senin için de uygunsa."

"Tabii, olur."

Birkaç dakika sonra okula varmıştık. Arabadan indiğimde arkamı dönüp Touya Abi'ye bıraktığı için teşekkür ettim. Daha sonra Shoto ile sınıfa doğru yürümeye başladık.

"Sınıfa geçmeden önce kafeteryaya mı gitsem?"

"Neden?"

"Geç kalacağımı zannedip bir şey yiyemedim de."

"Pekala, çantanı bana ver sırana bırakayım."

"Sende gel? Beraber çıkarız sınıfa."

"Olabilir, tamam. Öyle yapalım."

Shoto ile kafeteryaya gittik. Çantamdan paramı çıkardım ve çantamı Shoto'ya verdim. Daha sonra sıraya girdim.

Üst sınıflar yüzünden parayı uzatıp yemek alamıyordum. Bu yüzden gitmelerini beklemek zorunda kalmıştım. Ancak gitmiyorlar, bunun aksine boşu boşuna sırayı bekletiyorlardı.

Buna sinirlenip kaşlarımı çattım ve kısık sesle bir küfür mırıldandım. Bir önümdeki çocuk bunu duyup bana döndü.

"İstiyorsan senin için alabilirim?"

"Gerçekten mi?"

"Yani, neden olmasın?"

Gülümseyip paramı ona verdim.

"İki tane dango, lütfen."

Paramı alıp önüne döndü. Ben de sıradan çıkıp Shoto'nun yanına gittim.

"Neden sıradan çıktın?"

"Biri benim için almayı teklif etti, ben de kabul ettim. Zaten sıra çok kalabalık bir de onu mu bekleyeceğim?"

"Anladım."

Bir iki dakika sonra paramı verdiğim çocuk sıradan çıktı. Etrafına bakındı daha sonra beni fark ettiğinde yanıma gelip dangoları uzattı.

"Dangoların."

"Çok teşekkürler!"

Gülümseyerek uzattığı dangolarımı aldım.

"Sorun değil."

Diyerek yanımızdan ayrıldı. Ben de dangoların tekini Shoto'ya uzattım.

"Yok, sen ye. Ben aç değilim."

"Hadi ama, lütfen. İlk defa dangomu seninle paylaşıyorum, al işte."

İç çekerek dangoyu aldı.

"Sağ ol."

"Sorun değil."

Dango yiye yiye sınıfa doğru gittik.





___________________________
Bölüm sonu.
AY NASILSINIZ CANLARIMM
Bu arada bölüm nasıldıı😻💞
Gece yazdım ama yarın atıcam💅🏻💅🏻
NEYSE BEH BB CANOLAR
Kelime sayısı: 559

Say Yes To Heaven.||Hitoshi S.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin